Annesi Barışı anlattı
Abone olAcılı anne Akarsu elinden geldiğince oğlunu anlattı...
Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçirdiği trafik kazasında yaralanan
ve tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitiren sanatçı Barış
Akarsu'nun Bartın'ın Amasra ilçesindeki annesi Hatice Akarsu,
oğlunun kedisi Miço'yu severek üzüntüsünü hafifletmeye
çalışıyor.
Anne Akarsu, Akkonak köyündeki evinde, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Barış'ın 29 Haziran 1979'da doğduğunu söyledi.
İnsanlığı ve paylaşmayı seven yapısıyla örnek kişi olan oğluna
olumsuz hiçbir şey öğretmediğini anlatan Akarsu, şöyle konuştu:
''Barış, dünyaya çok tatlı geldi. Kelebek gibi, melek gibi bir
bebeğim vardı. Onu ben çok şımarık ve nazlı büyüttüm. İkimiz
birbirimizi büyüttük. Çünkü, o benim ilk çocuğumdu. Yüreğimdeki
sevgileri ona verebildiysem bana ne mutlu. Tüm sevenleri onu gördü.
Barış çok araştırmacıydı. Çocukluğundan itibaren herhangi birşey
bulduğunda 'anne bu ne?' demesini bilen çocuktu.''
Oğlunun ilkokuldan itibaren müziğe merakı olduğunu belirten anne
Akarsu, ''İlkokul yıllarında flüt çalardı. Sürekli benden gitar
isterdi. Her yıl çocuğumuza ayrı müzik aleti alırdık. Okul
yıllarında öğretmenleri, oğlumun müziğe karşı duyumlarının çok
kuvvetli olduğunu söylerlerdi. Barış nota eğitimi almadı, ancak
bütün şarkıların notalarını çıkartabilirdi. Amasra'daki
büyüklerinden gitar çalmayı öğrendi'' dedi.
Hatice Akarsu, ''Ben çocuğumun subay olmasını isterdim. Çünkü,
saçlarıyla çok güzeldi. Küçükken subay olacağını söyleyen oğlum,
müziği çok severdi. Oğlum Zonguldak'ta doğdu, 2-2.5 yaşından sonra
da Amasra'da büyüdü. Burada barlarda müziğe başlayarak,
Zonguldak'ın Karadeniz Ereğli ilçesinde 5 yıl çalıştı. Ondan sonra
da yarışma programına katılarak başarı elde etti'' diye
konuştu.
''OĞLUM ÇOK VEFALIYDI''
Oğlunun her zaman çok vefalı olduğunu, tüm Türkiye'nin de bunu
anladığını ifade eden anne Akarsu, şunları söyledi:
''Türkiye, Barış'ın yüreğindeki güzelliği biliyor. Çocuğum çok
vefakar ve insancıldı. Bir karıncayı incitmekten korkardı. Kedisi
Miço'yu sokakta buldu. Eli ayağı kırılmış haldeki kediyi veterinere
götürüp bakımını yaptırmış. Onun kedisi şimdi benim yanımda. Onun
emaneti bende. Yolda, sokakta ekmek görse onu kaldıran bir çocuktu
oğlum. Miço'ya İstanbul'da bakıyordu. Ancak, 'anne, ben yoğun
çalışmalardayım. Kediye bakamıyorum. Bunu sana getireceğim' diyerek
bana verdi. Hayvan, bizim yanımızda kendini buldu. Çünkü, kedi
İstanbul'da sürekli evde durmaktan strese girmişti. Miço, artık
bana onun armağanı oldu. Onu ölesiye seviyorum. Miço, oğlumdan bana
yadigar kaldı.''
Oğlunun ünlü olduktan sonra değişmediğini, sevgiyle büyüyen çocuk
olduğunu belirten Hatice Akarsu, ''Ama şu anda aramızda yok. Onunla
gurur duyuyorum. Böyle olmasını hiç istemezdim. Daha çok güzel
şeyler başaracaktık onunla. Rabbim, onu bizden daha çok seviyormuş.
Onu çok seviyorum. Sevenleri berbat oldu. 7'den 70'e herkesin
sevgisi beni çok mutlu ediyor'' dedi.
Anne Akarsu, Miço'ya, kedi dediği zaman oğlunun ona ''o benim kedim
değil oğlum'' dediğini de söyledi..