İstanbul'da yaşadığı evde çıkan yangında yaralandığı tahmin edilen bebek, yaklaşık bir ay önce vücudunun yüzde 30'unda oluşan ikinci ve üçüncü derece yanıklarının tedavisi için başka bir hastaneden ambulansla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edildi. Hastaneye getirildiğinde yanında bir yakını olmayan Faslı bebeğe Yanık Merkezi'nde tedavi uygulanmaya başlandı. İki gün sonra ise kendi de yaralı olan annesi hastaneye geldi. Çocuğunun yanında 2 gün kalan anne, irtibat bilgisi bırakmadan hastaneden ayrıldı. Hastanede tedavisi süren ve yakınlarından yaklaşık bir aydır haber alınamayan bebeğin terk edildiği düşünülüyor. Annesinin hastanede kaldığı süreçte "Galya" diye seslendiği ancak henüz kimlik bilgilerine ulaşılamadığı için hastane kayıtlarına ismi "Acil bebek 1" diye geçen kız çocuğuna Yanık Merkezi'nin hemşireleri bakıyor. "Kendi evlatları" gibi gördükleri Faslı bebeğe anne şefkatiyle yaklaşan hemşireler, beslenme ve temizlik ihtiyacını karşılıyor, onu ayaklarında sallayarak uyutuyor. Her gün dönüşümlü olarak bakımını yaptıkları bebeğin oyun arkadaşı da olan hemşireler, hem yaralarını iyileştirmek hem de ona yalnızlığını hissettirmemek için üstün çaba sarf ediyor."Servisin maskotu oldu" Bebeğin öyküsünü ve tedavi sürecini anlatan Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Mustafa Turan, hastanede tedavi altına alınmasından iki gün sonra annesinin de hastaneye geldiğini ve vücudunda oluşan hafif yanıkların tedavisinin ardından buradan ayrıldığını söyledi. Daha sonra anneyle bağlantılarının kesildiğini ve bebeğe yaklaşık bir aydır hemşirelerin annelik yaptığını dile getiren Turan, ailesinin irtibat bilgilerine ilişkin malumatları bulunmadığını belirtti.Tedavisi süren bebeğin iyileşmeyen yaralarına "deri grefti" olarak adlandırılan "deri yaması işlemi" uygulayacaklarını aktaran Turan, iyileştikten sonra da ailesini arama çalışmalarının süreceğini kaydetti. Prof. Dr. Turan, "Çocuk, servisin çok sevilen bir maskotu oldu. Bütün hemşireler, arkadaşlarımız çok iyi bakıyorlar. İsminin 'Galya' olduğunu daha sonra duyduk. Her zaman bizim başımızın üzerindedir. Tedavilerini devam ettiriyoruz." dedi.Hastanelerde terk edilme olaylarının yaşanabildiğini ancak bir çocuğun bu kadar uzun süre bırakılması durumuyla daha önce karşılaşmadığını ifade eden Turan, "İnşallah ulaşırız aileye. Ulaşılamazsa devletimizin de gerekeni yapacağını düşünüyoruz. İyileştikten sonra sosyal hizmetler devreye girecek." diye konuştu. Bebeğin yaklaşık 15 gün daha tedaviye ihtiyacı olduğunu belirten Turan, şunları kaydetti:"İleri yamaları yapacağız. Eklemlerinde ağır derin yanıkları var, kozmetik olarak da sonraki hayatında ağır iz kalmaması, sakat kalmaması için oraları da tam iyileştirme sürecine girdik. Ölümcül bir aşamadaydı, o kriz dönemlerini aştık. Kötü günler geride kaldı. Şimdi kozmetik olarak, daha az hasar alması için gerekli ameliyatları yapacağız." Bebeğin bakımı için seferber oldularFaslı kız çocuğunun bakımını üstlenen Yanık Merkezi Yoğun Bakım Hemşiresi Zeynep Örnek, bebeğin hikayesini "trajik" olarak tanımladı. Örnek, hastaneye getirildiğinde bebeğin tek başına olduğu için kendilerini çok kötü hissettiklerini, "Nasıl bakacağız, ne yapacağız?" düşüncesiyle tedirgin olduklarını anlattı. Kendisinin de bir anne olduğundan bahseden Örnek, "Bebeği ilk aldığımız gün buradaydım. O yönden bebek için 'şanslı' diyorum. Çünkü buradaki tek anneydim. Arkadaşlarımız genç olduğu için biraz tedirgindiler. Hemen biberon temin ettim. Hemşirelerden bütün personele kadar herkes ilgileniyor, sağ olsunlar. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz doktorumuzla birlikte." dedi."İyileşse de kalsın istiyoruz"Hemşire Zeynep Örnek, "Buradaki herkes Galya'nın annesi, babası. Bizim için bir evlat gibi. Yeri geliyor hepimiz 'Benim kızım olsun, ben evlat edineceğim' diyoruz. Çünkü ona çok alıştık." ifadelerini kullandı. Hemşire Yasemin Balkan da kötü yanıklarla hastaneye getirilen bebeği ilk gördüğünde durumuna çok üzüldüğünü söyledi. Bebeğin yanıklarının ilk geldiği güne göre daha iyi olduğunu aktaran Balkan, "Her gün bir hemşire ondan sorumlu oluyor. Biz de destek veriyoruz. Alandaki herkes onunla ilgileniyor. Altını değiştiriyoruz, uyutuyoruz, mamasını hazırlıyoruz, oyun arkadaşı oluyoruz. Uyuturken ayağımızda sallıyoruz, kucağımızda dolaştırıyoruz. Nasıl isterse onu yapıyoruz." diye konuştu. İlk başta biraz zorlandıklarını, bebeğin de korktuğunu ama zamanla birbirlerine alıştıklarını anlatan Balkan, artık sıkıntı yaşamadıklarını kaydetti.Yasemin Balkan, bebeğin "kendi çocukları" gibi olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: "Kimse bırakmak istemiyor. İyileşse de kalsın istiyoruz. Herkes evine götürmek istiyor. Bırakmak istemiyoruz. Umarım gerçekten iyi bakılacağı bir yere gider. Biz o konuda telaşlıyız çünkü. Bir de o kadar sahiplendiğimiz için herkes iyi bakılsın istiyor. İnşallah iyi insanların yanında olur. 'Bizim baktığımız gibi bakılır mı, iyi olur mu?' diye düşünüyoruz her zaman."