Anne sütü bankası haram çünkü...
Abone olAnne sütü bankası dinen caiz mi? İlahiyatçı Cevat Akşit'e göre bir yudumu bile öz kardeş yapıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın Anne Sütü Bankası projesine
İlahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit sert bir şekilde karşı çıktı.
Avrupa Birliği’ne uyum müktesabatı altyapısıyla toplumun kökünün
dinamitlendiğini ve din olgusunun boşaltıldığını belirten Akşit,
“Bu proje dini silme projesidir” dedi.
Milli Gazete'den Nedim Odabaş'ın haberine göre, ilahiyatçı Prof.
Dr. Cevat Akşit, Adapazarı’nda başına gelen olayı şöyle naklediyor:
“Adam üç çocuktan sonra evlendiği hanımının süt kardeşi olduğunu
anlamış ve müftüye gitmiş. Müftü, ‘Boşanmalısın’ diyemediği için
bana göndermiş adamı. ‘Ben karımı çok seviyorum, ne yapmalıyım?’
diye sordu. ‘Defol karşımdan, hemen boşan’ dedim. Adam,
‘Boşanmayacağım’ diye tutturdu. Buyurun cenaze namazına. Böyle bir
şey vuku bulursa, bunun vebali bu uygulamaya start
verenlerindir.”
ANNE SÜTÜ BANKASI KURAN VE SÜNNETE AYKIRI
Sağlık Bakanlığı’nca uygulanmaya çalışılan Anne Sütü Bankası
projesinin, Avrupa Birliği’nce Türkiye’ye dayatılan başlıklardan
birisi olduğunu belirten Prof. Dr. Cevat Akşit, “Türkler, İslam’a
girdiği günden bu yana Ehli Sünnet itikadında Hanefi mezhebinde
olmuşlardır. Kur’an ve Sünnet’e dayalı bir uygulamayı, itikadı
gerçekleştirmişlerdir. Batılı bu inancımızda olunca hiçbir zaman
önümüzde duramamıştır.
MÜSLÜMANLARI PARÇALAMA PROJESİ
Şimdi Müslümanları paramparça edebilmenin sosyolojik projeleri
uygulanmaya çalışılıyor. Anne Sütü Bankası projesi de bunlardan
birisidir” dedi.
Bu projenin “Modernleşme”, “Batılılaşma” kavramlarıyla toplumun
manevi dokusundaki İslam inancını yıkabilmek için devreye
sokulduğunu vurgulayan Akşit, “Tanzimatla birlikte batılılar
inancımızı boşalttı ve bugün manevi kavramlarımız noktasında kısır
bir noktaya getirildik. Bir zamanlar şehit olabilmek için cepheye
koşan gençlerimiz, bugün askerden kaçabilmek için binbir türlü
numara çekiyorlar. Bütün bunlar, oynanan oyunların bir parçası”
diye konuştu.
DİNİMİZCE SÜT KARDEŞLE EVLENMEK HARAM
Avrupa Birliği’nin kapısında 50 senedir bekletilen Türkiye’nin
din olgusundan dolayı asla kabul edilmeyeceğini belirten Akşit,
“Bizim tarihten gelen, İslam’dan gelen mayamız var. Bunu bozmadan
kesinlikle almak istemiyorlar. Şimdi bunlardan birisi de Süt
Bankası meselesi. Avrupa kanunlarında Süt Kardeşle evlenilemez diye
bir şey yok. Bizim medeni kanunumuzda da yok. Ama biz 75 milyon
Müslümanız. İnsanlar sarhoş olsalar, günahkar olsalar bile
mayasında ehli sünnet inancı var, Allah inancı var. Bir itirazı
yok. İşte bu duvarı yıkmak istiyorlar.
BİR YUDUM ANNE SÜTÜ BİLE İÇERSE ÖZ ÇOCUĞU GİBİ
OLUR
Bizim inancımıza göre bir çocuk iki yaşını doldurmadığı zaman bir
kadının sütünü bir yudum bile içerse öz çocuğu gibi olur. Bu sütü
memesinden emmesi fark etmez, sağdılar şişeye çocuk içti fark
etmez, bir ay iki üç ay buzdolabına koydular fark etmez. Bir yudum
bile içse süt kızı. Süt oğlu olur. Yani, inancımıza göre o kadının
diğer çocuklarıyla kardeş olur, evlenemez yani. Bir annenin öz
oğlu, öz kızı kiminle evlenemezse, süt çocuğu da onunla evlenemez.
Süt emmek yasak değildir, emzirmek yasak değildir. Kimin sütünü
emdi, ne zaman emdi? Hiç karışmayacak şekilde kesin bilincek
şekilde tesbit etmek lazım” açıklamasını yaptı.
SÜTÜN KİME AİT OLDUĞUNU TESPİT ETMEK MÜMKÜN
DEĞİL
“Bu tesbitin yapılacağını söylüyorlar, olabilir mi?” şeklindeki
sorumuza ise Akşit, “Kesinlikle yapamazlar. Mümkün değil. Ben
yıllarca avukatlık yaptım. Hastaneye gidiyoruz, kanımızı test edin
diyoruz, başka bir şey çıkıyor. Adam erkek, laboratuardan,
“Hamilesin” sonucu çıkıyor. Bizim tesbitlerimiz bu kadar gevşek.
Adam yorgun akşama kadar uğraşmış, fark edemiyor. Biliyorsunuz
Türkiye Cumhuriyetinde din sorulmaz, iman sorulmaz. Eskiden nüfus
kağıtlarında İslam diye yazıyordu. Kaldırdılar. Şimdi inançsız
insanlar da var, inanç düşmanı insanlar da var, memur
olabiliyorlar. Hemşire oluyor, doktor oluyor. Bu adam da kasten
bunu karıştırabilir. Bu olmadı diyelim, adam yorgun “Bu çocuk bu
kadını emdi?”, “Süt verdik” diye nasıl tesbit edecek. Nasıl bunun
önüne geçecekler. Banka kuracaklarmış. Kadınların sütünü burada
toplayacaklar, hangisinin kime verildiğini nasıl tesbit edecekler?
Hangi kadından emdiği nasıl bilinecek? Bu nasıl unutulmayacak?
Kardeşi kardeşle evlendirecekler. Bizim kökümüze dinamit koymaktır.
Geçen günlerde Avrupa Birliği Komisyonundan birisi geldi ve dedi
ki, “Kadın konusunda çok gerisiniz”. Bu halinizle almayız diyor”
açıklamasını yaptı.
BAŞINDAN GEÇEN BİR OLAYI ANLATTI
Akşit, Adapazarı’nda başına gelen bir olayı da şu şekilde
nakletti: “Adam müftülüğe gitmiş. Süt emdiği annenin kızlarından
birisiyle evlendiğini yıllar sonra fark ettiğini söylemiş. Müftü,
“Boşanın” diyememiş, bana göndermiş. “Benim üç çocuğum var, üç
çocuktan sonra, seneler sonra, karımın süt kardeşim olduğunu
anladım” dedi. “Defol” git şurdan dedim, derhal ayrılacaksın. Adam
dedi ki, “Ben karımı çok seviyorum, ayrılmayacağım”. Buyurun cenaze
namazına” Bu adam Müslüman, bana soruyor, Allah’tan korkuyor, bunu
nasıl çözeceğimi soruyor. Bu bizi yıkar, içimizi boşaltır.
Yapamayacağı şeyi niye söylüyorsun. Eğer bunu yaparsa, o çığırdan
gelen bütün yanlışların günahını omuzlanır” Kim kötü bir çığır
açarsa, kıyamete kadar bütün pislikler onun vebalidir.
Peygamberimizin düsturu budur”
SÜTLER KARIŞIRSA FELAKET OLUR, TELAFİSİ OLMAZ
Gazetemiz yazarı ve Yolava Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebubekir Sifil, “İslam fıkhının 5 temel özelliğinden bir tanesi nesli koruma altına almaktır. İslam dini anne sütüne ve sütkardeşliğine çok önem vermiştir. Eğer anne sütleri karışırsa bu bir felaket olur ve telafisi olmaz. Çünkü çocuğun midesinden anne sütünden bir başka süt geçtiği an İslâm hukuku devreye girer ve o kaideler uygulanır. Çocuğun sütanneleri karışmış olur” dedi.