Anne Karabulut şok geçirdi
Abone olHaberi alınca neler hissetti? Yüzleşirse neler diyecek? Hayyam Garipoğlu'na ne dedi? Nagehan Karabulut konuştu.
NTV'ye konuşan Münevver Karabulut’un annesi Nagehan Karabulut,
katil zanlısı Cem Garipoğlu'yla yüzleşmek istediğini belirterek
"Ona, 'Ne istedin benim kızımdan?' derdim" diye
konuştu.
Bahçelievler'de oturan Karabulut, Garipoğlu'nun da Bahçelievler'de yakalanmasıyla şok geçirmiş.
Münevver Karabulut annesi Nagehan Karabulut, katil zanlısı Cem
Garipoğlu'nun cinayetten 197 gün sonra teslim olmasını NTV'nin
canlı yayınında değerlendirdi. Anne Karabulut, Oğuz Haksever'in
sorularını yanıtladı.
Teslim olduğunu duyduğunuzda neler
hissettiniz?
Nagehan Karabulut: İlk duyduğumda şaşırdım. Daha önceden de
yakalandı, yakalanmadı diye haberler geldiği için bunun ne kadar
doğru olduğunu öğrenmek istedik. Bahçelievler’de deyince
ayrı bir şok yaşadım. Ben Bahçelievler’de oturuyorum ve orada
yakalanıyor. Öyle garip bir şey ki, anne-babalar bizi kendi
yerlerine koysunlar. Televizyonda zanlıyı gördüğüm zaman
nasıl empati kurabilirsin ki. Sevindik derken; sevinme değil,
üzüntü de değil, bu bambaşka bir şey. O zanlının anne babasının
çocuğu yaşıyor ama benim kızım gitti, geri gelmeyecek.
Eşiniz ‘Üç gün önce haberimiz oldu’ dedi, bunun anlamı
neydi acaba?
Nagehan Karabulut: Haberlerde çıktı, gerçi Vali yalanladı. Bir
haber gelmişti ‘Zanlı yakalandı’ diye, ama asılsız olduğu
anlaşılınca... Ben dün akşam inanamamıştım, doğru mu yalan mı
diye...
Bahçelievler’de deyince yaşadığınız şoku biraz dinleyebilir
miyiz?
Nagehan Karabulut: Çok yakında... Eğer zanlı İstanbul’da saklandıysa, polisin de bunu bulamaması... İstanbul’da ise nasıl dolaşabiliyor, bir trafik polisi bile bunu göremiyor mu?
Arka bahçeden kasıt ne?
[PAGE]
Eşiniz nasıl?
Nagehan Karabulut: Eşim şu anda işyerinde ama sabah canlı yayına
çıktı. Bu haberden sonra eşim 24 saattir uyumuyor. Ben de iki
gündür uykusuzum.
Eşinizin son yaptığı açıklama hepimizi çok üzdü siz de
üzülmüşsünüzdür. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Nagehan Karabulut: Eşim zaten psikolojik tedavi görüyor. Duyguları
o kadar karışık ki.. Bir baba olarak düşündüğünüz zaman, zanlı
yakalanmamış... Günler geçiyor ama bir sonuç yok. Hem
psikolojik olarak, hem de aldığı ilaçların etkisiyle beynı
darmadağın oldu.
Ne oldu da Süreyya Bey birikti, gitti holdingin önünde o
açıklamayı yaptı?
Nagehan Karabulut: Söylediğim gibi, 1-2 ya da 3 ay değil 6 ay
geçti. Karşındaki sinirli bir insansa, açık tabirle deliyse, benim
de deli olmam lazım ki, daha doğrusu basında biraz deli olması
lazım ki o deliyi birazcık anlayabilsin.
O tabloda tabii ki cinayetin işleniş tarzındaki ayrıntılar
elbette müthiş sarsıcı ama başka ne tür faktörle bunu
yarattı?
Medya mı, soruşturmanın gidişatı mı, başka biri mi? Nagehan
Karabulut: Soruşturmanın gidişatı da tam sonuçlanmadı. Ama bizim
aile düşüncemiz bir kişi değil, bir ve birden fazla kişi. Biz
sadece Cem Garipoğlu değil, eşimin ‘arka bahçe’ dediği etrafındaki
kişilerin de yakalanmasını ve hak ettiği cezaları almasını
istiyoruz. Benim içim yakalandı diye rahat değil.
Etrafındaki yardım edenler, birlikte olanlar da en ağır cezayı
aldıkları zaman belki bir damla içimize su
serpilebilir.
Bu kan parası helallik meselesini bir de sizin açınızdan
dinleyebilir miyiz?
Nagehan Karabulut: Şimdi bilemiyorum. Hukuken de din olarak da
kan parası ya da helallik var mı bilmiyorum. Ama bana göre bir
şeyin helalliği olmaz. Benim kızımı canlı olarak
getirsinler, ben 6 aydır yaşadığım uykusuz gecelerimi helal
ederim.
Ben teslim olacağına yürekten inanıyordum Emniyet mensubu çocuğu
olarak Türk emniyeti ve adaletine güvendiğimi her zaman
belirtmişimdir. Benim dualarım kabul oldu, geldi yakalandı ya da
teslime edildi. Ne oldu tam bilmiyorum. Ama asıl bizim
davamız şimdi başlıyor. Cezasını görmesi, yardım edenlerin
bulunması 7 aydır bu çocuk ne yedi ne içti, nerede saklandı, kimler
yardım etti, nasıl geçindi? Çocuk diyorlar, neresi çocuk?
Sorarım size kıskançlık cinayeti olsa ya da siz yanlış anlamayın
cinayet işlemiş olsaydınız. Ani bir tepki gösterirsiniz, testereyi
gidip almazsınız. Ama testere önceden alınıyor. Kızımı
alıyor arka kapıdan eve sokuyor. Bu kıskançlık olayı falan değil,
daha önceden planlanmış bir şey ve tek kişinin olayı da
değil. Testere de bıçak da olsa; çocuk diyorsunuz kızımı
ortaya koydu, bıçağı sapladı, sonra birini alıp öbür bıçağı mı
sağladı? 5 çeşit bıçak görülüyor, ben anlam veremedim.
Çember daraldı çok yaygın kullanılan bir deyim. Bu olay
polisin çember daraltma operasyonu muydu?
Nagehan Karabulut: Tabii ki, polisin mutlaka büyük bir etkisi
olmuştur ama tabii kamuoyu zaten artık bizim davamız olmaktan çıktı
artık toplamsal bir dava. Ama Garipoğlu’yu çok rahatsız
etti. İlk başta zanlının, zanlı olup olmadığını nereden
biliyorsunuz daha belli olmadığı için masum konumunda dedi. Ne
zaman kamera kayıtları ortaya çıktı ondan sonra zanlı denmeye
başlandı. Allah büyüktür kimsenin ahı yerde kalmaz.
Kamuoyuna basına teşekkür ediyorum ben. Emniyet müdürümüz Hüseyin
Çapkın’a çok teşekkür ederim.
Katil zanlısıyla yüz yüze gelmek ister
misiniz?
Nagehan Karabulut: Aslında düşünmedim değil. Söyleyeceğim
şey ‘Ne istedin benim kızımdan’ derdim.
Beraberlikleri sırasında tanıyor muydunuz
Cem’i?
Nagehan Karabulut: Sadece isim olarak biliyordum, şahsen görmüş değildim. Kızım bana kendi duygularını, güzelliklerini anlatıyordu. Bir korkunun altına girseydi, bırakırdı. Hakikatten çok akıllı, çok mantıklı; bambaşka bir çocuktu.
Garipoğlu ailesinden ne istedi?
[PAGE]
Şu aşamada Garipoğlu ailesine diyeceğiniz var
mı?
Nagehan Karabulut: Zanlıyı teslim ettiler diye söyleniyor. Ama
zanlıya kimler yardım etti, kimler destek verdi ve o anda yanında
kim vardı?
Teslim olma olayı ailenin bir lütfüymüş gibi olmaya
başladı. Sizin görüşünüz nedir?
Nagehan Karabulut: 18 yaşından küçük olduğu söyleniyor. Zanlının
kendisinin teslim olmadı. Bunları göz önünde bulundurmak şartıyla
polis yakaladı da aile mi teslim etti deniliyor. Başından beri
birçok aklımızdan geçti; basından da emniyetimizden de özür dilerim
yanlış konuşuyorsam ama polis ile ailenin bir anlaşması aklımdan
geçmedi desem yalan olur. Yaşı küçük diye ceza hafifledi, neredeyse
serbest bırakılacak. Kızımı kendi kendini kesmiş konumuna
getirecekler. ‘Keşke ben ölseydim’ diyor. O zaman niye
kendini öldürmedi! Bir şoka girdin, öldürdün ona üzüldün; niye
kendine bıçak saplamadın ya da anında bir ambulans çağırıp
hastaneye kaldırmadın. Olamaz böyle bir şey. Hak ettiği
cezayı çekeceğine inanıyorum.
Çok metin görünüyorsunuz.
Nagehan Karabulut: Öyle olmam lazım. Kızımı tanısaydınız, bizim
ailece ağlamamızı istemezdi. ‘Acizlik’ derdi, ‘Ağlamak güçlü olmak
zorundayız’ derdi. Ayakları yere basan bir çocuktu.
Ben kiminle konuşmaya başlarsam başlayayım bir anne olarak kızım
gözümün önüne geliyor. Beni yönlendiriyor ağla ya da gül.
Basından şikayetiniz oldu mu?
Nagehan Karabulut: Benim olamaz, zaten hep yanımızdaydı.
Birazcık Süreyya Bey’in psikolojisini anlasalardı çok daha iyi
olacaktı.
Rahmetli olduğunda soruşturmayı yürüten polis şefi ile
şimdiki polis şefi arasında bir fark görüyor musunuz?
Nagehan Karabulut: Benim görmem gerek yok, bütün Türkiye görüyor.
Bir sürü şeyler söyledi ‘Kızına sahip çıksalardı’ falan
gibi. Ben kendi vicdanına bırakıyorum. Ama Celalettin Cerrah, kendi
işini yapsaydı da bize bu lafı söyleme gereği duymasaydı.
Ama Hüseyin Çapkın olayın üstüne geldi namus sözü de verdi ve
sözünü yerine getirdi. Zanlıların biri teslim edildi, diğerleri de
teslim edilsin ve hak ettikleri cezayı alsınlar.