Anne ile ten teması prematürelerin gelişimini destekliyor!
Abone olÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Kesmez, bebek ölümlerinin en büyük nedeninin prematüre doğumlar olduğuna dikkat çekerek, “Riskli gebeliklerin ve prematüre bebeklerin çok yakından ve özenle takibi pek çok anne ve bebeğin hayatını kurtarıyor” dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Dr. Burcu Kesmez 37. gebelik haftası altında doğan bebeklerin
prematüre diye adlandırıldığını ve bu erken doğuma yol açan
nedenlerin başında riskli gebeliklerin geldiğini, ayrıca yoksulluk,
küçük yaşta veya ileri yaşta gebelik, sık doğum, çoğul gebelikler,
yetersiz beslenme ve yetersiz gebelik bakımı, sigara- alkol
kullanımı, kronik hastalıklar, rahim ağzı yetmezliği gibi
etkenlerin de rol oynadığını söyledi. Dr. Kesmez, bu nedenle
gebelik sırasında ve bebeğin doğumundan sonraki yıllarda yapılan
sıkı takibin pek çok anne ve bebeğin hayatını kurtardığına dikkat
çekti.
Türkiye’de prematüre doğum oranının yüzde 12 olduğunu belirten Dr. Kesmez, “Tüm dünyada bebek ölümlerinin en önemli nedeni prematüreye bağlı gelişen sorunlardır. Bu bebekler anne karnındaki büyüme ve gelişimlerini henüz tamamlamadan dünyaya geldikleri için, başta solunum sistemi olmak üzere, kalp-damar sistemi, sindirim sistemi, sinir sistemi, göz ile ilgili sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Bu bebeklerin doğum haftalarına göre farklı yaklaşım gerektiren klinik özellikleri ve sağlık problemleri olabilir. Yağ dokusunun az olması ve ciltlerinin ince olması nedeni ile düşük vücut ısısı, kansızlık, sarılık, kan şekeri düşüklüğü, solunum sıkıntısı, kalp hastalıkları, beslenme güçlüğü, bağışıklık sisteminde zayıflık ve enfeksiyona yatkınlık, zamanında doğan bebeklere göre daha sık görülür” diye konuştu.
“32 haftadan önce doğanlara daha donanımlı üniteler gerekir”
Bu nedenle erken doğan bebeklerin, hassas ve özenli bir bakım
için hastanelerde yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde tıbbi
ihtiyaçların karşılanması gerektiğini vurgulayan Dr. Kesmez, bu
ünitelerde yatan bebeklerin çoğunluğunu prematüre bebeklerin
oluşturduğunu ifade etti. Özellikle 32 haftadan önce ve 1500 gramın
altında doğan bebeklerin bakımında daha donanımlı yenidoğan yoğun
bakım ünitesi, yenidoğan uzmanı hekim, deneyimli hemşire ve sağlık
personeline ihtiyaç olduğunu belirten Dr. Burcu Kesmez şunları dile
getirdi:
“Cilt altı yağ dokuları az olduğu için oda sıcaklığında vücut
sıcaklıklarını koruyamazlar ve aynı zamanda ciltten sıvı kayıpları
da fazladır. Bu nedenle ısı ve nem sağlayan küvözlerde bakılmaları
gerekir. Akciğer gelişimleri yeterli olmadığı için çoğu kez solunum
cihazları ile desteklenmeleri gerekmektedir. Sindirim sistemleri
tam gelişmediği için ağızdan beslenmeyi tolere edemezler.
Büyümeleri ve gelişimleri için gereken enerji damar içi verilen
protein, yağ, şeker, mineral ve vitaminleri içeren sıvılarla
karşılanır. Beslenebilmeye başladıklarında da ilk olarak anne sütü
tercih edilmelidir. Prematüre bebekler için en uygun besin anne
sütüdür. Bağışıklık sistemleri ve anneden geçen antikorlar yetersiz
olduğu için enfeksiyonlara yatkınlıkları artmıştır. Göz
damarlarının gelişiminde görülen bozukluklar ‘prematüre
retinopatisi’ (ROP) denilen duruma yol açabilir ve zamanında
müdahale edilmezse körlüğe kadar gidebilir.”
Dr. Kesmez, prematüre bebeklerin, riskli gebeliklerin izleminde kadın doğum uzmanlarının olduğu perinatoloji (riskli gebelikler) merkezlerinde ve ileri teknoloji gerektiren cihazlar, multidisipliner yaklaşım ve gece-gündüz özveriyle çalışan bir ekip ile doğumun gerçekleşmesinin önemini anlattı.
“Anne ile ten teması bebeğin gelişimine katkıda bulunur”
Yoğun bakımda kalan bebeği ailenin görmesi ve mümkün olan
zamanlarda bakımına katılmasının önemine değinen Kesmez, “Bebeğin
durumuna göre bu süre günde 2-3 saate kadar uzatılabilir. Anne ile
ten teması; prematüre bebeğin solunum ve kalp hızını düzenlediği,
vücut ısısının korunmasına yardımcı olduğu, anne sesinin, bebeğin
nörolojik ve zihinsel gelişimini olumlu etkilediği gösterilmiş. Bu
temas baba tarafından da uygulanabilir. Böylece bebekle, anne ve
babası arasında psikolojik bir bağ kurulur. Bebeğin durumu
elveriyorsa anne emzirebilir. Anne ve prematüre bebeklerin
birbirinde uzak olmaları halinde yaşanan önemli bir sorun anne
sütünün azalmasıdır. Ten teması, annede süt salgısını
artırmaktadır” diye konuştu.
Bebek ne kadar prematüre doğmuşsa sorunların o kadar ağır seyrettiğinin ve bazen tüm çabalara rağmen ölümle sonuçlanabileceğinin altını çizen Dr. Burcu Kesmez, bebeklerin yaşama tutunmasında sağlık hizmetinin kalitesinin çok önemli olduğunu belirtti. Hayatta kalan prematüre bebeklerin ileriki yaşamlarında da öğrenme güçlüğü, görme ve işitme kaybı, psikolojik ve davranışsal bozukluklar ve gelişim problemleri görülebileceğine işaret eden Kesmez, bu nedenle prematürelerin çocuk nöroloji, fizik tedavi ve göz hastalıkları uzmanları tarafından takip edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.