Anne adaylarına amniyosentez müjdesi
Abone olAnne karnından su alınarak yapılan ancak düşük riski nedeniyle annelerin korkulu rüyası haline gelen amniyosentez artık tarihe karışacak.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr.
Cansun Demir, hamilelik döneminde bebekte anomali olup olmadığının,
anne adayının karnından su alınarak yapılan, ancak düşük riski
doğurduğu için endişeye neden olan ''amniyosentez'' yerine,
yeni geliştirilen bir kan testiyle anlaşılabileceğini
bildirdi.
16-20. haftalardaki amniyosentezle daha çok fetusun (anne
karnındaki bebek) kromozom analizi yapıldığına dikkati çeken Demir,
''Ayrıca, diyabet gibi nedenlerle gebeliğin 36-37. haftasında
fetusun erken doğurtulması gerekirse, akciğerlerinin gelişip
gelişmediğinin anlaşılması için de yine amniyosentez yapılıp
akciğer matüritesine bakılır'' dedi.
Down sendromu açısından artmış riski olan anne adaylarına, önceki
gebeliklerinde Down sendromu gibi kromozom anomalili bebek dünyaya
getirenlere, Akdeniz anemisi, orak hücre anemisi, müsküler distrofi
gibi ailesinde genetik hastalığı olanlara, 35 yaşını geçen
hamilelere, takip ultrasonografisinde anomali saptananlara
amniyosentez önerdiklerini belirten Demir, deneyimli ellerde
yapıldığı takdirde risk çok daha düşük olmakla birlikte, bebeğin
kaybedilmesi ihtimali bulunduğunu söyledi.
''TARİHE KARIŞMASI BEKLENİYOR''
Amniyosentezin,
ultrasonografi eşliğinde, mümkün olduğunca plasentanın olmadığı
bölgeden girilip amniyotik sıvı alınarak yapıldığını kaydeden
Demir, yüzde 0.5-1 arasında bebeğin kaybedilmesi riski olmasının,
anne adayları ve hekimlerde tedirginliğe yol açtığını, bu nedenle
uzun zamandır bu riski en aza indirecek ya da tamamen ortadan
kaldıracak yeni yöntem üzerinde araştırmalar yapıldığını
anlattı.
İngiltere, ABD ve İtalya'da sürdürülen çalışmalardan olumlu
sonuçlar alınmaya başlandığını bildiren Demir, amniyosentezin
yakında ''tarihe karışmasının'' beklendiğini söyledi.
İtalya'nın Perugia Üniversitesi'nden bilim adamlarının bebeğin anne
kanında buldukları DNA'sını kültürde çoğaltarak anomali tespiti
yapabildiklerini anlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bebekte anomali olup olmadığı, anne adayının karnından su
alınarak yapılan, ancak düşük riski taşıyan amniyosentez yerine,
yeni geliştirilen bir kan testiyle anlaşılabilecek. 'FISH' adı
verilen bu yöntemle 11-16. haftalar arasında eksik kromozomlar ve
bebeğin cinsiyeti belli olabilecek. Ayrıca Down sendromu gibi
rahatsızların da içinde yer aldığı Trizomi 13, 18 ve 21 de
belirlenebilecek. Böylece artık girişimsel yöntemlere ihtiyaç
duyulmadan bazı hastalıkların tanısı anne karnında tespit
edilebilecek.''
Demir, bir kaç yıl içinde Türkiye'ye de gelmesi beklenen yöntemin,
Antalya'da 18-23 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek Türk
Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin 8'inci Ulusal Kongresi'nde
masaya yatırılacağını ve gelişmelerin Türk uzmanlara da
aktarılacağını söyledi.
Bu yöntemin aynı zamanda CVS'ye (kordon kanından örnek alma) de
alternatif olacağını vurgulayan Demir, ''Bu test amniyosenteze
alternatif olabilir, ama rutin olarak uygulamaya geçmesi için zaman
gerekiyor. Halen dişi fetuslarda hata riskinin daha yüksek olması
ya da fetusun annenin mutasyonunu taşıması gibi bazı kısıtlamaları
var'' dedi.
Demir, Türkiye'de de bu alanda araştırma yapan bilim adamları
bulunduğunu, Çukurova Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı'ndan
Prof. Dr. Abdullah Tuli'nin yürüttüğü çalışmayla özellikle erkek
fetuslarda, anne ve babanın mutasyonları bilindiği takdirde Akdeniz
anemisi taşıyıcılığı olup olmadığının saptanabildiğini
bildirdi.
Demir, aynı çalışma kapsamında, Rh uyuşmazlığında kan grubunun
saptanması ve preeklampsiye (gebelik zehirlenmesi) yönelik
deneylere başlandığını söyledi.