Anne adaylarına altın kurallar
Abone olHamilelikte, anne ve bebeğin sağlığı için dengeli ve yeterli beslenme, egzersiz yapma ve düzenli doktor kontrolünün büyük önem taşıdığı bildirildi.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve
Doğum Uzmanı Operatör Dr. Saygın Micozkadıoğlu, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, hamilelik dönemi boyunca bilinçli beslenme ve
fiziksel aktivite ile hem annenin hem bebeğin sağlığının
korunabileceğini söyledi. Bebeğin tek besin kaynağının 'anne'
olduğunu vurgulayan Micozkadıoğlu, gebelikte ''iki kişilik yemek
yemek'' anlayışının ise yanlış olduğunu ifade etti. Micozkadıoğlu,
düzenli ve dengeli beslenen her gebenin bebeğine gerekli besinleri
sağlayabileceğini belirtti. Gebelik boyunca 12-14 kilogram
alınmasının yeterli olduğunu ifade eden Micozkadıoğlu, ilk
haftalarda ayda 1 kilogram ve son 16 haftada ayda 1.5 kilogram
alınmasının normal olduğunu kaydetti. GEBE KALMADAN ÖNCE MAKUL
KİLODA OLUNMALI Micozkadıoğlu, gebe kalmadan önce vücut ağırlığının
kabul edilebilir düzeyde olması gerektiğine işaret ederek,
gebelikte rejim yapılmasının doğru olmadığını vurguladı ve aşırı
kilolu bayanların, gebelikten önce zayıflaması gerektiğini söyledi.
Gebelikte ayda 3 kilo alınmasını ''aşırı kilo artışı'' olarak
niteleyen Micozkadıoğlu, ''Aşırı kilo, gebe için risk oluşturur.
Kilo artışı normalin altında kalan gebeler de düşük kilolu bebek
doğurma tehlikesiyle karşı karşıyadır'' dedi. KALSİYUM, DEMİR VE
FOLİK ASİTİN ÖNEMİ Gebelerin, diğer kadınlara oranla yüzde 15 daha
fazla kaloriye ihtiyaç duyduğunu belirten Micozkadıoğlu,
hamilelikte özellikle kalsiyum, demir ve folik asidin önemine
işaret ederek, bunların eksikliklerinde mutlaka ilaç takviyesi
yapılması gerektiğini söyledi. Micozkadıoğlu, gebeliğin 8.
haftasında oluşmaya başlayan kemik ve dişlerin gelişimi için
normalin 2 katı kalsiyum gerektiğini ifade etti. Günlük gereksinim
olan 1200 miligram kalsiyumun 1 litre sütte bulunduğunu belirten
Micozkadıoğlu, kalsiyum ihtiyacının 85 gram yağsız peynir, 7 dilim
beyaz ekmek, 2 bardak süt, 170 gram sardalye ve taze bademden
alınabileceğini söyledi. Micozkadıoğlu, bebeğin doğumdan sonra
kullanacağı demirin depolanması ve kana yeterli oksijen
taşınabilmesi için normalden fazla demire ihtiyaç duyulduğuna da
dikkati çekti. Günde mutlaka 30 miligram demir alınması gerektiğini
ifade eden Micozkadıoğlu, ''Demir eksikliğinde, yorgunluk,
konsantrasyon güçlüğü, ciltte solgunluk ve saç dökülmesi
görülebilir. Demir, karaciğer, mercimek, pekmez, kırmızı et,
yumurta, kuru fasulye, lifli yeşil sebze ve kurutulmuş meyvelerde
bulunur. Demir eksikliğinde ek demir hapı kullanılmalı'' diye
konuştu. Micozkadıoğlu, bebek sahibi olmayı planlayan kadınların,
gebeliğin 12. haftasının sonuna kadar her gün 400 mikrogram folik
asit kullanmaları gerektiğini söyledi. Folik asit takviyesinin tüp
kusurlarının oluşum riskini azalttığını ve bebeğin özellikle ilk
aylardaki gelişimini olumlu etkilediğini belirten Micozkadıoğlu,
folik asidin yeşil sebzelerde bol miktarda bulunduğunu kaydetti.
Micozkadıoğlu, ayrıca gebelikte artan protein gereksiniminin
karşılanması için balık, et, kuru baklagiller ve sütten yapılmış
besinlerin bol miktarda alınması gerektiğini söyledi. Plasenta için
gerekli olan C vitamininin de ihmal edilmemesi gerektiğini
vurgulayan Micozkadıoğlu, ''Taze sebze ve meyvelerde bulunan C
vitamini, vücutta depolanmadığı için her gün belirli miktarda
alınmalı'' dedi. Sebze, meyve ve kepekli besinlerin lif açısından
zengin olduğunu belirten Micozkadıoğlu, kepekli gıdaların, bazı
besinlerin emilimini bozduğu için fazla tüketilmemesi gerektiği
uyarısında bulundu. KONSERVE, ÇAY VE KAHVEDEN UZAK DURUN
Micozkadıoğlu, konserve gibi işlenmiş gıdalardan gebelik süresince
uzak durulmasını tavsiye ederek, ''Bu tür yiyeceklere fazladan tuz,
şeker, yağ katılmıştır. Ayrıca içinde gereksiz koruyucu,
tatlandırıcı ve renklendiriciler bulunabilir'' dedi. Tam
mayalanmamış peynir ve pastörize edilmemiş sütün de zararlı
olabileceğini ifade eden Micozkadıoğlu, böbreklerin çalışması ve
kabızlığın önlenmesi için gebelik süresince bol sıvı alınması
gerektiğini söyledi. Micozkadıoğlu, hamilelikte çay, kahve gibi
içeceklerin günde 3 fincandan fazla tüketilmemesini önerisinde
bulunarak, bitki çaylarının bazılarında da katkı maddesi olduğunu
belirtti. Gebelikte tuz miktarının azaltılmasıyla ödem ve
hipertansiyonun kontrol edilebileceğine işaret eden Micozkadıoğlu,
''Kek, reçel, meşrubat gibi gıdalar, kilo artışına neden
olabileceği için şeker tüketimine dikkat edilmeli. Ayrıca, çiğ ve
az pişmiş etten uzak durulmalı, yağ tüketiminde zeytinyağı ve
mısırözü gibi bitkisel yağlar tercih edilmeli, tereyağı ve iç
yağdan kaçınılmalı'' diye konuştu.