Ankara'nın tepesinde mikser var

MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) ile AKP arasında her konuda görüş birliği olduğu varsayılıyordu. Hatta, “AKP’nin iktidara gelmesiyle bundan böyle iş dünyası örgütleri arasında TÜSİAD (Türk Sanayici ve İşadamları Derneği)’ın değil MÜSİAD’ın yıldızı parlayacak” yorumları yapıldı. AKP hükümetinin güvenoyu aldığı 28 Kasım’a kadar olan sürece bir göz atıldığında, bu yorumun çok da yanlış olmadığı dikkati çekiyor. MÜSİAD’ın dolar kuru, Merkez Bankası ve kamu bankalarının özelleştirilmesiyle ilgili önerileri, bir süre sonra hükümet tarafından da dile getirildi. Fakat AKP hükümeti zaman zaman da MÜSİAD’ın sert açıklamalarına hedef oldu. Tüm bu olup bitenler bir danışıklı dövüş olabilir miydi? Üye tabanının çoğu AKP’li olan ve AK Parti’ye destek veren MÜSİAD, rol mü yapıyordu? Ya da hükümetle aralarında taban tabana bir zıtlık mı vardı yoksa ahenk mi? “Tabanla tavan arasındayız” Aksiyon Dergisi, gerek siyaset ve gerekse iş dünyasının cevabını merak ettiği bu sivri soruları, MÜSİAD’ın imajını yenileyen başkanı Ali Bayramoğlu’na yöneltti. Patenti kendisine ait olan ‘kaşık çay’dan yudumlayarak sorularımızı cevaplandıran Ali Bayramoğlu, “Hayatımız boyunca takiyye kelimesi lûgatimize girmemiştir” diyor. Bugünkü siyasi iktidarın AKP olmasının da kendileri açısından bir mana ifade etmediğini söylüyor. MÜSİAD’ın söylemleriyle hükümetin ekonomi—politikaları arasındaki paralellikleri hatırlattığımızda Bayramoğlu, “Biz üzerimize düşen görev ne ise onu yerine getiriyoruz. Bizim haklı çıkmamız aslında bir gerçeği ortaya koyuyor: Biz toplumdaki ekonomik gelişmeleri ve gerçekleri çok iyi takip ediyor, tabanla tavanı bir araya getiren önemli bir işlevi yerine getiriyoruz. Buna da tebdil—i kıyafet diyoruz. Osmanlı’nın başarısında da en önemli şey tebdil—i kıyafetti. Halkın arasına giriyorsunuz, ona göre bir karar veriyorsunuz” diyor. MÜSİAD, 1990’lı yılların sonlarına kadar ekonomik işbirliği için Batı yerine Doğu’yu savunurken, Bayramoğlu yönetimindeki MÜSİAD, hükümet gibi bir an önce Avrupa Birliği’ne girilmesinden yana. Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 55’ini Avrupa’yla gerçekleştirdiği bir dönemde, AB’nin Türkiye için en önemli lokomotif örgüt olduğunu anlatan Bayramoğlu, “AB’nin alternatifi yoktur” diyor. İslam ülkeleriyle de ticaretin başlatılmasını ama bunun AB’nin alternatifi şeklinde olmamasını istiyor. Ankara’yı kim karıştırıyor? MÜSİAD’ın Karadenizli başkanı, ekonominin yanı sıra hemşehrisi olan Başbakan’la siyasi konularda da aynı görüşleri paylaşıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, yolsuzluk yapanların peşinden koşarken, bürokratik oligarşiyi aşamadıklarını söylerken, Ali Bayramoğlu, bir adım öteye giderek bakın neler söylüyor: “Türkiye’nin başkenti Ankara. Onun tepesinde bir mikser çubuğu var. Bu mikser çubuğu sürekli karıştırıyor. Hiç boş durmuyor. Siyaseten karıştırıyor. Ekonomik olarak karıştırıyor. Bürokratik olarak karıştırıyor. Üniversite olarak karıştırıyor. Dış politika olarak karıştırıyor. Emniyet olarak karıştırıyor... Bunlara daha yüzlerce madde ilave edebiliriz.” Bayramoğlu, bu yapının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Sözkonusu yapının nasıl değişeceğini ise şöyle anlatıyor: “Mesela Türkiye’de bağımsız erkler dediğimiz Danıştay gibi, Anayasa Mahkemesi gibi, üst kurullar gibi, Genelkurmay gibi birçok etkileyici fonksiyonu ifa eden ve bir türlü de bir uzlaşma zemininde, bir masa etrafında çeşitli konularda bir araya gelemeyen yapı mutlaka ve mutlaka değiştirilmek zorunda.” Bu durum karşısında başkanlık sistemini öneren Bayramoğlu, işin dolanıp varacağı yerin yine orası olacağını, bunun da bir referandumla çözülebileceğini savunuyor. TÜSİAD tükürdüğünü yalıyor Başbakan Tayyip Erdoğan, son günlerde medyaya TÜSİAD’la daha sık fotoğraf verince; hükümetin MÜSİAD’ın önerilerinden çok, TÜSİAD’ın isteklerine yakın durduğu söylendi. Bu sefer de AKP için ‘siyasette MÜSİAD’cı, ekonomide TÜSİAD’cı’ denilmeye başlandı. Fakat Ali Bayramoğlu, bu görüşe katılmıyor, Zenginler Kulübü’ne ağır eleştirilerde ve uyarılarda bulunuyor. İşte Bayramoğlu’nun TÜSİAD için söyledikleri: “Akıllarını başlarına toplasınlar. Kendilerinin veya birilerinin çıkarlarından çok ülke menfaatlerini ön plana koyup, ülkenin güçlendiğinde kendilerinin de güçleneceğini bilen bir akla sahip olsunlar. Yoksa buna benzer —Irak konusundaki gibi— söylemleri gündeme getirip, söylediklerinizi de yapamamak yanlış bir şeydir. Irak savaşında da söylediklerinin hepsini inkar etmek zorunda kaldılar. O nedenle ekonomik hadiselerde de söylediklerinden vazgeçmek durumunda kaldılar.” Bayramoğlu, MÜSİAD’ın aksiyon planlarını uygulayan bir kurum olduğunu söylüyor, TÜSİAD’ı ise birilerinin planlarını alıp bir yerlere uygulamakla suçluyor. MÜSİAD’ın başkanı, bugünlerde siyaset ve ekonomiden arta kalan zamanlarda ilginç işlerle uğraşıyor. Kulislerde, 1. Lig’e yükselen Rizespor’a talip olduğu konuşuluyor. Röportaj için gittiğimizde Bayramoğlu’nun ofisinden Rizesporlu bazı isimler çıkıyordu. Aslen Beşiktaş’ı tutan Bayramoğlu, bu söylentileri yalanlamıyor ama kulüp başkanlığı için vaktinin olmadığını söylüyor.