Ankara’nın seçimi bitmiştir

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP adayı Mansur Yavaş’ın seçim sonuçlarına ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru gerekçesi için, “Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda örnek bir kararı var. Herhangi bir değişik neticenin çıkması mümkün değil. Anayasa Mahkemesi şu anda gerekli prosedürü tamamlıyor” dedi.
A Haber televizyonundaF Can Okanar’ın sunduğu Gündem Özel Programının canlı yayın konuğu olan Başkan Gökçek, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gökçek, program sunucusu Okanar’ın yerel seçimler ve Soma Faciası başta olmak üzere, gezi ve Okmeydanı’nda yaşanan gösteriler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile belediye hizmetleri hakkındaki geniş bir yelpazeyi kapsayan sorularına cevap verdi. Ankara seçimlerinde 124 bin oyun iptal edildiğini hatırlatan Başkan Gökçek, iptal edilen oyların en az yüzde 80’inin AK Parti’ye ait oylar olduğunun sandık başındaki görevliler tarafından da defaatle beyan edildiğini söyledi. “Bunlar hep yaparlar hem de ağlarlar” diyen Gökçek, şunları kaydetti:
“Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvurunun neticesini bildikleri halde yine başvuru yaptılar. Tesadüfen avukatları ile bizim arkadaşlar görüştü. ‘Biz bunun bir işe yaramayacağını biliyoruz ama kamuoyunda kalmak, gündemde adımızın geçmesi için yaptık’ diye açıkça itirafları var. Özellikle daha önce Anayasa Mahkemesi’nin aynı konuda, Baro Başkanlığı seçimi dolayısıyla yapılan itirazının reddi konusunda örnek bir kararı olduğu da ortada. Baro seçimlerinin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) müracaat ediyorlar. Bunun üzerine AYM, ‘Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları Anayasa ile bellidir. Anayasa’nın sınırı bellidir. Bu konu çerçevesinde yasaklanan konular yeniden değerlendirilemez’ diye kestirip atıyor.”

“GÜNDEMDE KALMAK İÇİN BÖYLE YAPIYOR”
Konuya ilişkin bazı gazetelerde özellikle Taraf Gazetesi’nde heyecan oluşturmak için bir metin yayınlandığına dikkat çeken Başkan Gökçek, “Haberde, ‘AYM evrakı YSK’dan istedi. Bunu da bir ümit olduğunu ortaya koyuyor’ şeklinde yazdılar. Aslında, CHP’nin adayı müracaat ederken, YSK kararını mahkemeye ibraz etmemiş, güya kendisi avukat ama konulardan o kadar uzak ve bilgisiz. Dolayısıyla gelmeyen evrak hangisi ise o evrak talep edilmiş. Bu beceriksizliği tam tersine sanki Anayasa Mahkemesi’nin bir ilgisi varmış gibi heyecan meydana getirmek, biraz daha kendinden söz ettirmek, biraz daha gündemde kalmak için yaptığı bir olay. Bu olay Allah’ın izni ile bitmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda örnek bir kararı vardır ve herhangi bir değişik neticenin çıkması mümkün değildir. Şu anda Anayasa Mahkemesi gerekli prosedürü tamamlıyor” şeklinde konuştu.

"SOMADAKİ VATANDAŞLARIMIZA DEVLETİMİZ
SAHİP ÇIKACAKTIR"
Soma’da 301 madencinin hayatını kaybetmesinin tarifi mümkün olmayan büyük bir acı olduğunu ifade eden Başkan Gökçek, “Maden faciasında şehit olanlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Arkada kalanlara devletimiz ve hükümetimiz sahip çıkacaktır. Bu konuda da çok önemli girişimleri oluyor” dedi.
Bu olay sonucunda maden ocağı sahibine kimsenin gücünün yetmediği, ifadesinin bile alınmadığına değinen Başkan Gökçek, “Bu nasıl korumalı bir insan. CHP tandanslı biri olduğu söyleniyor. AK Partili olsaydı. Yeri göğü inletirlerdi. Kılıçdaroğlu’nun bu konuda çıtı çıkmıyor ama” saptamalarında bulundu.

“SOMA OLAYLARINI GAZETECİLER İSTİSMAR ETTİ”
Soma faciasının ardından bazı gazetecilerin inanılmaz ve vicdansızca yazılar yazıp twit attıklarını belirten Başkan Gökçek, “Bir gazeteci, ’...Yapacağınız bu yardımlar sadece hükümetin ekmeğine yağ sürüyor. Uzun vadede mağdurların zararına dokunacak’ diye twit attı. ‘Yardım yapmayın’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl vicdansızlık. Ayrıca madencileri horlayan ‘Ne şehittir ne gazidir, kar yoluna gitti Niyazidir…” diye twitter attılar. Ayrıca Başbakanın 3 yıl önce İstanbul’da bir markette çekilen fotoğrafını da koyarak, ‘Soma’da bir markete sığındı’ diye twitler attılar” dedi.

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK DENİLİYOR”
Basın özgürlüğü olmadığı konusundaki eleştirilere, bazı yazarların Başbakan Erdoğan hakkında yazmış olduğu hakaret ve tehdit içeren yazılar ve bazı gazetelerin manşetlerinden örnekleri görüntülü olarak anlatan Başkan Gökçek şunları söyledi:
“Türkiye Başbakanı için ‘diktatör’ diyorlar. Basın özgür değilmiş, öyle mi? Bakın gazetelerin şu manşetlerine. İşte o manşetlerden bazıları ‘Usta işi zulüm’, ‘Çankaya’ya değil Bakırköy’e’, ‘Soma halkı haykırdı defol git Tayyip’, ‘Eşkıya Türkiye’ye hükümdar olmaz’, ‘Firavun’un çırpınışı’. ‘Asılacak adamsın ulan’. Bu manşetleri Obama’ya, Putin’e, Merkel’e atsalar ne olur? Ve yine de diyorlar ki ‘Türkiye’de basın özgürlüğü yok’… Hem böylesine manşetleri atabileceksin, hem de basının özgür olmadığını söyleyeceksin. Ben bunları, büyükelçilerin hepsini davet ederek, bir brifing ile ‘Bakın Türkiye Başbakanına ne diyorlar diye’ göstereceğim… Bu yazılar ve manşetler için de Kılıçdaroğlu’ndan güç alıyorlar. Benzer ifadeleri o da kullanıyor. Bu durum ‘demokrasi yok’ diyenlerin nasıl faşizan davrandıklarını gösteriyor.”

“GÜÇLÜ TÜRKİYE İSTEMİYORLAR”
Büyüyen ve güçlenen Türkiye’nin, dış güçleri rahatsız ettiğini kaydeden ve bunun için bir algı oluşturulduğunu ifade eden Başkan Gökçek, Türkiye’nin gelişmesinden batılı ülkelerin rahatsızlık duymasının temel nedeninin ise gelişen ekonomi ve yapılan devasa projeler olduğunu söyledi. Havalimanı, 3. köprü, nükleer santraller gibi projelerin hayata geçirilmesinin batılı ülkeleri rahatsız ettiğini örnekler vererek anlatan Başkan Gökçek, güçlü bir Türkiye’yi istemedikleri için içerdeki uzantıları aracılığı ile gezi olayları gibi olaylarla karışıklık çıkarmaya çalıştıklarını kaydetti.

“MEZHEPSEL TAHRİKLER KÖRÜKLENİYOR”
Mezhepsel ayrılıkların ve kavgaların yaşanması için özellikle Alman hükümeti tarafından Almanya’daki Alevi dernek ve vakıflarına parasal destek verildiğinin altını çizen Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Öncelikle şunu söyleyeyim, her kim Alevi-Sünni ayrımı yaparsa vatan hainidir. Ama bunların çoğu ateistler ve kendilerini Alevi olarak tanımlıyorlar. Ve bunlar Alman hükümeti tarafından destek alıyorlar. Ne zaman bir olay olsa oradan talimat veriyorlar. Olaylar çıkarıyorlar, Ali’siz Aleviler dediğimiz bu gruplar, bunu yapıyorlar. Bunu niye yapıyorlar? Çünkü çözüm süreciyle birlikte Güneydoğu’dan artık şehitler gelmiyor. Güneydoğu’da çatışmaların bitirilmesinin ardından Alevileri kışkırtmaya başladılar. Ben bu oyunlara gelmeyen itidalli açıklamalar yapan Alevi dernek başkanlarına teşekkür ediyorum.”
Türkiye’de yaşanan olayların özellikle Alman ve İngiltere medyasında çarpıtılarak verildiğini görüntüler eşliğinde anlatan Başkan Gökçek, olmayan şeylerin varmış gibi gösterilerek bir algı yönetimi gerçekleştirildiğini kaydetti.

“ÇOCUKLARINIZI OLAYLARDAN UZAK TUTUN”
Marjinal grupların vatandaşları tahrik etmek için çocukları kullandığını ifade eden Başkan Gökçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gezi olayları yaklaşırken çocukları ön safhalarda kullanacaklar. Bu olayların yıl dönümünde yine olaylar çıkaracaklar. Bu olaylarda marjinal gruplar, ölümler olmasını istiyorlar. Bunlar vampir gibiler. Kan istiyorlar. Buradan siyaset yapacaklar. Ailelere sesleniyorum çocuklarınızı bunlardan uzak tutun.”
Anarşi olaylarından iktidarın ve muhalefetin yekvücut olması gerektiği uyarısında da bulunan Başkan Gökçek, “Kılıçdaroğlu bu gruplara aleni destek veriyor. Bundan sonra olacak olaylar içinde bu verdiği destek dolayısıyla olayı yapanlar kadar kendiside sorumludur. Bu insanlara cesaret vermeyip, ‘bunlar anarşisttir, bunların bizle alakası yoktur’ demelidir. Bütün bunlara rağmen destek verirse olayların da ölümlerin de sorumlusudur” dedi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE AK PARTİ ADAYI YÜZDE 50 İLE 58 ARASINDA OY ALIR”
Cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağını konusundaki tahminlerinin sorulması üzerine Başkan Gökçek, oyun üzerine oyun oynanmasına karşın AK Parti’nin gösterdiği adayın yüzde 50 ile 58 arasında oyla kazanacağını düşündüğünü söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istemesi halinde Cumhurbaşkanlığının hakkı olduğunu ifade eden Başkan Gökçek, ama gönlünden geçen, kişisel düşüncesinin ve parti teşkilatı dışındaki konuştuğu vatandaşların da yüzde 90’nın Başbakanın bir dönem daha kalması yönünde olduğunu kaydetti.
(İHA)