Ankaralı seçmen koalisyon pazarlıklarını tartışıyor

Abone ol

Ankara'da seçim sonrası koalisyon pazarlıkları tartışılıyor. Peki sokaktaki seçmen, seçim sonuçlarını ve koalisyon ihtimallerini nasıl değerlendiriyor? Sinan Onuş Ankaralı seçmenlere sordu.

Ankara'da partiler koalisyon pazarlıkları için pozisyonlarını netleştirmeye çalışıyor. Peki, sokaklar seçimlerden birkaç gün sonra hem sandıktan çıkan tabloyu hem de koalisyon olasılıklarını nasıl değerlendiriyor?

Kurulduğundan bugüne Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verdiğini söyleyen Veli Koca'ya göre sonuç "hiç iyi görünmüyor".

Koca, "Bir deliğe 3 kazık sığar mı" diye tek parti iktidarı olmamasından yakınıyor ve koalisyon yerine yeniden seçime gidilmesini istiyor.

Yenişehir Pazarı'nda çorap satan ve AKP'ye oy verdiğini söyleyen Hasan Doğan da benzer gerekçelerle rahatsızlığını dile getiriyor.

"Vakit kaybetmeden" erken seçim isteyen Doğan, seçim sonrası ortaya çıkan sonuç nedeniyle AKP'den giden seçmenin geri döneceğini ve bu sayede tek parti iktidarının kurulacağını düşünüyor.

Hasan Doğan, "vakit kaybetmeden erken seçime gidilsin" diyor.

'Erdoğan yeniden öne çıkar' endişesi

Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren seçmen ise tablo için "bir yandan mutluyum, diğer yandan rahatsız" nitelemesi yapıyor.

Buğra Bağrıyanık, "diktatörlük sarsıldı" ifadesini kullanıyor ve mutlu olduğunu söylüyor. Rahatsızlığını ise "AKP ile koalisyon yapılırsa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yine öne çıkabilir" diye açıklıyor.

Ülkücü olduklarını söyleyen Mehmet ve Volkan, AKP'nin oy kaybından mutlu, HDP'nin yükselişinden rahatsızlar.

Veli Köse de tablodan hoşnut olmayan CHP'lilerden. Köse, erken seçimin ekonomiyi kötü etkileyeceğini düşündüğü için istemiyor ve "Bir şekilde anlaşacaklar" diyor.

Köse'nin yanından ayrılıp, bir bankta dinlenen Mehmet ve Volkan Doğan'a yaklaşıyorum. Soyadlarından kardeş olduklarını sanıyorum ama amca çocukları olduklarını söylüyorlar. Kendilerini ülkücü olarak tarif eden Mehmet ve Volkan, AKP'nin oy kaybından mutlular ama Halkların Demokratik Partisi oy ve milletvekili sayısını artırdığı için rahatsızlar.

Seçmenin koalisyon seçenekleri

AKP yetkililerinin seçim sonrasında verdikleri mesajlara bakıldığında iktidardan uzaklaşmak istemedikleri anlaşılıyor.

Seçimin ikinci partisi CHP'den, herhangi bir koalisyonun parçası olabileceği yönünde ılımlı mesajlar gelmeye başladı bile.

MHP de olası koalisyon senaryolarında tavrını belirlemek için hafta sonuna doğru partinin yetkili kurumlarında değerlendirmelere başlayacak.

HDP ise koalisyon senaryoları içinde yer almayacağını belirtiyor.

Diğer yandan hem CHP hem de MHP'nin "kırmızı çizgileri"nin 17/25 Aralık ve Erdoğan'ın hükümetin işleyişine karışmaması olarak görünüyor.

Peki, seçmenin kırmızı çizgileri neler?

7 Haziran'da MHP'yi tercih eden genç seçmenlerden Tayfun Özçelik ve Furkan Bayraktar'a bu soruyu yöneltiyorum.

AKP-MHP koalisyonuna sıcak baktıklarını söylüyorlar. Ancak böyle bir koalisyonda MHP'nin seçim meydanlarında dile getirdiği 17/25 Aralık, Çözüm sürecinin bitmesi söylemlerinin yerine getirilmemesi durumunda ise MHP'den vazgeçeceklerini aktarıyorlar.

Özçelik, "Böyle bir durumda oyumu Büyük Birlik Partisi ya da Saadet Partisi'ne vermeyi düşünebilirim" ifadesini kullanıyor.

Amca çocukları Mehmet ve Volkan Doğan ise AKP ile MHP'nin koalisyon yapmayacağını düşünüyor. 'Yaparsa ve söylemlerinden taviz verirse ne yaparsınız' şeklindeki soruya Mehmet Doğan'ın hiç düşünmeden verdiği yanıt şöyle:

Tayfun Özçelik ve Furkan Bayraktar, AKP-MHP koalisyonuna sıcak bakıyor.

"O zaman MHP, AK Parti olur. Ben de bir dahaki seçim oyumu ya boş atarım ya da CHP'ye veririm."

CHP'li genç seçmen Buğra Bakrıyanık ise hangi koşulda olursa olsun AKP-CHP koalisyonundan rahatsız olacağını belirtiyor.

Daha önceki seçimleri protesto ettiğini, bu kez ise AKP'ye karşı sandığa gittiğini söyleyen Bakrıyanık, AKP ile koalisyon olursa bir sonraki seçimde de sandığa gitmeme tavrına döneceğini aktarıyor.

Veli Köse'nin kırmızı çizgisi ise 17/25 Aralık.

Köse, AKP-CHP koalisyonuna uzak değil ama bu meselenin üzerine gidilmezse rahatsız olacağını söylüyor.

Erdoğan'ın meydanlara inmesinin sonuçları

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın meydanlara inmesi AKP seçmeni üzerinde nasıl bir etki oluşturduğu yoğun konuşuluyor ama bu konuda bir çalışma olmadığı için durum net olarak ortaya çıkmıyor.

AKP'yi tercih eden seçmenlerden Veli Koca, Erdoğan'ın meydanlara inmesinden çok rahatsız değil. Ancak hükümet kurulma çalışmaları sırasında Erdoğan tarafsız davranmazsa tepkisinin böyle olmayacağını söyleyen Koca, "Kızarım ve oyumu gider CHP'ye veririm" diyor.

Veli Koca, tek parti iktidarından yana. "Bir deliğe 3 kazık sığar mı" diyor.

Van'da yaşayan ve resmi bir kurumda güvenlik görevlisi olduğunu söyleyen bu nedenle de soyadını vermeyen Ümit'e göre, "Cumhurbaşkanı olmasaydı, Ahmet Davutoğlu bu kadar oy bile alamazdı."

Eşi Sabahat ise "O, işini yapsın" diyerek tam tersini düşünüyor. Eskiden parti tercihinin AKP şimdi ise HDP olduğunu belirten Sabahat, AKP-HDP koalisyonu istiyor.

Ümit, AKP-MHP koalisyonunun kendisine daha yakın geldiğini belirtirken eşi Sabahat söze karışıyor:

"Kendisi, AKP kurulmadan önce MHP'liydi o yüzden istiyor."

Gerek koalisyon gerekse oy verdikleri partiler konusunda Ümit ve Sabahat arasında sert tartışma başlıyor. Araya girip sakinleştirmek istediğimde Sabahat, "Merak etmeyin, biz evde de siyaset söz konusu olunca sert konuşuruz" diyor.

Seçim sonrası ortaya çıkan tabloyu konuştuğumuz seçmenler, bugün erken seçim olsa ağırlıklı olarak yine 7 Haziran'da tercih ettiği partiye oy vereceğini söylüyor.

Hükümetin kurulması içinse anayasanın öngördüğü 45 günlük süreç, TBMM başkanı seçimi sonrası başlayacak. Meclis başkanlığı seçiminden yaşanacaklar ve çıkacak sonucun olası bir koalisyonun da işaretini vereceği öngörülüyor.

Günün Önemli Haberleri