Ankaradan ABye Kıbrıs resti

Türkiye'nin 18 Eylül'de gönderdiği 36 sayfalık mektupta, Ankara'nın 10 maddelik önerisinin dikkate alınmaması durumunda, Kıbrıs konusunda daha başka tavizler beklenmemesi gerektiği dile getirdildi. Türkiye'nin Kıbrıs konusunda yeni bir taviz vermesinin söz konusu olmadığı kaydedilen mektupta Ankara'nın Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde "iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve statü eşitliği ile yeni ortak devlet yapısına dayalı" bütünlüklü bir çözüm istediğine dikkati çekildi.

RUMLARIN OLUMSUZ TAVRI SÜRÜYOR

AB Haber'e göre, 8 Temmuz anlaşmasına da değinilen mektupta, teknik komiteler kurulması amacıyla başlayan görüşmelerin Kıbrıs Rum tarafının tutumu nedeniyle başarısız olduğu da vurgulandı. Mektupta, Türkiye'nin deniz ve hava limanlarını Kıbrıs Rum bayraklı gemi ve uçaklara açması konusunda ise "Ben sözümü yerine getirdim, sıra AB'nin KKTC'den izolasyonları kaldırmasında" mesajı verildi.

TEKRAR ONAYLAMAYA GEREK YOK

Ankara anlaşmasının ek protokolünü, katılım müzakereleri başlamadan imzalamayı taahhüt ettiği üzere bu taahhüdünü yerine getirdiğini belirten Türkiye, bu nedenle de protokolü tekrar onaylama ya da uygulamaya koymaya gerek görmediğini ifade etti.

Mektupta, tüm bu gerçeklere ilaveten bir de protokolün imzalanmasının, Türkiye'nin limanlarını açması ya da "Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ni" tanıması anlamına gelmediğini de açık ve net bir diplomatik dille vurgulandı.

ASKER ULUSLARARASI ANLAŞMALARDAN DOĞAN HAK

Türkiye'nin adada asker bulundurmasının uluslararası anlaşmalardan doğan bir hak olduğu belirtilen mektupta diğer garantör devlet olan Yunanistan'ın da adada askerinin bulunduğuna dikkat çekildi ve Annan planına atıfta bulunularak Türkiye'nin asker sayısının azaltılmasına karşı olmadığı da ifade edildi.

ANKA