Ankara'da su tarifesine iptal davası
Abone olAnkara Barosu Başkanlığı, su satış tarifesi oranlarına ilişkin kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi aleyhine dava açtı.
Ankara Barosu Başkanlığı, su satış tarifesi oranlarının TEFE'ye
göre artırılması, konutlardaki su satış tarifelerinin kademeli
şekilde belirlenmesi ve su faturalarının 45 günde bir tahakkuk
ettirilmesine ilişkin kararın iptali ve yürütmenin durdurulması
istemiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi aleyhine dava açtı. Ankara
Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne bugün verilen dava dilekçesinde,
konutlarda tüketilen suların, 0-10, 11-30 ve 30 metreküp üzeri
farklı olmak üzere 3 ayrı tarifeye göre ücretlendirildiği
belirtilerek, su tarifesinin TEFE'ye göre belirlenmesinin ASKİ
Tarifeler Yönetmeliği'ne aykırı olduğu savunuldu. ASKİ Tarifeler
Yönetmeliği'nin, ''Su Satış Tarifesi'' başlıklı 30. maddesine göre,
su satış tarifesinin yönetim ve işletme giderleri ile
amortismanları ve yüzde 10'dan aşağı olmayacak şekilde belirlenecek
karı sağlayabilecek düzey gözetilerek belirlenmesi gerektiği ifade
edilen dilekçede, şöyle denildi: ''Davalı İdarenin, kendisi
tarafından çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı bir şekilde su
satış tarifesini belirlemesi hukuka aykırıdır. Su satış tarifesi
belirlenirken su satış hizmetinin tekelli bir kamu hizmeti olduğu
gözetilmelidir. Davalı İdarenin davaya konu su satış hizmeti 2560
sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş
Ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca Büyükşehir belediyeleri
tarafından yürütülen tekelli bir kamu hizmettir. Kamu hizmetlerinin
bedelsiz görülmesi savunulacağı gibi, bu hizmetlerden bedel
alınmasının gerekli olduğunun kabul edildiği durumlarda İdarenin
kazanç elde etmesi düşünülemez. Ancak davalı idare tekelli sunduğu
hizmette su satış tarifesini, hizmetin kamusal boyutunu göz ardı
ederek fahiş oranlarda belirlemektedir. Ankaralılar en pahalı suyu
tüketen ikinci Büyükşehir kentinin sakinleri haline
getirilmiştir.'' -KİMSE SUSUZ BIRAKILAMAZ- Dilekçede, Konya
Büyükşehir Belediyesi'nin 2004 yılı Aralık ayı itibariyle yaptığı
incelemede, en pahalı suyu tüketen Büyükşehir belediyelerinin
Antalya ve Ankara olduğunun tespit edildiği belirtilerek,
Ankara'daki su birim maliyetinin diğer illere göre düşük olmasının,
bu pahalılığın davalı İdarenin keyfiliğinden kaynaklandığı sonucunu
doğurduğu kaydedildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi: ''Su tüketim
hakkı en temel bir insan hakkıdır. İdarenin kimseyi susuz bırakma
yetkisi olamaz. Davalı idarenin fahiş fiyatlarla su satması
nedeniyle Ankaralılar ihtiyaç duydukları kadar su tüketememekte,
sağlığa uygunluk kurallarının gerektirdiği kadar
temizlenememektedir. Ankaralılar, paraları kadar su içmekte,
paraları kadar temizlenmektedir. Anayasa uyarınca herkes, maddi ve
manevini varlığını geliştirme, sağlıklı ve dengeli bir çevrede
yaşama hakkına sahiptir. Fahiş su fiyatı politikasıyla Ankaralıları
daha az su tüketmeye teşvik etmek, aslında onları sağlıksızlığa,
hastalığa teşvik etmektir. Ankaralıların maddi ve manevini
varlığını geliştirmesinin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede
yaşamasının engellenmesi Anayasanın 17 ve 56. maddelerine
aykırıdır. Kademeli tarife sosyal devlet ilkesine aykırı olduğu
gibi eşitlik ve ölçülülük ilkelerine de aykırıdır.'' -''AMAÇ SU
TÜKETİMİNİ AZALTMAKTIR''- Bir tane su aboneliği bulunan konutta
çeşitli nedenlerle çekirdek ailelerden fazla kişi yaşamasının
mümkün olduğu belirtilen dilekçede, ailenin çok çocuklu olabileceği
gibi, birden fazla ailenin aynı evi paylaşması veya aile bağı
olmayan kimselerin aynı çatı altında yaşamasının mümkün olduğu
ifade edildi. Dilekçede, şöyle devam edildi: ''ASKİ'nin kademeli
tarifesi nedeniyle, her halükarda 30 metreküpten fazla su
tüketecek, sosyal açıdan en fazla gözetilmesi gereken maddi durumu
yetersiz kalabalık aileler ile aynı evi paylaşan öğrenci, işçi gibi
gruplar en pahalı tarifeden ücretlendirilecektir. Kademeli
tarifeyle güdülen amaç su tüketimini azaltmaktır. Bu amaca ulaşmak
için getirilen sınırlama, 'su tüketim hakkını' kısıtlamaktadır.
Güdülen amaca ulaşmak için getirilen düzenleme ölçülük ilkesinin
alt ilkesi olan orantılık ilkesine aykırıdır. Yine, kişilerin aynı
suyu, tek konutta fazla insanla yaşadığı ve/veya çeşitli sebeplerle
(sağlık, çiçek sulama) fazla tükettiği için farklı bir su
tarifesine tabi tutulması eşitlik ilkesine aykırıdır. İdarenin
yapması gereken su tüketimini kısmak değil, su kaynaklarının
çoğaltılması, su ücretlerinin düşürülmesi yoluyla su tüketiminin en
üst seviyeye çıkartılmasıdır. Su yaşamdır, su sağlıktır.''
Dilekçede, fatura tahakkuklarının 45 günde bir yapılmasının hukuka
aykırı olduğu da belirtildi. Devlet memurları ve ücretle
çalışanların maşlarını aylık olarak aldıkları, 45 günde bir fatura
tahakkuku yapılması nedeniyle birçok abonenin en üst kademeden su
ücreti ödemek zorunda kaldığı dile getirilen dilekçede, ASKİ'nin
gelirlerinin diğer belediye giderlerini finanse etmek için
kullanıldığı da belirtildi.