Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş önceki
gün Ankara"daki patlamada ölenler için alınan Bakanlar Kurulu
kararını açıkladı.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin "terör
mağduru" statüsünde olduğunu ifade eden Kurtulmuş,
ölen yurttaşların yakınlarına maaş bağlanacağını
açıkladı.
Yetmedi...
Ölenlerin ve malul olanların yakınlarına kamuda istihdam
sağlanması, çocuklarına burs imkanlarının sağlanması gibi imkanlar
sağlanacağını belirtti.
Yine yetmedi...
Meclis açıldığında CHP ile görüşüp patlamada hayatını
kaybedenlerin şehit sayılması için adım atılacağını belirtti.
Peşinen ve açık açık söylüyorum.
Bu ülkenin bir ferdi olarak alınan bu karara gücümün yettiği
ölçüde isyan ve itiraz ediyorum.
Miting alanına ebeveynleri tarafından getirilen ve patlamada
hayatını kaybeden masum çocuklar için sözüm yok.
Ancak geride kalanların neredeyse tamamı terörü değil, devleti
lanetlemek için o alanda toplanmışsa ve onlara bu haklar
veriliyorsa, bunun adı millete hakarettir
Bu hakareti kabul etmek mümkün değil..
PKK'nın sözde bayrağının önünde halay çeken, "Burası kanlı
meydan" diyen insanlar sivil şehit sayılacaksa vay bu
ülkenin haline...
Hiç kimsenin şehitlerin yüce hatırasına bu hakareti etmeye hakkı
yok. Hiç kimsenin çocuklarını bu ülkenin ikbali, istikbali için
feda eden şehit yakınlarını incitmeye hakkı yok!
Çıldırmamak elde değil...
Savcı Mehmet Kiraz'ın katledilmesini sevinç içinde karşılayan,
DHKP-C'li iki teröriste övgüler dizen Dicle Deli isimli genç kız
şehit sayılacak öyle mi?
Yetmeyecek, ailesine maaş bağlanacak. O da yetmeyecek, devlet bir
yakınını devlet kurumunda çalıştıracak öyle mi?
Allah günahlarını affetsin ama bu kıza "şehit"
diyeceksek Mehmet Kiraz'a ne diyeceğiz? Bu kıza şehit diyeceksek
terör örgütünün gencecik yaşta hayatını aldığı Mehmetçiklere ne
isim koyacağız?
Bu ülkede devletine, milletine, bayrağına sadakatle bağlı
onbinlerce işsiz insan var. Binlerce öğretmen atama bekliyor.
Onbinlerce memur adayı istihdam bekliyor. Yüz binlerce polis 3600
ek gösterge haklarının verilmesini bekliyor.
Her bir fert, her yeni güne nefsini terbiye ederek, haklarının
teslim edilmesini sabırla bekliyor.
Ödül değil, hak arayışında olan bu insanlar dururken PKK terör
örgütü seviciliği yapanlar mı ödüllendirilecek?
Bu insanların haklarını alabilmeleri için illa devlete, millete,
bayrağa hakaret etmesi veyahut bir bomba sonucu hayatını kaybetmesi
mi gerekiyor?
İş başındaki hükümete naçizane tavsiyem...
Türkiye'nin tabusunu verseniz dahi terör örgütüne sempati duyan,
kendi devletine ise kin kusan kesimlerin fıtratını
değiştiremezsiniz.
İki gündür elektronik posta kutuma gelen isyan ve itiraz mailleri
toplumun tamamının bu kararı alanları şiddetle cezalandıracağını
söylüyor. Bu kararın alınması özellikle AK Parti tabanında çok
ciddi kopuşlara neden olacak.
Benden uyarması...