Türkiye'de yasal bir zemini olmamasına rağmen özel dedektifler, bu sefer elde ettikleri verilerle şantaj yaptıkları iddiasıyla gündeme geldi. Dedektifler boşanma davalarında delil elde etmek, kişi takibi, kayıp şahıs bulma, eş takibi, evlilik öncesi araştırma, icra takibi için adres tespiti, borçlunun kaçırdığı mal varlıklarını bulmak konularında da vatandaşlara hizmet sağladıklarını iddia ederek piyasaya çıktı. Başvuranlar arasında kimler yok ki Ankara'da yaşanan dedektif vakası buna en güzel örneklerden biri oldu. Aralarında profesör, doktor, iş insanı, sağlık çalışanı ve çeşitli meslek gruplarından birçok kişi eşlerinin aldattığı şüphesiyle dedektif Akın Ü. ve oğlu Doğukan Ü.'nün kapısını çalarak eşlerinin takip edilmesini istedi. Dedektif gerçek ismini sakladı Dedektif Akın Ü. ve oğlu Doğukan Ü. oluşturdukları internet sitesi üzerinden reklam çalışması yaparak müşteri buldu. Yardım talep eden kişiler ile önce telefonda iletişime geçen sözde dedektifler, sonraki aşamada başkasına ait olan ofis ve kafelerde yüz yüze görüşme gerçekleştirdi. Başlangıç fiyatı 2 bin TL Gelen kişilere dedektiflik bürosunun müdürü olduğunu söyleyen Akın Ü. gerçek ismini gizleyerek Hakan Usta olarak kendini tanıttı. Eşlerinin aldattığını şüphelenen kişiler, dedektif ile para karşılığında anlaşırken karşılığında ise eşlerinin aldattığını gösteren fotoğraf ve bilgi talep etti. Dedektifler başlangıç fiyatı olarak 2 bin lira talep ederek sözleşme imzaladı. Otomobile GPS cihazı yerleştirmişler Dedektifler yurtdışından anahtar şeklinde gizli kamera, GPS, ortam dinleme cihazları alırken bunların yanında havadan takip için drone, fotoğraf makinası gibi takip için materyaller temin etti. Kişileri takibe alan sözde dedektifler, anlaştıkları GSM operatörleri üzerinden hatların kime ait olduğunun tespitini yaptı. Gizlice otomobilin altına yerleştirdikleri GPS cihazı ile takibe aldıkları kişinin hangi konumda ne zaman gittiği bilgisine ulaşırken oraya giderek gizlice fotoğrafladı.Takip ettikleri kişilere şantaj yaptılar Dedektifler, anlaştıkları kişilere belgeleri vermek yerine takip ettiği kişilere giderek kendisinin dedektif olduğunu ve belgeler ile fotoğrafları göstererek eşine vermekle tehdit ederek şantaj yaptı. Dedektifin şantajına boyun eğenlere para karşılığında belge ve fotoğrafları aldı. Anlaştıkları kişilere dönüş yapan dedektifler bu seferde takip için cihaz alacağız bahanesiyle rakam 30 bin liraya çıktı. Takip ettiren eş de gözaltına alındı... Dedektifin şantajına boyun eğlemeyen mağdur soluğu Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde aldı. Yaşadığı mağduriyeti ekiplere anlatan vatandaş, görüşme gerçekleştirdiği dedektiflerden şikayetçi oldu. Harekete geçen organize polisi, dedektif Akın Ü. ve oğlu Doğukan Ü. ile birlikte takip ettiren eşi de gözaltına aldı. 3 kez gözaltına alındılar ama... Ankara emniyetindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Akın Ü. ve oğlu Doğukan Ü. adli kontrol ile serbest bırakıldı. Emniyete şikayetlerin gelmesi üzerine tekrar gözaltına alınan Akın Ü. ve oğlu Doğukan Ü. adli makamlarca suçun ikinci defa işlenmesinden dolayı Akın Ü.'ye ev hapsi verirken Doğukan Ü. adli kontrol ile serbest bırakıldı.Ev hapsinde olan baba Akın Ü. işleri oğlu üzerinden devam ettirmede devam etti. Mağdurlardan biri şantaj yapıldığı gerekçesiyle şikayeti olması üzerine organize polisi "Özel hayatın gizliliğini ihlal", "Konut dokunulmazlığının İhlal" ve "Şantaj" gerekçesiyle 3. kez dedektifleri gözaltına aldı.19 kişiyi takip etmişler Polis aramasında anahtar şeklinde dinleme cihazı, GPS cihazı, drone, fotoğraf makinası, ortam dinleme cihazları, telefonlar ve takip için gerekli materyaller ele geçirdi. Ekiplerin incelemesinde sözde dedektiflerin 19 kişiyi takip ettikleri ortaya çıktı. Tespit edilen 19 kişi emniyete çağrılarak bilgilendirdi. Dedektiflerin kullandığı cihazlardaki verilerin incelenmesi için gerekli birimlere gönderildi. Yasal boşluk mahkumiyeti engelledi Emniyete gelen mağdurlar takip edildiklerinden haberdar olmazken mağduriyet yaşadıkları için eşlerinden ve dedektiflerden şikayetçi oldu. Dedektif tutunlar ise hayatlarının şokunu yaşadı. Dedektif tutmanın suç olmadığını bilmediklerini aktardı. Dedektifler suçlamaları kabul etmezken, takip yapmadıklarını, yurt dışından getirdikleri cihazları müşteriye sattıkları fotoğraf ve bilgiler karşılığında şantaj yapmadıklarını öne sürdü.Adliyeye sevk edilen dedektifler yasal boşluktan faydalanarak 3. kez adli kontrol alarak serbest bırakıldı. Gözler emniyet birimlerinin cihazları incelemesi sonucu çıkacak olan verilere çevrildi. Cihazlarda ortam dinleme ve fotoğraflama yapıldığı tespit edilirse TCK 132-136 arasındaki yer alan yasa gereğince ceza almaları bekleniyor. TBMM tarafından 1994 yılında hazırlanan 3963 sayılı Özel Dedektiflik Yasası dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından veto edildi. Veto gerekçesinde önemli tespitler yer aldı. Bunlar arasından en dikkat çekeni ise; "Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz" ilkesinin ihlal, kişilik hakları ve kişi güvenliği açısından tehlike oluşturmasını gösterildi.Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) dedektif tutmak ile ilgili yapılmış herhangi bir suç ve ceza tanımı bulunmadığından dedektifler yasal boşluktan faydalanıyor. Ancak dedektif tutmak suç olmasa da, dedektifin eylemleri TCK'da yer alan suç eylemlere girer ise, işte o zaman dedektif tutan, ona talimat veren kişinin de suç işlemiş sayılıyor. Dedektif, takip ettiği kişinin evine gizlice girerek kamera ve ses sistemleri kurarak tuzak kurar ise; "Özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "Konut dokunulmazlığının İhlali" suçlarını işlemiş oluyor.