Ankara'da başörtülü kadına çirkin saldırı! 'Tayyip size fazla yüz verdi'
Abone olANKARA'nın Altındağ ilçesinde 2 kadının sokak ortasında, başörtülü bir kadına "Tayyip size fazla yüz verdi, defolun bu ülkeden" diyerek saldırdı. Saldırganlar kadının başörtüsünü çıkardı. Saldırıya uğrayan Ayfer Çökmez, o anda yaşananları anlattı.
Ankara'nın Altındağ ilçesinde başörtülü bir kadının sırf
başörtülü olduğu için iki kadın tarafından darp edildiğine yönelik
görüntü sosyal medyada kısa sürede yayıldı. Başörtülü kadını darp
eden ve başörtüsünü başından çıkartan iki kadının ise başörtülü
kadına "Tayyip size fazla yüz verdi, defolun bu ülkeden" dediği
ileri sürüldü. Saldırıya uğrayan iki çocuk annesi Ayfer Çökmez (40)
yaşadıklarını Sabah'a anlattı. Çökmez, darp raporu aldığını,
Emniyet'e giderek şikâyette bulunduğunu
belirterek, "Nefretlerini kustular, nefretle 'Tayyip Erdoğan
size yüz verdi' diyerek eşarbı yere attılar, başörtüsüne 'paçavra'
deyip küfrettiler." dedi.
Okuma yazma kursuna gidiyordum
Ayfer Çökmez ilk olarak olayın detaylarını şöyle anlattı: "Ankara Altındağ ilçesinde oturuyorum. Eşim Aktaş Tokiler Cami müezzini. Eşim Ankaralı ben Vanlıyım. 24 yıldır Ankara'da oturuyorum. Olay 8 Mayıs pazartesi günü gerçekleşti. Halk Eğitim Merkezi'nin okuma yazma kursuna gidiyordum. Arkamdan iki kişinin geldiğini fark ettim ama arkama dönüp kadın mı erkek mi diye bakmadım. O esnada telefonda kız kardeşimle konuşuyordum."
'Geri zekâlı, altı gününüz kaldı, gideceksiniz'
"Benim yanımdan geçerken laf attılar ama ben ne dediklerini anlamadım. Bir-iki adım önüme geçtikten sonra bana 'Sen benim ülkemde bağıra bağıra konuşamazsın' dedi. Ben cevap olarak 'Senin ülkense benim de ülkem değil mi?' dedim. 'Laf atan kadınlar kafadan sakat olabilir, bana bulaşmasınlar' diye düşünerek karşıdan karşıya geçtim. Küfür etmeye başladılar. 'Geri zekâlı, altı gününüz kaldı, gideceksiniz. Hepinizi buradan defedeceğiz, defolun gidin ülkemizden' dedi. Ben de 'Benim de ülkem, sen kimi kimin ülkesinden kovuyorsun?' dedim."
"Başörtümü yere atıp 'bu paçavraları size yedireceğiz' dedi"
"Yoluma devam ettim, telefonu kulağıma götürdüm. Birden bir
koşma sesi duydum. Arkama bakar bakmaz iki kadın da bana saldırdı.
Ama ilk önce başörtüme saldırdılar, küfürlerine devam ettiler.
Kafama vurdular, boğazımı sıkmaya çalıştılar! Sonra eşarbımı
çıkartmaya çalıştılar! Elimle engel olmaya çalıştım. Sonra sarı
saçlı olan kadın bir tokat attı, siyah saçlı kadın ise poşetteki
sert bir cisimle kafama vurdu. Ben sersemleştikten ve kendimden
geçtikten sonra eliyle eşarbımı aldı, başımdan çıkarttığı gibi
nefretle 'Tayyip Erdoğan size çok yüz vermiş' diyerek önce
başörtümü yere attı sonra 'Bu paçavraları size yedireceğiz' gibi
sözler söyledi."
"Başörtülüyüm diye bana saldırıyorlar"
"Sonra ben bağırmaya başladım. 'Örtülüyüm diye beni dövüyorlar, darp ediyorlar, başörtümü başımdan çıkardılar' diye bağırdım. Etraftaki gençler herhangi bir kavga olmadığını anlayınca yardıma geldi. Videoyu çeken kadın ise 'Ben hamileyim, yardım edemiyorum, kadına yardım edin!' diye bağırdı. O gençler gelip ayırdılar. Kaçmaya çalıştılar ama ben önlerini kestim. Yine saldırdılar bana. Siyah saçlı olan kadın kaçtı, sarı saçlı kadın ise yine bana saldırdı ve gençler müdahale edince kaçtı."
Korkuyorum, rüyamda sürekli saldırıyorlar
"Yüzüm gözüm şişti, gözümün önü mosmor olmuş, çok kötü darp edildim. Büyük bir şok da yaşadım. Çünkü ilk defa böyle bir şey yaşıyorum. Böyle bir şey başıma hiç gelmemişti. Ankara böyle bir şey ne gördüm ne duydum. Böyle olayları televizyonlarda görüyorduk. Başıma bir gün geleceğini hiç düşünmemiştim. Şok yaşadım. İki gündür gözüme uyku girmiyor, korkuyorum, sürekli rüyamda bana saldırıyorlar! Eşim beni uyandırıyor."
Bunun peşini bırakmayacağım
Ayfer Çökmez, son söz olarak ise "Polis geldikten sonra karakola gittim ve şikâyetçi oldum, darp raporu aldım. Ben travma geçirdiğim için ne eşimi aramak ne de polisi aramak aklıma geldi. Aklım durmuştu. Nefretlerini kustular, nefretle 'Tayyip Erdoğan size yüz verdi' diyerek eşarbı yere attılar, başörtüsüne 'paçavra' deyip küfrettiler. Bunun peşini bırakmayacağım. Benim hayatımı mahvettiler." dedi.
'Özgür, özgürlük' diyorlar ama başkasının...'
Çocuklarının ve eşinin de psikolojisinin bozulduğunu belirten Çökmez, "Eşim de çocuklarım da şok yaşadı. Allah bir daha böyle bir şeyi yaşatmasın. Bu kadar kin, bu kadar nefret… Örtülülere karşı bu kadar nefret ne ya! Nerede yaşıyoruz? Turistlere gelince bir şey yapmıyorlar, iyi karşılıyorlar ama kapalılara böyle yapıyorlar. Hangi ülkede yaşıyoruz? Burası İslam ülkesi, burası Türk devleti. 'Özgür, özgürlük' diyorlar ama başkasının özgürlüğünü kısıtlamakla özgürlük olur mu?" şeklinde konuştu.
Kız kardeşim açık, kızım açık! Akrabalarımın çoğu..
Ayfer Çökmez'in müezzin eşi Yasin Çökmez ise şunları söyledi:
"Olayı öğrendiğimde şoke oldum. Eşimin kız kardeşi haber verdi,
karakola nasıl gittim hatırlamıyorum. Karakola vardığımda eşimi
perişan halde gördüm, hüngür hüngür ağlıyordu. Kahroldum. Böyle
olayları haberlerde izlerdik ama başa gelince maalesef ciddi
boyutta olduğunu anladım. Demokrasi ve özgürlük ülkesiyiz. Kimse
kimsenin özgürlüğünü kısıtlayamaz. Kimse kimsenin giyimine kuşamına
karışamaz, asla! Bu olaydan dolayı gerçekten muzdarip olduk. Böyle
bir şeyi asla kabul edemeyiz. Gereken neyse yapılacaktır,
takipçisiyiz. Büyük ceza almalarını istiyoruz, adalete güveniyoruz.
Şiddeti kınamak bir yana lanetliyorum. Kız kardeşim açık, kendi
kızım açık, akrabalarımın yüzde 90'ı açık… Şimdi! İyi o zaman… Bir
gün 'Siz niye açık giyiniyorsunuz?' diye saldıralım mı? Öyle bir
şey olur mu ya! O zaman nerede kaldı özgürlük, nerede kaldı
adalet!"