Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kezban Candoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projelerinin "TÜBİTAK 1001 Programı" kapsamında desteklendiğini söyledi. Proje kapsamında, 3D gıda yazıcıları kullanarak yutma güçlüğü çeken bireyler için fonksiyonel gıda ürettiklerini dile getiren Candoğan, "Gıda yazıcıları, bilgisayar destekli bir programda çalıştığı için plastik veya doğal olmayan yapay bir ürün olarak düşünülebilir ama böyle değil. Çok doğal ürünler, insanların günlük yaşamında tükettikleri gıdaları kullandık." diye konuştu. Proje kapsamında, 3D gıda yazıcıları kullanarak yutma güçlüğü çeken bireyler için fonksiyonel gıda ürettiklerini dile getiren Candoğan, "Gıda yazıcıları, bilgisayar destekli bir programda çalıştığı için plastik veya doğal olmayan yapay bir ürün olarak düşünülebilir ama böyle değil. Çok doğal ürünler, insanların günlük yaşamında tükettikleri gıdaları kullandık." diye konuştu. "Sağlıklı ve doğal ürünler"Prof. Dr. Candoğan, projeye başlama nedenlerine ilişkin şunları söyledi: "Yutma güçlüğü çeken bireyler, ağızlarına aldıkları gıda ve içecekleri midelerine gönderirken zorluk çekerler, yutamazlar, akciğerlerine kaçma söz konusu. Bu şekilde akciğerlerde aspirasyon pnömonisi denilen rahatsızlıklar ortaya çıkabilmekte. Bu nedenle çok sıvı veya çok katı gıdaları ya da homojen olmayan gıdaları tüketemiyorlar. Bu tür hastalar genellikle nörolojik ya da yatan yaşlı hastalar olduğu için yüksek protein içerikli et bazlı gıdalara ihtiyaç duyuyorlar. Biz de bu proje kapsamında tavuk ve dana eti bazlı fonksiyonel gıda ürettik. Gerçek gıdalar bunlar. Tavuk eti, dana eti ve biyoaktif özelliklere sahip kapya biber, kereviz tozu, kırmızı pancar tozu gibi fonksiyonel, sağlıklı, biyoaktif bileşikler içeren ürünler de kullandık. Seyreltilmesini de tam yağlı süt ve tereyağı ile yaptık. Bunlar kesinlikle sağlıklı ve doğal ürünler, insanlar 3D yazıcılarla basılan gıdalar diye korkmasınlar." Ürünlerin, yüksek protein içeriğine sahip, güvenli, diğer bioaktif bileşikler açısından da zengin olduğunu vurgulayan Candoğan, disfaji alanında faaliyet gösteren derneğin belirlediği kriterlere de uygun olduğunu dile getirdi."Gelecekte evlerimizde görebiliriz"3D gıda baskısıyla, özel amaçlı beslenmesi gereken bireyler, çocuklar, hamileler, sporcular veya glutensiz beslenenler için de üretim yapılabileceğine dikkati çeken Candoğan, şunları kaydetti: "Son yıllarda dünyada çok önemli bir trend vegan ve vejeteryan ürünler. Vegan ve vejeteryan burgerler çok tercih ediliyor. Et alternatifi ürünler için de bazı çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yüksek lisans öğrencileriyle sadece bitkisel alternatif proteinler kullanılarak 3D gıda baskısı gerçekleştirdik. Bunları pişirdik, aynı zamanda tüketilebilirliğine de baktık. Lisans öğrencileri de çocuklara yönelik protein içeriği yüksek tavuk eti bazlı kraker geliştirme çabasındalar şu anda. Bu çalışmalarımıza da devam ediyoruz."Candoğan, projelerinin alanında TÜBİTAK destekli ilk proje olduğunu, ticarileşmesi için finansman desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade etti. 3D gıda baskısında kullanmak üzere hazırladıkları et ve sebze tozlarından kartuşun ticarileşmesi için farklı yöntemlerden geçirilmesi gerektiğini dile getiren Candoğan, şöyle dedi:"İleriki yıllarda 3D gıda yazıcıları evlerimizde yerlerini alacak. Akıllı ev kavramı var. Buzdolabından fırın mikrodalga gibi sistemlere 3D gıda baskısı yapan yazıcılarda entegre edilebiliyor. Bu konuda dünyada çalışmalar yapılıyor. Tüketici iş yerinde internet üzerinden düğmeye basacak eve gittiğimizde öğün hazır olacak. Bu şekilde akıllı evler açısından da gelecekte bizim evlerimizde görebileceğimiz bir teknoloji."