Ankara zirvesinden AB'ye çağrı

Ankara'da KKTC Başbakanı Talat, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve Dışişleri Bakanı Gül ile Kıbrıs konulu zirveden uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getir çağrısı çıktı. Eylül ayında Kıbrıs için kritik sürece girileceğini belirten Talat, AB'den ekonomik tecridi kaldırmasını ve 259 milyon dolarlık yardımın gerçekleştirilmesini beklediklerini söyledi. Gül, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş ile Dışişleri Bakanlığı Kounutu'nda dört saat süren bir görüşme yaptı. Gül, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ”çok kapsamlı bir şekilde Kıbrıs meselesini ele aldıklarını” belirterek, “siyasi,ekonomik konularla BM ve AB ile ilgili konuları kendi aramızda detaylandırdık. Takip edeceğimiz yolları, önümüzdeki önemli meseleleri, bunlarla ilgili görüşlerimizi karşılıklı tespit ettik” diye konuştu. “Şüphesiz ki Türkiye ve KKTC müşterek olarak Kıbrıs davasını götürecektir” diyen Gül, Türkiye'nin sonuna kadar bu davanın peşinde olacağını kaydetti. Kıbrıs'taki son referandumda ortaya çıkan gerçeği tüm dünyanın gördüğüne işaret eden Gül, “Ama ne yazık ki yapılması gereken şeyler henüz daha tam gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'deki Türk halkının AB'den beklentileri devam etmektedir. Bu beklentilerin gerçekleşmesi AB'nin sözlerinin güvenilirliği açsısından çok önemlidir. İnanıyoruz eylül ayı başında bununla ilgili somut kararlar alınacaktır” dedi. TALAT: AB'NİN ATACAĞI ADIMLARI BEKLİYORUZ KKTC Başbakanı Talat ise Kıbrıs sorunu önemli günlere doğru ilerlediklerini kaydederek "Eylül bizim için çok önemli. Özellikle AB'nin izolasyonu kaldırmak için öngördüğü iki tüzüğün görüşülmesi ve karara bağlaması bekleniyor." dedi. Serbest ticaret tüzüğü ve 259 milyon euroluk yardım tüzüğünün Avrupa birliği Konseyi'nde önümüzdeki günlerde ele alınacağını kaydeden Talat, Kıbrıs Türk halkının üzerine düşeni yaptığının, şimdi sıranın AB'nin verdiği sözleri tutmasında olduğunu vurguladı. Talat şöyle konuştu: "Türk halkının ekonomik açıdan rahatlatılması gerekiyor. Uluslararası toplumun görevleri vardır ve bunları yerine getirmelidir ki dünya haksızlıklar üzerine kurulmuş olmasın. Kıbrıs Türk halkı Kıbrıs'taki eşitliğini istiyor tecrit edilmişlikten kurtulmak istiyor. Dünyanın Kıbrıs Türküne bu hakkını vermesi gerekiyor. Aralık ayına kadar çözüm sürecinin başlaması bizim için önemlidir. Biz çözüm vizyonumuzun gereğini yerine getirdik. Ama bundan sonra müzakere gibi ne olduğu belli olmayan bir zemine gitmek gibi bir bakışımız yok. Eylül ayında AB'nin atacağı adımlar bizim çözüm sürecimizi önemli ölçüde etkileyecek. Şu andaki önceliğimiz bizim, Kıbrıs Türkünün AB ile ilişkilerinin Komisyonun öngördüğü şekliyle Konsey tarafından onaylanmasıdır" (Hürriyetim)