Ankara silahları kuşanıyor
Abone olAnkara soykırım iddialarına yönelik baskıların artması üzerine Erivan ve diasporaya rest çekmeye hazırlanıyor.
Sözde soykırım iddialarına karşı yürüttüğü politikasında
kapsamlı değişikliğe gitme kararı alan Ankara, Erivan yönetimi ile
Ermeni diasporasına karşı uluslararası arenada hukuki savaş
başlatmayı öncelikli gündemi arasına aldı.
26 ARALIK'TA ASİMKK TOPLANTISI
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre,
Ankara'nın politika değişikliği, geçen 26 Aralık'ta Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül'ün başkanlığında yapılan Asılsız Soykırım
İddiaları İle Mücadele Koordinasyon Kurulu (ASİMKK) toplantısı
sırasında Dışişleri'nin görüş belirtmesiyle gündeme geldi.
MEVCUT YÖNTEM SONUÇ VERMİYOR MGK
Genel Sekreterliği'nde yapılan, İçişleri, Dışişleri, Adalet, Milli
Eğitim ve Kültür Bakanlıkları, Genelkurmay Başkanlığı, YÖK,
üniversiteler ile diğer ilgili kuruluşların temsilcilerinin
katılımıyla oluşturulan ASİMKK'da yapılan değerlendirmelerde,
soykırım iddialarına karşı broşür basma, sempozyumlar düzenleme,
gazetelere ilan verme gibi yöntemlerin herhangi bir sonuç
getirmediği konusunda mutabık kalındı.
İLK SİNYAL TBMM'DE VERİLDİ
Dışişleri yetkilileri ise, 14 Kasım'da Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül'ün TBMM'de bakanlığın bütçesi görüşülürken
söylediği, "soykırım iddialarını uluslararası yargıya
taşıyabilecekleri" açıklaması doğrultusunda çalışmalar yapıldığını
belirterek, Türkiye'nin haklılığının uluslararası bir yargı
organının kararıyla onaylanmasının daha doğru bir seçenek olacağı
yönünde görüş belirtti.
HAKEMLİK SEÇENEĞİ
Bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (Özellikle Fransa'ya
karşı), Lahey Adalet Divanı ve yine Lahey'de "uluslararası tahkim"
olarak bilinen Uluslararası Daimi Hakemlik Mahkemesi (UDHM)
seçenekleri görüşüldü. Bu seçenekler arasında UDHM daha ağır
basmaya başladı.
ARŞİVLER TOPLANACAK
Türkiye, 1915 olaylarının BM Soykırımı Önleme ve Cezalandırma
Sözleşmesi hükümleri uyarınca değerlendirilmesini kabul edeceğini
açıklayacak ve UDHM'ye başvurulmasını önerecek. Her iki taraf
(Türkiye ve Ermenistan) üçer hakem seçecek. Bu hakemler daha sonra
tamamen bağımsız ve tarafsız bir başkan belirleyecek. Türkiye'nin
elindeki tüm arşivler, Boston'daki Taşnak Partisi arşivleri, Fener
Rum Patrikhanesi'ndeki arşivler, Türkiye'de o dönemki yabancı
misyonların elinde bulunan arşivler toplanacak. Uzmanlar heyeti, bu
arşivlerin doğru olup olmadığına karar verecek.
ADLİ TIP ÇALIŞMASI
Daha sonra yine o döneme ilişkin demografik yapıda bir değişiklik
olup olmadığı, yaşanan hastalıklarla ilgili geniş çaplı bir adli
tıp çalışması yapılacak. Tüm bu veriler toplanıp üzerinde
çalışmalar tamamlandıktan sonra, taraflar dinlenecek ve UDHM
kararını vereyecek.
KÖŞEYE SIKIŞIRLAR
Yetkililer, bu durumda Ermenilerin, 1915 yılında sadece "Ermeni
oldukları" için soykırıma uğradıkları iddialarını şüphe taşımayacak
şekilde ispatlamak zorunda kalacaklarını belirterek, şu
değerlendirmede bulundular:
"Ermenilerin elinde bunu kanıtlayacak hiçbir belge yok. Türkiye'nin
elinde ise tehcirin meşru müdafaadan kaynaklandığını gözler önüne
seren çok kuvvetli belgeler bulunuyor. Bundan dolayı Ermeniler,
UDHM'ye sıcak bakmazlar. Ancak Türkiye'nin bu yönde yapacağı atak,
Ermenileri ciddi şekilde köşeye sıkıştıracaktır."
Kaynak: Hürriyet