Ankara Müftülüğü’nde devir teslim töreni

Abone ol

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki makam ve mevkilerin önemine dikkat çekerek, “Her makam, her ...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki makam ve mevkilerin önemine dikkat çekerek, “Her makam, her mevki ateşten gömlektir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda her makam, her mevki ateşten cübbedir. Gömlek vücudun yarısını yakar ama cübbe gömleğin tamamını sarar” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ankara Müftülüğü devir-teslim törenine katıldı. Türkiye Diyanet Vakfı’nın Kocatepe’deki konferans salonunda düzenlenen törende, 10 yıldır Ankara Müftüsü olan Mustafa Hakkı Özer, görevi Prof. Dr. Mefail Hızlı’ya devretti. Mustafa Hakkı Özer ise Diyanet İşleri Başkanlığı’na Başkanlık Müşaviri olarak atandı.
Tören Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Müftülük görevini devreden Mustafa Hakkı Özer hakkında bir sinevizyon gösterisi ekrana yansıtılırken, davetlilere Özer’in özgeçmişiyle ilgili kısa bilgiler de paylaşıldı.
10 yıl sonra Ankara Müftülüğü görevini devreden Mustafa Hakkı Özer, yaptığı konuşmada, "Geride kalan 10 yıl tabi ki dile kolay, Ankara gibi bir başkentte geçen önemli bir zaman dilimi" diyerek, Müftülük görevinde geçirdiği zamanı anlattı. "Her son aynı zamanda bir başlangıçtır. Benim için yeni bir süreç başlamıştır ama bu süreç şahsen uzun bir süreç olmayacaktır" diyen Özer, ayrıca Ankara Müftülüğü’ne atanan Prof. Dr. Mefail Hızlı’ya yeni görevinde başarılar diledi. Özer şöyle konuştu:
"Bu bir bayrak yarışıdır, hizmet yarışıdır. 10 yıl öncesiyle bugünü mukayese ettiğimiz zaman gerçekten önemli birçok gelişmeler olduğuna şüphe yoktur. Başta Diyanet İşleri Başkanlığımızın geldiği nokta son derece önelidir. Saygınlığı her geçen gün artmaktadır. Böyle bir kurumun mensubu olmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmekten acizim."

“ORTAK ÇALIŞMANIN BEREKETİ HER ZAMAN FAZLADIR”
Ankara Müftülüğü’ne atanan Prof. Dr. Mefail Hızlı da devir-teslim töreninde bir konuşma yaptı. "Hacı Bayram-ı Veli’yi sinesinde barındıran Ankara’da görev yapmak ayrıcalık" diyen Mefail Hızlı, "Ankaramızdaki Mümin kardeşlerimizin, manevi hayatlarına kalite kazandırmak için bu çabalarımızı tabi ki bütün personelimizle birlikte ortay koyacağız. Kadınlarımız ve gençlerimiz belki de en önemli hedeflerimiz arasında. Gençlerimizin durumunu hepimiz takip ediyoruz gerçekten toplumla yeterince uyum sağlayamayan örnekleri gördüğümüz için belki de bu konuda bize büyük bir iş düştüğünü fark ediyor ve düşünüyoruz" diye konuştu. Hızlı, "Ortak çalışmanın bereketi her zaman fazladır. Biz bu ortak çalışmayı sinerjiye dönüştüreceğiz ve gayretimizin bereketini de inşallah hep beraber devşireceğiz" dedi.

“HÜZNÜ VE SEVİNCİ BİR ARADA YAŞIYORUZ”
Devir-teslim töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, konuşmasının başında Ramazan ayına ve Kadir Gecesi’ne vurgu yaptı. Hüznü ve sevinci bir arada yaşadıklarını ifade eden Görmez, "Her sene bugünler gelince bütün mümin yüreklerde sevinç ve hüzün birleşir. Hüzünlüyüz çünkü bize büyük değerler katmak üzere ilahi bir armağan olarak gelen ve her sene bize ötelerden, yücelerden çok büyük hediyeler getiren Ramazanımıza veda etmek üzereyiz. Sevinçliyiz çünkü Kadrimizi yüceltecek, kadrimizi yeniden yüceltecek Kadir Gecesi geliyor. Hüzünlüyüz çünkü bundan sonra Ramazana kavuşup kavuşamayacağımız elimizde değil ve belli değil. Sevinçliyiz çünkü yürüklerimizi yeniden birleştirecek, yüreklerimiz arasında sevinç köprüleri kuracak bayramımız geliyor. İşte böyle bir atmosferde Ankara’da, Başkentimizde Kocatepe Camiimizin altında çok güzel bir devir teslim törenine şahit oluyoruz. Bir bayrak teslimine, bir hizmet yarışına hep birlikte şahit oluyoruz. Bunu bize bahşettiği için yüce Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır" diye konuştu.
Bugüne kadar 13 müftünün Ankara Müftülüğü yaptığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Görmez, kendisi müftü olduğunda bir Kurban Bayramı günü Ankara’da defnedilmiş olan 3 müftünün kabrini ziyaret ettiğini anlattı. Bu müftülerin aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı yaptığına da vurgu yapan Görmez, bu müftülerin ise “Mehmet Rifat Börekçi, Şerafettin Yaltkaya ve Ahmet Hamdi Akseki” olduğunu belirtti. Ankara Müftülüğü’ne atanan Mefail Hızlı’ya bir tavsiyede bulunan Görmez, “Benim yeni göreve başlayacak müftümüzden istirhamım, bu bayramda arkadaşlarıyla bunları ziyaret etmesidir" dedi.
Görmez, vefat eden müftülerden bahsederken salondakileri de davet ederek ebediyete göçmüş olanlar için Fatiha suresini okudu.

“HER GÖREV ATEŞTEN GÖMLEKTİR AMA DİYANET’TE HER MAKAM ATEŞTEN CÜBBEDİR”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Müftülük görevinin ne denli zor olduğuna işaret etmek için şöyle konuştu:
" ‘Hayırlı olsun’ demek mi lazım, yoksa ‘geçmiş olsun’ demek mi lazım bunu konuşmamız lazım. Neden? Çünkü bu görevler ağır görevler. Bu görevlerin manevi değeri yüksek olduğu gibi, manevi sorumluluğu da çok yüksek. Her zaman ifade ediyorum; her makam, her mevki ateşten gömlektir. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı’nda her makam, her mevki ateşten cübbedir. Gömlek vücudun yarısını yakar ama cübbe gömleğin tamamını sarar.
Bir de başımıza koyduğumuz, hiçbir leke kabul etmeyen, siyah bir noktayı bile kabul etmeyen sarığımız var ki, bunların her ikisini, sarık ve cübbeyi İslam medeniyetinde, İslam kültüründe, İslam semboller dünyasında ifade ettiği manalar o kadar derindir ki…
Bütün dünyada üç zümre cübbe giyer. Birincisi; kadılar, hâkimler, yargı mensupları. İkincisi; akademisyenler, üniversite hocaları. Üçüncüsü de; bütün dünyada din gönüllüleri, din adamları cübbe giyerler. Bunun çok farklı bir anlamı vardır. Her üç zümrede cübbe giyerek şunu ifade ederler; ‘Biz vicdanımıza göre hareket edeceğiz. Biz kalbimizi aklımızı birleştirerek hareket edeceğiz. Bizim için ardık vücudumuz, bedenimiz bir şey ifade etmiyor. Biz onu örterek o manevi sorumluluğumuzu daima omuzlarımızda hissederek bu görevleri yapacağız’ demektir bu.
Onun için arkadaşlarımızla istişarede bulunduk, dedik ki bundan sonra her ilde, müftülerimiz görevlerini birbirlerine devrederken bu cübbenin yakıcılığını birbirine göstermek ve hatırlatmak için giden müftümüz cübbesini gelen müftüye giydirsin, gelen müftümüz ne büyük bir sorumluluğu omuzlarına aldığını görevlilerin huzurunda hissetsin.”

“BİZDEN ÖNCEKİ NESLİN FEDAKÂRLIĞI HENÜZ BİZDE YOK”
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konuşmasının sonunda ise geçmişteki müftülerin nasıl fedakâr çalıştıklarını ortaya koyan örnekler verdi. "Bizden önceki neslin fedakârlığı henüz bizde yok” diyen Görmez, “Bu açıdan da kendimizi mutlaka hesaba çekmemiz lazım” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli olan 325 kişiyi yeni kurulan ilahiyat fakültelerine hoca olarak gönderdiklerini belirten Görmez, 5 ildeki üniversitelerden de 5 kişiyi diyanet İşleri Başkanlığı bünyesine aldıklarını belirtti.
Ankara Müftülüğü’nün önemine de dikkat çeken Görmez, "Ankara Müftülüğü sadece bir köye imam tayin etmiyor. TBMM’ye de imam tayin ediyor, Başbakanlığa da birer imam tayin ediyor" diye konuştu. Bütün kamu kurumlarının altında bir mescit bulunduğunu ve oralarda da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın birer imamı bulunduğunu söyleyen Görmez, ayrıca çocukların yaz aylarında yatılı kalarak Kur’an-ı Kerim’i öğrenebilecekleri merkezler yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Devir-teslim töreninin sonunda ise Mustafa Hakkı Özer, Ankara Müftülüğü’ne atanan Mefail Hızlı’ya cübbesini giydirdi.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri