Ankara istese 2 günde PKK'yı bitirir
Abone olTerör uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan karamsar konuştu. Özcan, PKK ile part time mücadele edildiğini söylüyor.
5442 sayılı İl İdare Kanunu ile askeri açıdan PKK ile
part time mücadelenin mümkün olmadığına dikkat çeken Özcan, "Ankara
istese iki günde bitirir!" diyor.
Özcan ayrıca bu tür saldırıların Hakkari'yle sınırlı
kalmayıp, Şırnak'a, kuzeye doğru yayılmasının sürpriz olmayacağı
görüşünde.
Terör saldırıları hız kesmiyor. Şemdinli'de bitmeyen operasyon ve
dün Hakkari'den gelen 8 şehit haberi.. Kamuoyu nel olup bittiğini
anlamak istiyor.
Vatan gazetesinden Mine Şenocaklı asker kökenli terör uzmanı Dr.
Nihat Ali Özcan ile konuştu. Terör sorunu üzerine yaptığı
yorumlarıyla dikkatleri üzerine çeken Özcan, çarpıcı tespitlerde
bulunuyor.
İSTESE 2 GÜNDE BİTİRİR AMA
Şenocaklı'nın “PKK çok mu güçlendi? Ordu ve hükümet bu çatışmayı
neden bitiremiyor?” sorusuna Özcan, "İstese iki günde bitirir, ama
hem sivil halka zarar vermek istemiyorlar hem de fazlaca şehit
vermek! Bazen bu tür eylemler karşısında hiçbir şey yapmamak, yavaş
yapmak en iyi seçenek olabilir. Yani öldürmemek ve buna yönelik bir
operasyon yapmamak... Şemdinli’yi temizledik, ama bu sırada 40
sivil öldü’ denmesine gönlünüz razı olabilir mi?" diye cevap
verdi.
MAO NE DİYOR? SEN GELİRSİN, BEN GİDERİM
- PKK ile mücadele eden ne kadar asker vardır?
Sadece Hakkari'de tahminen 25-30 bin asker vardır. Ama dediğim gibi
çok adam çok güvenlik değildir. Minimum adamla maksimum güvenlik
sağlamak esastır. Ama bugün ortada bir kaos var. Bir kere insanlar
adım atmaktan ürküyor, birilerine veya kendine zarar gelecek diye.
Bu sadece Türkiye’nin değil, tüm bu tarz sivillerle iç içe girmiş
askeri karakterdeki sorunlarla uğraşanların problemi. Dolayısıyla
part-time terörle mücadele olmaz. Yani bir kanunumuz var; lazım
olunca ben seni çağırırım kanunu...
- Nasıl?
5442 sayılı İl İdare Kanunu var. Bizim hikâye şuradan başlıyor; bir
teşhis yanlış. Yani bizim dağlarımızda teröristler yok. Biz bir
ayaklanma hadisesinin askeri boyutuyla karşı karşıyayız. Bir
ayaklanma hadisesinin askeri boyutu terörizmden farklıdır. PKK
bugün bir ayaklanma stratejisi izliyor. Oysa terörizm, bir polisiye
meseledir. Fakat PKK sorunu salt bir polisiye mesele değil,
ağırlıklı olarak politik-askeri bir sorundur. Bunu güvenlik
açısından söylüyorum... Kürt meselesi ayrı bir tartışma. Neden?
Çünkü PKK hibrit bir yol izliyor. Bunun içinde terörizm var, sokak
gösterileri var, bomba koyma var, havaya uçurma var, askeri
karakollara saldırı var, ağır silah var… Bazı bölgelerde tamamen
askeri karakterde bir hareket. Dolayısıyla buna bizim mevcut yasal
düzenlememiz olan 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile cevap vermemiz
mümkün değil. Yani ne oluyor? Polis ve jandarma olaylarla baş
edemediği zaman vali oradaki komutandan, yani askeri birimden
operasyon talebinde bulunuyor. Ama bu tür problemle baş etmek
part-time yapılacak bir iş değildir. Yani senede 12 ay var, 3-4
defa operasyona çıkıp bu sorunu çözemezsiniz. Sebebi de şu; kendi
mantığı içinde PKK'lı şunu söylüyor; “Sen gelirsin, ben giderim.”
Mao'nun söylediği gibi... Yani "Sen kışlana döndüğünde, ben geri
gelirim" diyor. Şimdi o zaman sizin yaptığınız iş nafile bir iş.
Geliyorsunuz, adam sizi görüyor, gidiyor. Siz geri gidiyorsunuz
adam geri geliyor. Şimdi adam bunu değiştiriyor. İddiası şu
Karayılan’ın; "Biz artık gitmeyeceğiz. Sen geleceksin biz oralarda
yine görüneceğiz, sen yorulacaksın, gideceksin biz gene orada
kalacağız, halkın içinde olacağız!" Böylece sizin güç kullanma
kapasitenizi sınırlıyor. Şemdinli için ortaya koyduğu, belki daha
ileri bir aşamada Botan diye tarif ettiği, Kuzey Irak'ı da içine
alan Van Gölü'nün güneyi için iddia ettiği bu...
Eylemler Van'a doğru yayılabilir!
- Eylemlerin yayılacağını söylemiştiniz. Maalesef Hakkari'den 8
şehit haberi geldi... Ne oluyor sizce?
Örgüt önümüzdeki dönemde bu eylemlerini kuzeye doğru yaymak
istiyor, Van Gölü'nün güneyindeki alana doğru... Bu bölgeyi de
Kuzey Irak'ta kendi kontrol ettiği bölgeyle birleştirmeyi
planlıyor. En azından psikolojik olarak zihinlerde böyle
düşünülmesini istiyor. Bir yandan güvenlik birimlerinin üzerinde
baskı kurmaya, onları hareketsiz hale getirmeye çalışıyor, bir
yandan da halka mesaj vermeye çalışıyor. "Bakın ben bu bölgelerde
çok etkinim, istediğimi yaparım, dolayısıyla bana itaat edin"
diyor. Dolayısıyla bunun için zaman zaman gücünü göstermesi lazım.
Yani bununla hem güvenlik güçlerine hem bölgedeki merkezi otoriteye
hem Ankara'daki siyasetçiye hem de yereldeki ahaliye bir mesaj
vermeye çalışıyor. Şimdi bunun tabii ki birtakım politik güvenlik
çıktıları olacak. Yani dolayısıyla önümüzdeki günlerde bu tür
saldırıların sadece Hakkari'yle sınırlı kalmayıp, Şırnak'a, kuzeye
doğru yayılması hiç sürpriz olmaz.
- Kuzeye derken?
Siirt'e, Bitlis'in güneyine, Van'a, Batman'a, Tunceli’ye ve
Mardin'in kuzeyine doğru....
- Peki Hakkari'de de çatışmalar Şemdinli'deki gibi sürer
mi?
Bu mümkündür. Çünkü dediğim gibi örgüt orada varolduğunu göstermek
için bunu yapmak zorunda.
Röportajın tamamı için