Ankara Esad'ın gitmesini neden istiyor?
Abone olBugünkü İngiliz gazetelerinde Suriye'deki kriz sürecinde Türkiye'nin oynadığı rol ve Ankara'nın beklentilerine dair birçok haber ve yorum yer almış.
Bugünkü İngiliz gazetelerinde yer alan, Suriye'de yaşanmakta olanlara dair haberlerin hemen hepsinde, gelişmelerin Türkiye'yle ilgili boyutları bir hayli öne çıktı.
Dün Fas'ta yapılan Arap Birliği dışişleri bakanları zirvesine Ahmet Davutoğlu'nun katılmış olmasına dikkat çeken Guardian, haberini Simon Tisdall imzalı bir yorum yazısıyla birlikte sunmuş.
Yazının başlığı "Ankara Suriye krizinde liderliğe oynuyor."
Tisdall yazısında, Suriye'nin gittikçe gerilen bölge ülkelerle ilişkilerinin son dönemde geçirdiği evreleri özetledikten sonra, Ankara'nın bundan sonra yaşanacaklar konusunda liderlik rolüne soyunmakta olduğunu söylemiş.
Tisdall, iki ülke arasındaki ilişkilerin doksanlardan bu yana izlediği inişli çıkışlı seyri özetlemiş ve Türkiye'nin Şam'a karşı duruşunu sertleştirmesinin sebeplerine değinmiş.
"Ankara Esad sonrası döneme hazırlanıyor"
Başbakan Erdoğan ve dışişleri bakanı Davutoğlu'nun bölgesel liderlik konusunda uzun zamandır istekli olduklarını anlatan yazar, ikilinin şimdilerde Esad sonrası döneme dair hazırlık yapmakta olduklarını söylemiş.
Simon Tisdall, Ankara'nın Şam'a karşı sertleşen tavrının Washington tarafından, Rusya gibi Esad yanlısı bölge güçlerine karşı desteklendiğine dikkat çekmiş.
Yaşanacak gelişmelerin Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesini ya da sınır hattında bir güvenli bölge ilan etmesini doğurabileceğini iddia eden yazar, makalesini şöyle sonlandırmış:
"Batıya yüzü dönük ve NATO'nun müttefiki olan Türkiye, çoğunluğu oluşturan Sünni nüfusuyla, ülkedeki rejimden usanmış Suriyeli Sünnilere bir model sunuyor.
Bu yalnızca Ankara'nın Şam'da devrim istemesiyle ilgili değil, Esad'ın korku politikasının işlememesiyle de alakalı.
Çünkü Suriyeliler'in önünde, Esad'ın devrilmesi ardından, laiklerin, müslümanların ve farklı mezheplerin bir arada yaşayabilecekleri Türkiye'deki gibi alternatif bir model var."
Özgür Suriye Ordusu
Financial Times'ın Suriye'yle ilgili haberinde ise ülkedeki Esad karşıtı silahlı birliklerin dün gerçekleştirdikleri saldırı öne çıkmış.
Şam yakınlarındaki Harasta'daki bir ordu üssüne yapılan saldırının Türkiye'de konuşlanmış Özgür Suriye Ordusu tarafından üstlenildiğinin belirtildiği haberde, örgüte Suriye ordusundan kaçan askerlerin katılımının artmakta olduğu bildirilmiş.
Haberde Ankara'nın silahlı milislere destek verdiğini kabul etmediği ancak Ankara tarafından resmen kabul edilen Suriye Ulusal Konseyi'nin Özgür Suriye Ordusu ile yakın ilişkide olduğu anlatılmış.
Esad muhaliflerinden oluşan Ulusal Konsey üyelerinden Ömer Şavaf'ın, silahlı milislerin Türkiye'de bulunan komutanlarından Riyad El Esad'la Antakya'daki görüşmesi ve "onlar bizi dostumuz" sözlerinin aktarıldığı haber, Şavaf'ın Türkiye sınırı civarına bir güvenli bölge oluşturulmasının, silahlı muhalifler için büyük önem taşıdığı yolundaki demeciyle son bulmuş.
Suriye'de artık iki taraf da silahlı
Independent'ta yayımlanan "Şimdi de bölge güçleri Esad'a arkalarını dönüyorlar" başlıklı yorum yazısı Adrian Hamilton'un kaleminden çıkmış.
Yazıda, Suriye ordusuna yönelik düzenlenen roketli saldırının, ülkedeki çatışmanın iki tarafının da silahlanmış olduğunun kanıtı anlamına geldiği söylenmiş.
Hamilton bu duruma, ordudan ayrılıp muhaliflerin saflarına katılan askerlerin olduğu kadar dış ülkelerin müdahalesinin de yol açmakta olduğunu belirtmiş.
Yazar Suudi Arabistan'daki islamcı örgütlerin Suriye'deki bazı gruplara silah sağladığının açık olduğunu belirtirken, ABD'nin ve Türkiye'deki bazı akımların da benzer çabalarda oldukları şüphesinin güçlü olduğunu dile getirmiş.