Ankara Barosu'nun Ali Erbaş'ın LGBT sözlerine karşı hakaretine 2 yıl hapis
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın LGBT oluşumunu eleştirirken kullandığı ifadelere karşı Ankara Barosu'nun yaptığı açıklamada hakaret içerikli sözler kullandığı iddiasıyla açılan davada baro yöneticilerine 2 yıla kadar hapis isteniyor.
ANKARA Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında,
'Kamu görevlisine dini inanç, düşünce ve kanaatlerini
açıklaması nedeniyle görevinden dolayı
hakaret' suçlamasıyla iddianame hazırlandı.
Avukatların yargılanma usulüne göre iddianame Ankara Batı Adliyesi 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianame kabul edilirse, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ile birlikte 11 yönetim kurulu üyesi, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan'ın da aralarında bulunduğu 11 yönetim kurulu üyesi hakkında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, geçen yıl 24 Nisan'da, Ankara'daki Hacı Bayram Cami'de verdiği hutbenin içeriğiyle ilgili yaptıkları basın açıklamasının ardından soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama’ suçundan soruşturma yapılması için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. Bakanlığın izin vermesi üzerine Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlatıldı.
Ortak açıklamaya ortak savunma
Başsavcılık, Baro yönetim
kurulu üyelerinden suçlamayla ilgili ifadelerinin alınması için
davetiye gönderdi. Baro yönetimi ortak basın açıklamasındaki
ifadeler kapsamında başlatılan soruşturma için yine ortak savunma
metni hazırlayıp, imzaladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na
gönderilen metinde 'Halkın bir kesiminin benimsediği dini
değerleri aşağılama' suçlamasını kabul etmediklerini ifade
eden Baro yönetimi, ifade özgürlüğü hakkını kullandıklarını
belirtti. Basın açıklamasındaki ifadelerin yanlış yorumlandığı,
suçlamanın ise yersiz olduğu ileri sürüldü.
İddianame hazırlandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı tamamladı. Ankara Barosu'nun 11 yönetim kurulu üyesi hakkında, 'Kamu görevlisine dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle görevinden dolayı hakaret' suçlamasıyla iddianame düzenlendi. Avukatların yargılama usulüne göre hazırlanan iddianame, Ankara Batı 3'üncü Ağır Ceza Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Kamu görevlisine hakaretten yargılama
Mahkeme iddianameyi kabul ederse Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ile birlikte 11 yönetim kurulu üyesi hakkında, 'Kamu görevlisine dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle görevinden dolayı hakaret' suçlamasıyla yargılama başlayacak. Baro yöneticileri hakkında, TCK 125/1, 3 ve 5'inci fıkralarda düzenlenen suçlamalardan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diyanet İşleri Başkanı olarak, kurul halinde çalışan kurumu temsil etmesi nedeniyle, suçun 'zincirleme' olarak işlendiğinin kabul edilmesi de istendi.
Diyanet İşleri Başkanı müşteki
İddianamede Prof. Dr. Ali Erbaş müşteki olarak yer aldı. Erbaş'ın Hacı Bayram Camii'nde verdiği Cuma hutbesinde "Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın islamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim" ifadelerini kullandı.
Ankara Barosu hutbeyle ilgili, "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasıyla ilgili basın açıklaması" başlıklı açıklama yayımladı. Yapılan basın açıklamasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlatıldı, Diyanet İşleri Başkanlığı da ayrıca suç duyurusunda bulundu. Her iki soruşturma daha sonra birleşti.
Ankara Barosu ne demişti?
Ankara Barosu, Erbaş’ın bu ifadeleriyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlıkla ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir” ifadelerini kullanmıştı.