Anıtkabir botanik park olur mu?
Abone ol19 Mayıs törenlerinin statlarda kutlanmasının iptali ve Milli Güvenlik dersinin kaldırılması kararıyla amaçlanan ne?
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Ulus devletin altı mı boşaltılıyor,
yoksa aksayan sistemin güncellenmesi mi yatıyor? Tarihle kurulan
bağların köksüzleştirilmesi di hedefleniyor yoksa hükümetin dediği
gibi dünya ile rekabet edebilmek için "belirli kalıpların"
yıkılması mı isteniyor?
ASKERİ VESAYET ZAYIFLAYINCA SORUNLU ALANLARA DALDILAR
Askeri vesayetin zayıflamasıyla iktidarın adımlarını sıklaştırdığı kuşkusuz. Hesabı askere değil sandıkta millete vereceğini sık sık vurgulayan Erdoğan, "mayınlı araziye" dalmış görünüyor. Önce 19 Mayıs gösterilerinin statlarda kutlanmasının iptali geldi. Ardından da Milli Güvenlik dersinin kaldırılacağı haberi duyuruldu.
SİSTEM GÜNCELLENİYOR
1920-30'lu yıllarda dikilen elbiseye yeniden ayar çekildiği
kuşkusuz. Daha moda bir ifadeyle hükümet yanlış gördüğünu adım adım
"güncelliyor". Gerekçenin temelinde öğrencileri
"ideolojik eğitimden arındırmak" var. Tartışmanın
merkezinde de bu yatıyor. "Resmi tarih" ve o
ideolojinin mimarları cumhuriyetin çekirdek kadrosunun eserleri
aynı zamanda. Kamuoyu "eski Türkiye ile
"yeni Türkiye"nin kapışmasına tanıklık ediyor.
NELER KALDIRILMAK İSTENİYOR?
Eski düzene ait eleştirilen dersler de ister istemez gündeme getiriliyor. Hükümete yakın kesimin kaldırılacaklar listesinde Beden Eğitimi, T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük var. Sadece bunlar değil elbette hedefteki konular. Atatürk'ün Gençliğe Hitabeti ve Andımız da var. Miliyet yazaır Can Dündar ise din dersinin kaldırılmasını isteyerek tartışmayı daha da genişletti.
BAHÇELİ YENİ ADIMLARA KARŞI
Peki bu mücadelede MHP hangi safta yer alıyor? Cevabını Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta sonu verdi. MHP liderine göre Anıtkabir'in botanik parkına çevrilmesi, İstiklal marşının susturulması, okullardan Andımız'ın kaldırılması hükümetin ajandasında yazılı. Bahçeli, hedeftekilerin "Türkiye'yi ayakta tutan ve milletin içselleştirdiği" konular olarak düşünüyor. Bahçeli milli kimliğin altının boşaltılacağı endişesini taşıyarak düzenlemelere karşı çıkıyor. Ancak eleştirilere karşı alternatif sözler getirmiş değil.
MUHALEFET ALTERNATİF ÜRETMİYOR
Elini taşın altına sokan AK Parti, ulusalcıların, CHP ve MHP yönetiminin suçlamalarına maruz kaldı. "İşbirlikçi", "ABD'nin taşeronu", "pazarlıkçı", "ihanet için sinsi planlar peşinde" koşan, "bölücülerle kolkola" olmakla suçlanıyor. Ana muhalefet de tıpkı MHP gibi tartışılan derslere ve uygulamalara dair yeni bir söylem getirmiş görünmüyor.
CHP'YE "EMANET" SORUSU
Erdoğan'ın eleştirilere verdiği cevap aslında muhalefetin neden faklı bir yol izleyemediğini gösteriyor. CHP'ye seslenen Erdoğan, 10 gün önce şunları söylüyordu: "Gazi Mustafa Kemal, bu millete, Ankara'dan, buradan, muasır medeniyetler seviyesini bir hedef olarak gösterdi. Hayatı boyunca, Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için gayret sarf etti. Peki siz ondan devraldığınız emaneti ne yaptınız, nereden aldınız, nereye taşıdınız?"
YENİ ANAYASA İÇİN KÖTÜ SİNYALLER
Kaldırılan ve kaldırılması istenen uygulamaların yeni anayasa sürecinde yaşanması iktidarın "eskiye ait izleri" silmedeki kararlığını gösteriyor. Bu tartışmalar aslında yeni Anayasanın ne kadar zor olduğunu da göstermesi açısından önemli. "Zor ama imkansız" görülen anayasanın önündeki engeller daha net bir şekilde ortaya çıktı. Toplumsal sözleşmenin ruhunu yansıtacak maddelerin alt yapısını besleyecek zihniyetlerdeki "derin uçurum" önümüzde duruyor.
DİNÇER'İN HAYALİ
"İdeolojik dar kalıplar" olarak nitelenen kemalist anlayışın yerine ne getirileceği önem kazanmış durumda. Kaliteli eğitimi hedeflediklerini savunan Milli Eğitim Bakanı Dinçer, dünyadaki çağdaşlarıyla yarışabilecek "nitelikli bireyler" hayalinin gerçek olup olmayacağını zaman gösterecek.