Türkiye’de ve tüm dünyada sık olarak görülen ancak nedeni tam olarak bilinmeyen titremeler, yaşam kalitesini de olumsuz etkiliyor. İstemsiz kasılma ve seğirmeler ile kasların kısa süreli kasılması; vücutta, ellerde, ayaklarda ve boyunda titremelere yol açıyor. Her yaş grubunda ortaya çıkabilen titreme, nedene yönelik yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Uz. Dr. Yılmaz Niyazi Yazman, titremeler ve tedavileri hakkında bilgi verdi. STRES VE UYKUSUZLUK TETİKLİYOR: Nedeni bilinmeyen titremeler başlangıçta hastanın günlük yaşamını etkilemeyebilir. Ancak ilerleyen dönemlerde bazı tetikleyici etkenlere bağlı olarak hayat kalitesini düşürebilir. Esansiyonel titremeleri tetikleyen faktörler; Heyecan ve stres yoğunluğu, Uykusuzluk, Aşırı kafein tüketimi, Fiziksel yorgunluk, Kan şekeri düşüklüğü, Tiroit fonksiyon bozuklukları, Altta yatan önemli hastalıkların varlığı PARKİNSON HASTALIĞI İLE KARIŞTIRILABİLİR: Esansiyonel titremeyi, ‘Parkinson Hastalığı’na bağlı titremelerden ayırt etmek gerekir. Nedeni bilinmeyen titreme, Parkinson’a göre 10 kat fazla görülür. Parkinson titremesi; istirahat halinde, eller rahat pozisyonda dururken ortaya çıkar ve hareketle azalır. Parkinson’da esansiyonel titremesi olan hastalarda görülmeyen hareketlerde yavaşlama, küçük adımlarla yürüme, baş ve gövde öne eğik vaziyette yürüme, yüzde mimiklerde azalma, rijidite denilen kaslarda sertlik gibi belirtiler de vardır. BEYİNCİK LEZYONLARININ TİTREMESİ İLE BENZERLİK GÖSTEREBİLİR: Esansiyonel titreme kadar sık görülmese de nedeni belli olmayan titremeler ile karıştırılmaması gereken hareket bozukluklarından biri de “beyincik lezyonlarının” titremesidir. Esansiyonel titreme gibi hareketle ortaya çıkan bir titreme gerçekleşir ve esansiyonel titremeye göre daha şiddetli gerçekleşir. Eller hedefe yaklaştıkça titreme şiddetlenir. Örneğin bardak ağıza yaklaştırıldığında artar. Kişi suyu içecekken, titremeye bağlı olarak su bardaktan dökülmeye başlar. Ayrıca yürürken ve otururken dengesizlik gibi başka şikayetler de gelişir. Esansiyonel yani nedeni belli olmayan titremeler yaşam süresini kısaltıcı bir etki oluşturmaz. Titreme zamanla artabilir ancak değişim, genellikle yavaş ve yıllar içinde meydana gelir. Sonuç olarak bazı hastalarda yazı yazma, yemek yeme ve içme aktivitesi sırasında güçlük, hatta sosyal açıdan utanma gibi durumlar becerilerin kaybına neden olabilir. Hafif düzeyde titreme tedavi gerektirmez ve erken tedavi de hastalığın doğal seyrini durdurmaz ya da yavaşlatmaz. TEDAVİLER NASIL YAPILIYOR: Titremeler hastanın yaşam kalitesini ciddi derecede düşürüyorsa ve hasta günlük aktiviteleri yerine getirmekte güçlük çekiyorsa ilaç tedavisine başlanır. Ayrıca etkilenen kas gruplarına enjeksiyon da uygulanabilmektedir. Özellikle baş-boyun titremelerinde enjeksiyon tedavisinin daha etkili olduğu gözlemlenmiştir. İlaç tedavisi ile sonuç alınamayan ve şiddetli titremesi olan hastalarda cerrahi tedavi yöntemlere başvurulabilir.