Ani kayıplara psikolojik destek
Abone olMemorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzman Dr. Güneş Berk, travmayla gelen kayıp sonrası yaşanan yas sürecinde psikiyatrik dest...
Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzman Dr.
Güneş Berk, travmayla gelen kayıp sonrası yaşanan yas sürecinde
psikiyatrik desteğin önemine dikkat çekti.
Ani gelişen, beklenmedik, öngörülemez, kontrol edilemez, yaşamı
tehdit eden, kişinin kendini çaresiz ve dehşet içinde hissetmesine
neden olan travmaların, bireysel olabildiği gibi kitleler halinde
de yaşanabildiğine dikkat çeken Dr. Berk, “Savaşlar, doğal afetler,
trafik kazaları, hastalıklar, iş kazaları da travmatik yaşantılar
arasında sayılıyor” dedi.
PSİKİYATRİK DESTEK
Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzman Dr. Güneş
Berk, travmayla gelen kayıp sonrası yaşanan yas sürecinde
psikiyatrik desteğin önemini vurguladı. Travmanın; kişilerin kendi
güçsüzlüğü ile yüz yüze gelmesine neden olduğunu anlatan Berk,
şöyle konuştu: "Öngörülebilir, kontrol edilebilir, güvenli bir
dünyada yaşıyor olma inancının zarar görmesine yol açar. Böyle
dönemlerde kişinin olaylar arasında bağlantı kurma ve
anlamlandırmasında etkili olan baş etme yöntemleri de yetersiz
kalmaktadır. Yaşanılan kaybın ya da tehdidin büyüklüğüne, kurban
olma ya da tanıklık etmeye, bireysel ya da kitlesel etkilenmelere
göre travmanın yaşanış şekli değişir. Bireylerin ve toplumların
özellikleri, baş etme yöntemleri, geçmiş travma ve kayıpları, bu
kayıpların yaslarının tutulup tutulamadığı, kaybettikleri kişi veya
durumlarla ilgili duyguları, travma sonrası süreci
belirlemektedir.”
SAĞLIKLI YAS SÜRECİ KİŞİYİ OLGUNLAŞTIRABİLİYOR
Dr. Güneş Berk, kayıplardan sonra yaşanan olağan yasın, kişinin
sadece yaşam kaybıyla ilişkili olmadığını belirterek şunları
söyledi:
”Bir eşya, para, iş, bir ilişki, kendine güven, ulaşmak istenen bir
hedef, sağlık, bir organ kaybı, boşanma, emeklilik ya da yılların
geçip gitmiş olması kişilerce kayıp olarak algılandığında yas
süreci başlayabilir. Ancak, ölüm kaçınılmaz olarak tüm insanlarda
yasa neden olmaktadır. Olağan yas süreci bireysel farklılıklar
içerse de evrensel olarak, kaybı inkar etme, kayba inanamama, öfke,
suçluluk gibi yoğun duygular yaşama, kaybı geri getirmek için
pazarlık yapma ve nihayetinde kabullenme ile giden dönemlerden
oluşmaktadır. Bu nedenle sağlıklı yas tutulması, kişilerin büyüme
ve yenilenmesinde bir araç olabilir.”
AŞIRI ÜZÜNTÜ YAS DÖNEMİNİ UZATABİLİR
Travmalarda kayıpların bazen çok büyük, duyguların çok yoğun
olabildiğini söyleyen Dr. Güneş Berk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olağan yas tutulamaz. Bu süreç uzar ve karmaşıklaşır. Çok yoğun
keder, öfke, umutsuzluk, isteksizlik, suçluluk, hayal kırıklığı,
özlem, incinmiş adalet duygusu, kaygı yaşanır. Nefes darlığı, kalp
çarpıntısı gibi bedensel belirtiler, panik atak, vücutta gerginlik,
irkilme tepkileri, tekrar tekrar travma anını yaşantılama,
rüyalarda görme, uyku iştah bozuklukları, intihar düşünceleri gibi
durumlarla karşı karşıya kalır. Bu belirtiler kişilerin hayatlarını
önemli ölçüde etkiler.”
YAS SÜRECİNDE UZMAN YARDIMI ALINMALI
Dr. Güneş Berk, travma sonrası yaşanan doğal yas tutma süreci
dışındaki sorunlu yas ve travma sonrası stres bozukluklarının
tedavi edilebilir ruhsal durumlar olarak görülmesi gerektiğini
belirtti. Aksi takdirde kişiler hayatları boyunca acı ve kederleri
ile birlikte yaşayabileceğini anlatan Dr. Güneş Berk, sözlerini
şöyle tamamladı: "Kayıplardan sonraki olağan yas sürecine eşlik
etme ve yasın sağlıkla işlenebilmesini sağlamada da, travmatik yas
süreçlerinin ya da travma sonrası stres bozukluklarının tedavisinde
de, konusunda uzman ve deneyimli psikiyatrist ve psikologlardan
destek alınması çok önemlidir.”
(İHA)