Anelka ve Ribery'i kim getirdi?

Türkiye futbol kamuoyu son günlerde ilginç bir iddiayı tartışıyor. Editörümüz, 'Türkiye'de siyasetin futbola müdahelesi var mı, varsa ne kadar?' sorusunu tekrar gündeme getirecek olan bu tartışmayı yazdı. İddialara göre hükümet Avrupa Birliği yolunda uygulamak istediği yeni bir strateji gereği, iki yıldız futbolcunun transferi için bizzat devlet hazinesinden para ödedi. Tartışmanın baş aktörleri Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Devlet başkanı Chirac. Hakkında çok ciddi iddiaların dile getirildiği iki kulüp Fenerbahçe ve Galatasaray. Ve tartışmadan en fazla etkilenecek olan iki futbolcu ise Anelka ve Ribery. Bugün Türkiye kamuoyunun merak ettiği soru şu: Anelka ve Ribery'nin Türkiye'nin en başarılı iki kulübüne transfer edilmesi, Avrupa Birliği sürecinde hükümetin uyguladığı yeni bir strateji olabilir mi? Bilindiği gibi Başbakan Erdoğan, 26-30 Ocak tarihleri arasında düzenlenen Davos Zirvesi sebebiyle gittiği Brüksel'de Fransa Devlet başkanı Chirac ile görüşmüştü. Her iki futbolcunun transferinin bu görüşmenin hemen ardından (1 Şubat) ve tesadüf denilemeyecek kadar açık bir şekilde 'aynı gün' transferlerinin gerçekleşmesi ciddi iddiaları kuvvetlendiriyor. Peki hükümetin bu transferlerden beklediği kazanç ne olabilir? Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne kabulü için son anda Fransa'nın referandum şartını ortaya koyması hükümeti harekete geçirdi. Fransa kamuoyunda Türkiye'nin ve Türk milletinin imajını yükseltmek, iki ülke arasında kültürel ve sosyal duyguları geliştirmek isteyen hükümet, Fransa'dan iki müslüman futbolcunun Türkiye'nin Avrupa'da top koşturacak iki büyük kulübüne transferi için düğmeye bastı. Hedeflenen amaçlar belliydi: İki futbolcu aracılığıyla Fransa kamuoyuna mesajlar verilecek ve bu futbolcuların Fransız spor basınına vereceği 'Türk insanı çok sıcak ve cana yakın' şeklindeki röportajlarla Fransa kamuoyu etkilenmeye çalışılacaktı. Ribery'nin Teknik Direktör Hagi'nin transfer listesinde yer almaması ve bu transferin ani bir kararla gerçekleştirilmesi ile kulüpten yapılan 'transfer yönetim kurulunun kendi tercihidir, teknik direktörün değil' açıklaması iddialara yeni bir boyut kazandırıyor. Ayrıca dünya futbol tarihinin en pahalı futbolcularından biri olma ünvanı elinde bulunduran ve transferi ile Fenerbahçe gibi zengin bir kulübün bütçesini bile çok fazla sarsan Anelka'nın transferi soru işaretlerini arttıran bir diğer ayrıntı. Şimdi Türk futbol kamuoyunun merak ettiği konu hükümetin ve bizzat başbakanın bu transferlerde ne kadar payı olduğu. Ayrıca hükümetin Ribery ve Anelka'nın transferinde hazinenin yardımının olup olmadığı. Eğer bu iddialar doğruysa, hükümeti tebrik etmemiz gerekiyor.