Anayasa Mahkemesi’nden MİT kararı
Abone olAnayasa Mahkemesi, Başbakanın görevlendirdiği kamu görevlilerinin soruşturmalarının Başbakanın iznine bağlayan yasal düzenlemeye ilişkin CHP...
Anayasa Mahkemesi, Başbakanın görevlendirdiği kamu
görevlilerinin soruşturmalarının Başbakanın iznine bağlayan yasal
düzenlemeye ilişkin CHP’nin yaptığı iptal başvurusunu reddetti.
Anayasa Mahkemesi, CHP Grup Başkan Vekilleri Emine Ülker Tarhan ve
M. Akif Hamzaçebi ile birlikte 120 milletvekilinin “MİT
mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu
görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin;
görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya
görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı
ya da 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre
kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları
işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Başbakanın
iznine bağlıdır” şeklindeki maddenin “..veya belirli bir görevi ifa
etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından
görevlendirilenlerin…” şeklindeki ibaresinin iptal edilmesini
kapsayan başvuruyu sonuçlandırdı.
Anayasa Mahkemesi’nin oy çokluğu ile aldığı kararda söz konusu
düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığı belirtildi. Kararın
gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Hukuk devletinde, ceza soruşturma ve kovuşturmasına ilişkin
kurallar, ceza hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya
ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin sosyal, kültürel
yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın gereksinimleri göz önüne
alınarak saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Kanun koyucu,
cezalandırma yetkisini kullanırken toplumda hangi eylemlerin suç
sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile
karşılanacağı, ne şekilde soruşturulacağı, nelerin ağırlaştırıcı
veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında
takdir yetkisine sahiptir. Dolayısıyla, kanun koyucunun, ceza
siyaseti gereği kimlerin özel soruşturma usulüne tabi olacağını
belirleme hususunda takdir yetkisi vardır. Buna göre, MİT
mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu
görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin,
5271 sayılı Kanun’un 250. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre
kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları
işleseler bile haklarında soruşturma yapılmasının Başbakan’ın
iznine bağlı tutulması hususu kanun koyucunun takdir yetkisi içinde
kaldığı açıktır. Ayrıca, yasama yetkisinin genelliği ilkesi
uyarınca kanun koyucu, Anayasa’ya ve hukukun genel ilkelerine
aykırı olmamak kaydıyla her türlü düzenlemeyi yapma yetkisine
sahiptir. Bu bağlamda, genel, soyut ve objektif niteliği haiz dava
konusu kuralın, durumlarına uyan herkese ve her olaya
uygulanabilecek olması karşısında yalnızca somut bir soruşturmayı
ya da kovuşturmayı engellemek için yasalaştırıldığından söz
edilemez. Dolayısıyla kuralda, hukuk devleti ilkesine aykırı bir
yön bulunmamaktadır.Kanun teklifinin gerekçesinin olmaması
nedeniyle TBMM İçtüzüğü’nün eylemli ihlali gerekçesine dayalı
olarak dava konusu kuralın iptali istenilmişse de, ’…veya belirli
bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan
tarafından görevlendirilenlerin…’ ibaresine ilişkin gerekçede
belirtilen nedenler bu kural yönünden de geçerlidir.”
Kararda özel soruşturma ve kovuşturma usullerinin uygulanacak
kişilere bir zümre ya da sınıf olarak imtiyaz tanımak anlamına
gelmeyip, yapılan görevin niteliğinden kaynaklandığı ve böylece,
hem yapılan görevin en iyi şekilde ve etkin olarak yerine
getirilmesinin sağlanacağı, hem de gereksiz şikayetlere maruz
kalınarak görülen hizmetin kesintiye uğramasının engelleneceği
aktarıldı.
(İHA)