Anayasa Mahkemesi'nden cevap

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın bugünkü açıklamalarının ''talihsiz bir açıklama olarak değerlendirildiği'' belirtilerek, ''Anayasa'nın 148. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla görevini yürütmekte iken Yargıtay Başkanı'nın adil yargılanma hakkı konusunda kamuoyunda kuşku yaratacak biçimde beyanda bulunması temsil ettiği makamın ağırlığı ve sorumluluğuyla bağdaştırılamamıştır'' denildi. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın adli yılın açılışı nedeniyle yaptığı konuşmada, ''Türk halkının yargıdan beklentilerini karşılamak, yargının sorunları hakkında çözümler üretmek yerine, ağırlıklı olarak Anayasa Mahkemesi'ni hedef alıp, eleştiri sınırlarını da aşarak kamuoyunu yanıltıcı ve adalete gölge düşürücü beyanlarda bulunmasının açıklama yapılmasını zorunlu kıldığı'' kaydedildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Anayasa Mahkemesi'nin kendi görev alanı ile ilgili ileride yapılabilecek bir Anayasa değişikliğine temel olmak üzere hazırlayıp kamuoyu ve bilim çevreleriyle paylaştığı önerilere kurumsal bir ön yargıyla iyiniyet ve nezaket kurallarıyla da bağdaşmayacak biçimde karşı çıkılması talihsiz bir açıklama olarak değerlendirilmiştir. Anayasa'nın 148. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla görevini yürütmekte iken Yargıtay Başkanı'nın adil yargılanma hakkı konusunda kamuoyunda kuşku yaratacak biçimde beyanda bulunması temsil ettiği makamın ağırlığı ve sorumluluğuyla bağdaştırılamamıştır. Sayın Başkan'ın, medyanın 5187 sayılı Basın Kanunu gereğince görülmekte olan davalarla ilgili etkileyici ve yönlendirici yayın yapılması yasağına uyulmadığından yakınmasına karşın, Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan davalar bulunduğunu gözetmeden beyanda bulunması açık bir çelişkidir. Konuşmada, Anayasa Mahkemesi'nin hak ve özgürlükleri genişletmek amacıyla önerdiği bireysel başvuru hakkının tanınmasına önyargılarla karşı çıkılarak konunun kurumlararası hiyerarşik bir sorun haline indirgenmesi temel hak ve özgürlükler adına kaygı vericidir. Anayasa Mahkemesi, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir kurum ve kişinin telkin ve tavsiyelerine gerek duymadan Anayasa ile verilen yetkilerini kullanmaya ve görevlerini yerine getirmeye aynı özen ve kararlılıkla devam edecektir.''