1996 yılında SSK sigortalılığından malûlen emekli olan
bir emeklimiz 2006-2013 yılları arasında tekrar SSK sigortalısı
olarak çalışıyor. 2013 yılında malulen SSK emeklisi iken yeniden
SSK ve 4/a sigortalısı olarak çalıştığını tespit eden SGK 2006-2013
yılları arasında ödediği malûllük aylıklarının iadesini davacıdan
talep ediyor.
Zira hem 506 sayılı Sosyal sigortalar Kanunu ve hem de
01.10.2008 tarihinden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal
sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Kanunu gereği SSK’dan malûlen
emekli olanların SSK sigortalısı olarak çalışmaya başlamaları
tarihinden itibaren kesilmesini amir bulunuyor.
Yasalar Ne Diyor?
Örneğin 506 sayılı Kanunun 58 inci maddesi “Malûllük aylığı
almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların malûllük
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihten başlayarak kesilir”
derken,
5510 sayılı Kanunun 27 nci maddesi de “Malûllük aylığı almakta
iken bu kanuna ve yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
başlayanların malûllük aylıkları çalışmaya başladıkları tarihi
takip eden ödeme dönemi başında kesilir” hükmünü taşıyor.
İtiraz Konusu
Davacı itiraz konusu kuralla malûllük aylığı almakta iken
çalışmaya başlaması nedeniyle kesilen malûl sigortalının çalışma
imkânının tamamen ortadan kaldırıldığı, bu durumun çalışma hakkının
ölçüsüz müdahale niteliğinde bulunduğu, çalışma hakkı yönünden
eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu, malûller için
alınacak tedbirlerin ise eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı,
Devletin bireylerin maddi ve manevi varlıklarının gelişmesi için
gerekli şartları hazırlama ve engellilerin korunmalarını sağlayıcı
tedbirleri alma yükümlülükleriyle bağdaşmadığını belirterek kuralın
Anayasa’nın 5.,10.,13., 48., 49,., ve 61. maddelerine aykırı
olduğunu ileri sürüyor.
Anayasa Mahkemesi Ne Diyor?
Anayasa Mahkemesi ise itiraz konusu kuralla bireyin sosyal
güvenlik hakkı ortadan kaldırılmadığını ve malûllükten emekli olma
statüsünün zarar görmediğini, malûllük aylıklarının malûllüklerinin
devam ettiği anlaşılmak şartıyla eski malûllük aylığının, yazılı
istekte bulunduğu tarihten sonraki ay başından başlanarak ödenmeye
başlanacağının hüküm altın alındığı, bu durumda da sosyal
güvenliğin sosyal riskler karşısında asgari yaşam seviyesinin
sağlanması amacının ortadan kalkmadığını vurguladığı 11.010.2016
tarihli RG'de yayımlanan 2015/105 Esas ve 2016/133 Karar nolu
kararında Anayasaya aykırılık talebini oy birliğiyle değil
çokluğuyla reddetmiş bulunuyor.
Muhalefet Edenler Ne Diyor?
Karara muhalif kalan Anayasa Mahkemesi üyelerinden üçü bu konuda
“Anayasanın 5.maddesi gereği sosyal hukuk devleti ilkesiyle
bağdaşmayan sınırlamaları kaldırmakla yükümlü olan Devletin yaşam
kalitesini artırmak amacıyla 506 sayılı Kanuna tabi işte yeniden
çalışmaya başlayan malûl kişinin aylığını kesmesi sosyal devlet
ilkesiyle bağdaşmamaktadır” hükmünü savunurken, “Sosyal devlet
ilkesiyle bağdaşmayan, engellinin toplum hayatına intibakını
önleyici, malûl olmanın herkesin çalışma hakkına sahip olduğu
hakkına getirilmiş bir sınırlama gibi algılanmasına sebep olan
itiraz konusu kuralın Anayasanın 5., 49. ve 61/2. maddelerine
aykırılık taşıdığını” savunan bir başka üye de anılan karara bu
gerekçelerle muhalefet şerhi düşmüş bulunuyor.
Daha Çok Su Götürecek
Malûllerin çalışınca aylığının kesilmesi hangi sigortalılıkta
malûlen emekli olunduğu ile malûl iken çalışmaya başlanılan
sigortalılık türü ve malûlen emekli olunan tarih dilimi de önemli
bulunuyor. Örneğin SSK statüsünden malûlen emekli olanlar Bağ-Kur
sigortalısı olarak veya memur olarak çalışabilirken Bağ-Kur
malûlleri de SSK sigortalısı olarak veya memur olarak
çalışabiliyor. İşte malûllerin sigortalılık türlerine göre yasal
olarak çalışma ihtimallerinin olması ve malulen emekli olunan
sigortalılıkta yeniden çalışmaya başlama halinde malullük aylığının
kesilme zorunluluğu çelişkileri, Anayasa Mahkemesinin aynı hususta
oy birliğiyle karar vermemesi bu konunun daha çok su götüreceğinin
de sinyallerini vermekte bulunuyor.