Anayasa için hangi profesör ne dedi?
Abone olAnayasa hukukçularının ortaya koyduğu tespitler yeni anayasa yapmanın ‘çetrefil’ bir iş olduğunu gösteriyor.
Hocaların tamamı, anayasa değişikliği değil, yeni bir
anayasa yapılması ve hazırlanacak taslağın her durumda referanduma
sunulması gerektiği görüşünde. Yine hepsinin birleştiği bir başka
nokta, süreçte ‘Orkestra şefi’nin TBMM Başkanı Cemil Çiçek
olması.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa çalışmalarında yol haritası belirlemek için akademisyenlerle yaptığı toplantının tutanaklarına Radikal gazetesi ulaştı. Ömer Şahin imzalı manşetten verilen haberde, akademisyenlerin yeni anayasa için yöntem belirlemenin en az içini doldurmak kadar zor olduğu görüşüne yer veriliyor.
İLK DÖRT MADDEDE GÖRÜŞ AYRILIĞI
Buna karşın, yeni anayasayı yapacak meclis konusunda iki farklı görüş var. Bir grup “baraj uygulanmayan bir seçim yapılarak Anayasa Meclisi oluşturulsun” derken, diğer grup “Mevcut TBMM temsil açısından halk adına yeni Anayasa yapabilecek ehliyete sahiptir” görüşünü savunuyor. Bir başka görüş ayrılığı ise ‘değişmez maddeler’le ilgili. Bir grup akademisyen söz konusu maddelerin korunması gerektiğini savunurken, diğer grup, esasları korunsa da ilk 4 maddeye dokunulabileceğini savunuyor. Çiçek’in akıl danıştığı ‘hocalara’ göre A’dan Z’ye yeni bir anayasa hazırlama sürecine ilişkin diğer tespit ve öneriler de şöyle:
‘Facebook kullanılabilir’
Prof. Zühtü Arslan (Polis Akademisi): “Teorik
kavramsal tartışmalara boğulup kalmaktan”, “kırmızı çizgilerden ve
toplumda karşılığı olmayan maksimalist taleplerden”, “uzlaşmanın
oybirliği olarak algılanmasından” kaçınılmalı.
Prof. Yavuz Atar (Selçuk Üniversitesi): Sürece
yeni bir anayasa fikri ile boş bir sayfayla başlamalı. Öncelikle
anayasada hangi kurumların olması, hangi konuların yer alması
gerektiği konusunda uzlaşmaya varmalıdır. İlk 3 madde, metni
bakımından değil hükümleri bakımından korunmalıdır.
Prof. Meltem Dikmen Caniklioğlu (İzmir Ekonomi
Üniversitesi): Yeni anayasa için TBMM’yi asli kurucu
iktidar kılmanın koşulları yaratılmalı; bunun için de kurucu meclis
oluşturmak için bir yasa yapılmalıdır.
Prof. Fazıl Hüsnü Erdem (Dicle Üniversitesi):
Sürece katılım için İzlanda ve Güney Afrika örnekleri
incelenebilir. İllerde anayasa masaları oluşturulabilir,
vatandaşların görüşleri alınabilir. Sosyal medya aktif bir biçimde
kullanılabilir, Facebook, Twitter gibi.
Prof. Mustafa Erdoğan (İstanbul Ticaret
Üniversitesi): TBMM yeni bir anayasa yapmaya ehildir.
Kendisini kurucu iktidar olarak kabul edebilir.
Prof. Zafer Gören (İstanbul Ticaret Üniversitesi):
Anayasa Meclisi kurulmalı, değişiklik birkaç yıllık bir süreçte
gerçekleştirilmelidir. Anayasa Meclisi bir “bilim kurulu”nu
görevlendirebilir. Değiştirilemez maddelerin sözünde ve norm
niteliği taşımayan ifadelerinde düzeltmeler yapılabilir.
‘Değişmezlik’le ilgili 4. madde değişimi, anayasaya karşı hile
niteliği taşır ve hukuken geçerliliği olmaz.
Prof. Yusuf Şevki Hakyemez (Karadeniz Teknik
Üniversitesi): Mevcut Parlamento ‘asli kurucu iktidar’
olarak anayasa hazırlama sürecini başlatmalı. Uzlaşma Komisyonu’nda
her siyasi partinin eşit temsil edilmesi önemli bir husus.
Şeffaflık ön planda olmalı.
Prof. Mehmet Merdan Hekimoğlu (İzmir
Üniversitesi): TBMM, halk adına yeni bir anayasa
yapabilir. Herkes ilk tercihleri dışında ikinci, üçüncü
tercihlerine de razı olmayı, onu kabul etmeyi önkabul olarak
benimsemelidir.
Kadın eli değmeli
Prof. Sibel İnceoğlu (Bilgi Üniversitesi):
Toplumda daha çoğulcu, özgürlükçü ve adil bir anayasa talebi var.
Anayasa yapımında ideal formül, kendi içinde barajı olmayan bir
nispi temsille siyasi partilerin aldığı oy oranında temsilini
sağlayacak yani ülke çapında aldığı oy oranında temsilini
sağlayacak bir ‘Anayasa Meclisi’nin kurulmasıdır. Bu mecliste kadın
temsilindeki sorunları gidermek adına “kadın kotası” uygulamasına
yer verilebilmelidir.
Prof. İbrahim Özden Kaboğlu (Marmara
Üniversitesi): Kurumları, kuralları, felsefesi, denge ve
fren mekanizmaları yeni bir anayasa yapmak gerekmektedir. 4.
maddenin değiştirilebilmesi için TBMM’deki ve dışındaki partileri
ve sivil toplum örgütlerini içine alan örgütlü toplumun
mutabakatının aranması gerekir. “Dörtlü diyalektik” şeklinde
formüle edilen “yeni anayasanın metnine gerekçelerin de yazılması”,
“halkla başlayacak sürecin yine halkla sonlandırılması”, “içeriğin
netleştirilmesi” ve “hukuk devletinin temel kuralı olan, normu
(anayasayı) hazırlayan organ ile uygulayan (TBMM) organın
birbirinden ayrılması” esaslarının gözetilmesi gerekli.
Prof. Mustafa Koçak (Okan Üniversitesi):
İspanya’daki gibi Meclis, kurucu meclise ihtiyaç duymadan yeni
anayasayı yapabilir.
İnsan hakları hassasiyeti
Prof. Levent Köker (Atılım Üniversitesi): “Kurucu
iktidar” gibi tekil bir kavram yerine bu süreçte rol alacak
bileşenleri de ifade edecek biçimde “oluşturucu” ifadesi tercih
edilebilir. Bileşenler, Türkiye’de yaşayan insanların iradesiyle
birlikte özellikle insan hakları anlamında uluslararası hukuku da
içermelidir. Yeni anayasa bir “boş levha - Tabula Rasa”
felsefesinden esinlenerek kaleme alınmalıdır.
Prof. Bertil Emrah Oder (Koç Üniversitesi): Sadece
siyasi partilerin değil, farklı toplumsal katmanların olabildiğince
bazen gözlemci, bazen katılımcı statüsünde yer alması, siyasal
anlamda daha güç temsil edilebilen grupların, özellikle kadınların
ve gençlerin kotalar ve benzeri araçlarla böyle bir mecliste yer
alması, uzman katılımına yer verilmesi ve özellikle yargı ve dış
işlerinin bu süreçte etkili biçimde yer alması faydalı
olacaktır.
Prof. Merih Öden (Ankara Üniversitesi): Uzlaşma
Komisyonu’nda sendikalar ve meslek kuruluşları başta olmak üzere
belli başlı sivil toplum kuruluşlarının ve son genel seçimlere
katılmış ama TBMM’de temsil olanağına kavuşamamış partilerin görüş
ve önerilerinin de alınıp değerlendirilmesi faydalı olacaktır.
Prof. Ergun Özbudun (Bilkent Üniversitesi):
Değiştirilmez maddeler, faydalı ve meşru olmadığı için hiçbir kuşak
hukuken ve siyaseten, kendisinden sonra gelen kuşakları ebediyen
bağlayacak hükümler ihdas edemez. Uzlaşma Komisyo-nu’nun çalışma
süresi en fazla 1 yıl ile sınırlanmalı. Partilerarası Uzlaşma
Komisyonu kararlarını oyçokluğu ile almalıdır. Komisyon, ilk üç
maddenin kırmızı çizgileriyle bağlı olmamalıdır.
Prof. Atilla Özer (Başkent Üniversitesi): Yeni
anayasa sadece bu iş için seçilmiş meslek örgütlerinden
temsilcilerin de olduğu Kurucu Meclis tarafından yapılmalıdır.
Kurucu Meclis tarafından kabul edilen anayasa metni halkoyuna
sunulmalıdır.