Anayasa değişikliğinde AB kandırması!

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in yargı kurumlarıyla ilgili Anayasa değişikliğine ilişkin eleştirilerini sürdürüyor.

Değişikliklerin AB standartları kapsamında yapıldığı açıklamalarını kabul etmeyen Özbek, ''Bu düzenlemeler, yürütmenin yargı üzerindeki etkilerini artıracak birtakım bağlantıları, örtülü ve gizlenmiş bağlantı noktalarını içermektedir. Bu haliyle birtakım önerilerine uyuluyor gibi yapılarak adeta AB, Türk yargısına karşı kullanılmıştır'' dedi.

Özbek YARSAV'ın 4. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Barolar Birliğinde düzenlenen, ''İnsan Hak ve Özgürlükleri Açısından Yargı Bağımsızlığı ve Yargıç Güvencesi'' konulu sempozyumda konuştu.

AB TÜRK YARGISINA KARŞI KULLANILDI

Anayasa değişikliği sırasında yargı organlarının gerektiği biçimde muhatap alınmadığını savunan Özbek, ''Uyarıların üzerinde durulmamış ve aslında kalıcı olması gereken bir metin yerine, her zaman tartışılacak bir düzenleme ortaya çıkarılmıştır'' diyerek şöyle devam etti:

''Bu düzenlemeler, yürütmenin yargı üzerindeki etkilerini artıracak birtakım bağlantıları, örtülü ve gizlenmiş bağlantı noktalarını içermektedir. Bu haliyle birtakım önerilerine uyuluyor gibi yapılarak adeta AB, Türk yargısına karşı kullanılmıştır. Bunu dışarıda yaptığımız temaslarda, katıldığımız toplantılarda da benzer şekillerde gördük.

Özellikle Anayasa değişikliği sırasında gündeme getirilen AB içindeki ülkelerin hukuk sistemlerinde, yargı teşkilatlanmalarında örnek olarak gösterilen sistemlerin her ülkeye göre farklı olabileceği izafi olarak Avrupa'daki toplantılarda kabul ve deklare edilmiştir. Yani bir kısım ülkelerde coğrafi teminat varken Türkiye'de yargı sistemi dışında coğrafi teminat değil, en küçük bölgeden başlayarak bir süre koşuluyla üst bölgelere doğru bir atama ve nakil sistemi söz konusudur.''

''Geçtiğimiz dönemde HSYK olarak yaşadığımız sıkıntıları, yargı bağımsızlığı adına vermeye çalıştığımız mücadeleyi burada detaylı olarak anlatmak istemiyorum'' diyen Özbek, hem Anayasa Mahkemesinde görülmekte olan bir davanın içeriğine girebilecek birtakım ifadelerden de kaçınmaya çalıştığını söyledi.