Anavatan'da sürpriz istifa
Abone olAnavatan MKYK Üyesi ve Diyarbakır eski milletvekili Abdülbaki Erdoğmuş, partisinin Kürt politikasını eleştirip, MKYK’daki görevinden istifa etti.
ANAP MKYK Üyesi ve Diyarbakır eski milletvekili Abdülbaki
Erdoğmuş, MKYK’daki görevinden istifa etti. Erkan Mumcu, 09 Mart
2005 tarihinde Çankaya'daki bürosunda Abdülbaki Erdoğmuş
başkanlığındaki heyeti kabul etmiş; hayet, "yeni parti kurulmasına
gerek yok" diyerek, Mumcu'yu ANAP'a davet etmişti. Erdoğmuş'un o
gün partisi için böyle önemli bir görevde bulunmuşken, bugün istifa
etmesi sürpriz olarak karşılandı. Partisinin Kürt politikasını
eleştiren Erdoğmuş, "Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki siyasal
süreçler, siyasal sınırlarla kültürel ve coğrafi sınırların
örtüşmediği bir dünya haritası ortaya çıkarmıştır. O günden bu yana
özellikle bölgemiz rahat yüzü görmedi" sözleriyle Misakımilli’ye
değindi. TIRTIKLAMA Erdoğmuş yazılı açıklamasında istifasının temel
gerekçesinin, ANAP’ın bugünkü liderliği ve bu liderlik
doğrultusunda partinin aldığı siyasi konum olduğunu bildirdi.
ANAP’ın Kasım 2002’de tasfiye olan köhnemiş siyaset tarzına geri
döndüğünü iddia eden Erdoğmuş, "Sayın Mumcu da, ANAP’a gelirken
bize ve topluma ’siyasette alternatif yaratmak’, ’toplum merkezli
siyaset’, ’partilerden asla milletvekili tırtıklamama’ gibi ilkeli
ve ahlaki beyan ve taahhütlerde bulunmuştu. Ancak, kısa sürede bu
taahhütlerini unutmuş, toplum merkezli siyaseti bir kenara koyarak,
kendisine tek siyasi faaliyet alanı olarak ’partilerden
milletvekili tırtıklama’yı seçmiştir. Sadece bu faaliyeti bile,
Sayın Mumcu’nun taahhütlerinin ne kadar uzağında olduğunu ortaya
koymaktadır" dedi. "ŞERBET DEĞİL KAN AKTI" ANAP’ta bir başka hayal
kırıklığının, Mumcu’nun "Kürd sorunu" konusunda ortaya koyduğu
tavır olduğunu belirten Erdoğmuş, "Başbakan Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın ’Türkiye’nin bir mozaik’ olduğu söylemine karşı, Sayın
Mumcu’nun ’Mozaik değil, şerbettir’ demesi, kendisinin siyasal
düşünce dünyası hakkında yeterli ipucunu vermektedir. Türkü ve
Kürdü ile son 25 yılda bu ülkede ölen 40 bin insandan akan şeyin
şerbet değil, kan olduğunu hatırlatmak isterim" açıklamasını yaptı.
"SINIRLAR ÖRTÜŞMÜYOR" Erdoğmuş, Kürt sorununun icat edilmiş bir
konu değil, özellikle 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinin kaynayan
dünyasının bir parça derine gömdüğü bir gerçekliğin, 20’nci
yüzyılın sonunda farklı bir görünümle ortaya çıkması olduğunu
savundu. Erdoğmuş, "Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki siyasal
süreçler, siyasal sınırlarla kültürel ve coğrafi sınırların
örtüşmediği bir dünya haritası ortaya çıkarmıştır. O günden bu yana
özellikle bölgemiz rahat yüzü görmedi. Bu gerçeklik, ülkemiz
sınırları içinde ve dışında bir şekilde kendini gösterdikçe, ’sorun
yok’ demek kendini kandırmaktır birşey değildir" dedi.