Anadolu’daki fabrika binalarını TOKİ yapsın
Abone olİstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, “Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ), Anadolu’da atıl duran kamu binalarını fabrikaya dönüştürmesi ya da yeni fabrika binaları inşa etmesi” çağrısında bulundu.
Türkiye ihracatının en büyük aktörlerinden olan hazırgiyim
şirketlerinin ellerindeki sermayeyi bina yatırımı yerine tasarım,
ar-ge, ur-ge ve pazarlamada kullanmalarının çok daha yerinde ve
verimli olacağını vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti:
“Global rekabette geriye düşmemek için mutlaka yeni ve modern üretim tesisleri açmamız gerekiyor. Ancak sektörün yaşadığı sermaye sorunu için de çözüm geliştirmek zorundayız.
“TOKİ'nin, Anadolu’da fabrika binaları inşa etmesi halinde hem yeni trendlere uygun üretim geliştirerek global rekabette elimizi güçlendiririz hem de 5 yılda ilave onbinlerce kişiye ekmek kapısı açarız.
“Üretimde, istihdamda ve katma değerli ihracatta imalat sanayinin lokomotifi olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz, kapasite kullanımında yüzde 80’e dayandı.
“18 milyar dolarlık ihracatını orta vadede iki katına çıkarmayı
hedefleyen sektörümüzün, acilen yeni yatırımlara ve modern
tesislere ihtiyacı var.
“Biz İstanbul’u moda merkezi, Anadolu’yu ise üretim üssü yapmak istiyoruz.
“Bu projemizin gerçekleşmesinde ve sektörün modern tesislerle geleceğe hazırlanmasında TOKİ çok önemli bir rol üstlenebilir.
“Ülkemizin konut sorununun çözümünde büyük başarılara imza atan TOKİ, Anadolu’da atıl duran kamu binalarını fabrikaya dönüştürebilir ya da moda endüstrimizin dünyadaki algısına da pozitif katkı yapacak yeni fabrika binaları inşa edebilir.
“TOKİ bu çağrımıza kabul ederse inşa edilecek her binayı üretim merkezine çeviririz. Orta vadedeki 33 milyar dolarlık hedefimize çok daha hızlı ulaşırız.
“Bölge ülkelerindeki siyasi istikrarsızlıklar, jeopolitik sorunlar ile küresel ticaret ve kur savaşları 2019 yılı için risk yaratmaya devam ediyor.
“Dünya çapında ticaret savaşları ve kur savaşları kadar yaygınlaşan ticarette korumacılık uygulamaları da risk faktörü oluşturuyor.
“Ticaret savaşları çerçevesinde ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı ek tarifelerin ise Türkiye için yeni fırsat pencereleri açabileceğini değerlendiriyoruz.
“Olumsuzluklara rağmen 2019’da öncelikle 2018’deki düzeyi korumayı ve üzerine yüzde 10’luk bir artış koymayı hedefliyoruz.”