Anadol'dan Tahran benzetmesi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, AK Parti'li belediyelerin ''içkiyi yasaklamaya yönelik çabaları'' ile ilgili olarak, ''O bölgeleri kırmızı ya da yeşil diye ayırırsanız, Hitler'in yaptığını yapmış olursunuz. Onlara cüzzamlı diye yaklaşırsanız yanlış yaparsınız. O zaman sizin istediğiniz Lüksemburg değil, Tahran'dır'' dedi. Anadol, CHP'li milletvekilleri ile TBMM'de ''toprak reformu ve köylülere dağıtımı''na ilişkin basın toplantısı düzenledi. Anayasa'nın 44 ve 45. maddelerinde, devletin, ''topraksız ya da az toprağı olan çiftçilere toprak sağlamakla yükümlü olduğunun'' belirtildiğini kaydeden Anadol, Hükümetin Anayasa'ya rağmen toprak dağıtmak yerine satmayı tercih ettiğini ve böylece Anayasa'yı ihlal ettiğini öne sürdü. Anadol, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ilaç ve gübre görmemiş, organik tarıma elverişli mayınlı araziler bulunduğunu ifade ederek, bu mayınlı arazilerin orada yaşayan köylülere dağıtılması önerisinde bulundu. -''ÇİFTÇİLERE İHANETTİR''- Bunun, teröre karşı en büyük mücadele olduğunu dile getiren Anadol, mayınlı arazilerin, o arazileri temizleyecek şirketlere verilmesini, topraksız ya da az toprağı olan çiftçiye ''ihanet'' diye değerlendirdi. Anadol, CHP Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, mayınlı arazilerin köylüye dağıtımıyla ilgili bir çalışma içinde olduğunu, bu konudaki tekliflerini TBMM Başkanlığı'na sunacaklarını bildirdi. CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise toprağın köylüye dağıtılması ve işlenmesi için Tarım Reformu Genel Müdürlüğü kurulduğunu anımsatarak, bugüne kadar 605 bin dekar alanın köylüye dağıtıldığını söyledi. Hükümetin, 400 bin dekar toprağı dağıtma kararı aldığını, ancak bunu dağıtma aşamasında durdurduğunu iddia eden Ergin, çoğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 54 bin köylünün topraksız olduğunu kaydetti. Ergin, yaklaşık 189 bin dönüm mayınlı arazinin köylüye verilmesi durumunda terör sorununa da bir çözüm bulunmuş olacağını belirtti. -KİMLİK TARTIŞMASI- CHP Grup Başkanvekili Anadol, ''kimlik tartışması'' ile ilgili bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, dünkü grup toplantısında, üst kimliğin, ''hukuksal kimlik ve Türk milleti olduğu'' yönünde açıklamalarda bulunduğunu anımsattı. Mustafa Kemal Atatürk'ün bu konuyu çözdüğünü ve ''Ne mutlu Türküm diyene'' dediğini belirten Anadol, ''Alt kimlikler elbette olacaktır. Alt kimliklerin inkarı asimilasyona, kafatasçılığına yönelik bir anlayıştır. Ondan elbette uzağız, bunu kabul edemeyiz. Ama üst kimliği sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına indirgerseniz büyük bir yanlış yapmış olursunuz. Amerika'yı yeniden keşfetmek mi istiyorsunuz'' dedi. Anadol, CHP'nin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemleri karşısında ne önerdiğinin'' sorulması üzerine, Bulgaristan'da Türklere karşı yıllarca asimilasyon politikası izlendiğini anımsattı ve bugün Türklerin, Bulgaristan Hükümeti'nde yer aldıklarını söyledi. Türklerin, Bulgar bayrağının yer aldığı milletvekili rozeti de taktıklarını belirten Anadol, ''Ama Türklüklerini hiçbir zaman inkar etmiyorlar ve onların üst kimliği Türklüktür'' dedi. Türkiye'de Arnavutların, Gürcülerin varlığını kabul ettikten sonra üst kimlik olarak Türklüğü kabul etmenin niye bazılarını rahatsız ettiğini anlayamadığını vurgulayan Anadol, Deniz Baykal hakkında, CHP'nin Genel Sekreteri iken ''Kürt gerçeğini kabul ettiği için'' dava açıldığını kaydetti. Anadol, ''Biz, bu zihniyetten geliyoruz ve üst kimlik olarak da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabul etmiyoruz'' diye konuştu.