Anadol'dan rejim uyarısı
Abone olCHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, düzenlediği basın toplantısında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yargının bağımsızlığını sağlayamadığını iddia etti.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, hükümetin yargıyı
siyasallaştırma çabalarının hızla sürdüğünü ileri sürerek, ''Yargı
siyasallaşırsa, Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devleti olmaktan
çıkar, rejim tehlikeye girer'' dedi. Anadol, Parlamento'da
düzenlediği basın toplantısında, Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'nun yargının bağımsızlığını sağlayamadığını iddia etti.
Kurulun bu görevini yerine getirmesinin engellendiğini ifade eden
Anadol, şunları söyledi: ''Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun
yargı bağımsızlığını sağlayabilmesi için olmazsa olmaz koşullar
vardır. Öncelikle, Adalet Bakanı ve müsteşarının o kuruldan
çekilmesi gelmektedir. Kurulun ayrı bir sekreteryası olması lazım.
Bu da yetmez, kurulun mali özerkliğinin sağlanması gerekmektedir.''
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Yargıtay'a 31 üye belirlemek
için bu günlerde toplanacağını anımsatan Anadol, ''Seçimlere gölge
düşmemesi için Adalet Bakanı ve müsteşarının bu oturuma
katılmaması'' gerektiğini söyledi. Anadol, Adalet Bakanı Cemil
Çiçek'e, ''Lütfen siz de müsteşarınız da bu toplantıya katılmayın''
çağrısında bulundu. -''AKP ATEŞLE OYNAMASIN''- CHP Grup
Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti
İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu'nun, anayasa değişikliği
çalışmalarıyla ilgili düşüncelerini gazetelerden okuduklarını ifade
etti. Bu konuda kendilerine iletilen hiçbir çalışma bulunmadığını
belirten Anadol, ancak Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölümünün
TBMM tarafından seçilmesine ilişkin düşünceler olduğunun
anlaşıldığını belirterek, şöyle konuştu: ''Anayasa Mahkemesi
üyelerinin bir bölümünün Meclis tarafından seçilmesi demek bu
kurumun temeline dinamit koymak demek, bu kurumun siyasallaşması ve
bir yüksek yargı organı olmaktan çıkması demek. Anayasa Mahkemesi
siyasallaşırsa, rejim tehlikeye girer. CHP olarak böyle bir anayasa
değişikliğine şiddetle karşı çıkarız. Anayasa, ne AK Parti'nin ne
CHP'nin ne DYP'nindir. Anayasa, toplumsal mutabakat demektir. Böyle
değiştirilemez. Anayasa Mahkemesi siyasallaşırsa, Türkiye
Cumhuriyeti devleti, hukuk devleti olmaktan çıkar. Anayasa
Mahkemesi'ne üye seçmek bazı bağımsız kurullara üye seçmeye
benzemez. Meclis'in çıkardığı yasaları denetleyen bir kurumun
üyeleri Meclis'te kulis yapmak durumunda kalır.Bu doğru olmaz.
İktidarı uyarıyorum, bu tür tehlikeli heveslerden vazgeçsin, sonra
bumerang gibi döner kendisini bulur. AKP ateşle oynamasın.''
-''SEÇİMİN OLDUĞU YERDE KULİS VARDIR'' Bir gazetecinin,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa Mahkemesi'ne atadığı
isimlerden birinin eski DSP'li olduğu ve geçmişte bir hülle partisi
kurduğunu anımsatması üzerine Anadol, şunları söyledi: ''Bildiğim
kadarıyla söz konusu şahıs şu anda herhangi bir partinin üyesi
değil. Ayrıca hülle partisi kurmak 12 Eylül anayasasının
zorlamasıyla ortaya çıkan bir sonuçtu. Nitekim bu durum, yapılan
değişikliklerle düzeltildi. Farz edin cumhurbaşkanının atamaları
isabetsiz, Meclis atama yaparken hata yapmayacak mı?
Milletvekilleri siyasal yaklaşımlarından farklı mı tercih
yapacaklar? Seçimin olduğu yerde kulis vardır. Anayasa Mahkemesi'ni
iktidar çoğunluğuna teslim etmek Anayasa Mahkemesi'ni yok etmek
demektir. Anayasa Mahkemesi'nin temeline dinamit koymak demektir.
Bu kabul edilemez.'' Kemal Anadol, AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp
Fatsa'nın bir milletvekilinin çocuğunun düğününde havaya ateş
etmesiyle ilgili bir soru üzerine de ''Bunu bir fırsat, zaaf sayıp
konunun üzerine gitmek istemiyorum. En yumuşak şekilde ifade etmek
gerekirse, vatandaşın yapması yasak olan şeyleri biz yapmamalıyız.
Bu bize zarar verir, parlamentonun saygınlığına gölge düşürür''
dedi.