Anadol gizli organizasyonu sordu!
Abone olArınç'a suikast iddiası Meclis gündeminde. CHP'li Anadol Erdoğan'a yanıtlaması istemiyle konuyla ilgili soru önergesi verdi.
CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiaları ve ardından gelişen
olaylara ilişkin olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Anadol, TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç'a suikast yapılacağı iddiasıyla
gözaltına alınan albayın şoförünün babasıyla yaptığı telefon
görüşmesinde ''biz de evrak yakıyoruz'' dediği iddialarının bazı
basın organlarında yer aldığını, daha sonra böyle bir konuşmanın
yapılmadığının ortaya çıktığını ifade etti.
Anadol, ''(Ergenekon) adı verilen soruşturma ve yargı sürecinde de
'gizlilik ve yayın yasağı' bulunmasına karşın, çok sayıda haber
belli yayın kuruluşları tarafından yayınlandı. Gizlilik ve yayın
yasağını hiçe sayarak yapılan bu haberlerin büyük bölümünün
kamuoyunu manipüle etmeye yönelik olduğu, bir kısmının da asılsız
olduğu, sonradan ortaya çıktı'' ifadesini kullandığı soru
önergesinde, Ergenekon Soruşturması ve yargılaması sürecinde
verdiği çok sayıda soru önergesiyle, bu bilgileri basın organlarına
sızdıran kamu görevlilerinin tespit edilip edilmediğini, edildiyse
sorumluların gerekli cezaları alıp almadıklarını öğrenmek
istediğini, ancak tatmin edici bir yanıt alamadığını belirtti.
Anadol, önergesinde, ''Sayın Bülent Arınç'a suikast yapılacağı
ihbarının ABD'den yapılmış olması; Kozmik odada inceleme yapan
hakimin takip edildiği yönünde şüpheyle askeri araçların durdurulup
aranması sırasında belli bir medya kuruluşuna ait kameralarının,
her ne hikmetse, orada bulunması; başından sonuna kadar Ergenekon
sürecinde basına bilgi sızdıran kamu görevlilerinin bugüne kadar
açığa çıkarılmaması; Erzincan;daki Gönye Gölü;nde bulunan
mühimmatla ilgili 155 Polis İmdat'a ihbar yapıldığı açıklansa da,
daha sonra böyle bir 155 kaydının olmadığının anlaşılması ve buna
benzer birçok örnek, belli bir organizasyon tarafından kamuoyunun
bilinçli olarak maniple edildiği kuşkularını kuvvetlendirmektedir''
dedi.
Kemal Anadol, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği
önergede şu sorulara yer verdi:
-Sayın Yavuz Donat, 11 Temmuz 2003 tarihindeki ''Erdoğan'ın Özel
Tim'i'' başlıklı yazısında, özetle şöyle demişti:
'Yolsuzlukları araştırmak için, iç güvenlik örgütlerinin tümünden
seçilen uzmanlarla özel örgüt kuruldu. Başbakan Erdoğan, defalarca
'yolsuzluğun damarına girdik' dedi, ama nasıl olduğunu söylemedi.
Cevabı, Ankara'daki yeni organizasyonda. Bu organizasyon, İçişleri
ve Adalet bakanlarının bilgisi dahilinde, doğrudan Başbakan'a
bağlı. Meclis'in çok yakınında gizli bir karargâhta görev yapan bu
organizasyonda bütün 'iç güvenlik birimleri;nden, yolsuzluk uzmanı
ekipler bir araya getirildi. Hepsi beş yıldır bu tür dosyalar
üzerinde çalışıp operasyon yapan uzmanlar. Meclis'te kurulacak Yüce
Divan komisyonlarının ardından, bu organizasyon kilit konuma
gelecek.' Bu bağlamda, Sayın Yavuz Donat'ın 11 Temmuz 2003
tarihindeki yazısında kurulduğunu söylediği böyle bir gizli
organizasyon gerçekten var mıdır?
-Eğer böyle bir gizli organizasyon yoksa, bu yazıyı bugüne kadar
neden yalanlamadınız?
-Ergenekon soruşturması ve yargı sürecinin başından bu yana, bir
kısmı kamuoyunu maniple etmeye yönelik olan bilgi ve belgelerin,
özellikle belli bir kısım medya kuruluşlarına servis edilmesinde,
bu gizli organizasyonun rolü var mıdır?
-Sayın Bülent Arınç'a suikast yapılacağı ihbarının ta Amerika;dan
yapılmasında, sizin güdümünüzdeki bu 'gizli' örgütlenmenin rolü var
mıdır? Kozmik odada inceleme yapan hakimin takip edildiği
şüphesiyle iki askeri aracın durdurulup aranması sırasında haber
ajansı kameralarının olay yerinde bitivermesi bir tesadüf müdür,
yoksa kameraların orada bulunmasında bu gizli organizasyonun bir
yönlendirmesi olmuş mudur?
-Elazığ Milletvekili Sayın Feyzi İşbaşaran'ın partinizden istifa
ederken yaptığı 'Emniyetin içerisinde çeteler var ve bu çeteler
hükümet ile TSK'nın arasını bozmayı amaçlamaktadır' açıklamasındaki
'çeteler', Yavuz Donat;ın yazısında bahsettiği 'gizli organizasyon'
mudur?
-Sayın İşbaşaran'ın yolunun, polis tarafından gece yarısı kesilmesi
ve yaşanan tartışma sırasında malum haber ajansı kameralarının olay
yerinde bulunması tesadüf müdür, yoksa yine bir yönlendirme mi söz
konusudur?
-Yavuz Donat'ın yazısında bahsettiği bu gizli organizasyon,
kurulduğu günden bu yana hangi çalışmaları yürütmüştür?
-Bu gizli organizasyon, oluşturulmaya çalışılan yeni derin
devletin, gizli–resmi organı mıdır?