Anadilde savunma hakkı Meclis'i böldü
Abone olTBMM Adalet Komisyonu'nda, 'anadilde savunma hakkı' olarak bilinen tasarının Anayasa'ya aykırı olup olmadığı tartışmaları sürüyor.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan , '' anadilde
savunma ya'' ilişkin tasarı metninin ''şantaj ve dayatma
metni'' olduğunu iddia ederek, ''Yarın anadil i
anlayacak hakim isteği de gelecek'' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda ' anadilde savunma hakkı' olarak bilinen tasarının Anayasa'ya aykırı olup olmadığı yönündeki tartışmalar sürüyor.
Muhalefetin, tasarının Anayasa 'ya aykırı olduğu yönündeki sözleri üzerine, BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak , ''Tasarının Anayasa'ya aykırı olduğu söyleniyor ama neye aykırı olduğunu söylemiyorlar. Evhamlanmaya gerek yok, evhamlarla Türkiye'de sorunları çözmemiz mümkün değil'' dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum , ''Bu kadar kötü hazırlanmış bir tasarı, farkında olarak mı hazırlandı, yoksa başka bir niyet mi var bilemiyorum'' dedi. Dünyada savunma hakkı olduğunu ancak anadilde savunma hakkının bulunmadığını öne süren Batum, tasarının resmi dili açıkca ortadan kaldırdığını iddia etti.
MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, tasarıdan Adalet Bakanı
Sadullah Ergin 'in de milletin birliğinden yana olan herkesin de
rahatsız olduğunu söyledi.
Adan, ''Önümüzdeki günlerde çok zorlanacağımız konulara giriyoruz. Savcı, Habur'da olanları araştırsa, Başbakan da bakan da vali de kendisini kurtaramaz'' dedi.
''Mehmetçiğin tabutlara sarılı cenazelerini görmeyen haysiyetsizlerin, açlık grevi olduğu zaman insanlığı hatırlatmaları emin olun utanç vericidir'' diyen Adan, bugün ülkenin bölücülere teslim olduğunu iddia etti.
Elini birkaç kez masaya vurarak konuşmasını sürdüren Adan, toplantıyı Türkiye'nin değil, Kandil'in takip ettiğini ileri sürerek, ''Kürtlerin temsilcisi bu eşkıyalar, açlık grevleri yapanlar değil. Bu meseleye teslim oldunuz. Ahmet İyimaya'yı geçmişten tanırım, bilirim; aklını kaybedecek kadar bu durumdan rahatsız'' diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, tasarıyı eleştirerek, ''Bu talepleri yetmeyecek, yarın yine açlık grevi gelirse, gene istediklerini yapacak mısınız, haritayla gelirlerse istediklerini yapacak mısınız sayın bakan?. Teslimiyetin sınırı yoktur, bir yerde dur dememiz ve milli duruş sergilememiz lazım'' dedi.
-''Bizim de tercümana ihtiyacımız olacak''-
CHP'li Tarhan, Washington'da Dünya Yargıçlar Toplantısı'ndan sonra yayımlanan deklarasyonda, ''Türkiye'de HSYK, iktidarın şube müdürlüğünü dönüşmüştür'' denildiğini iddia etti.
Tasarının, hem Anayasa'ya hem yasa yapma tekniğine aykırı olduğunu ileri süren Tarhan, düzenlemenin niçin getirildiğini bildiklerini söyledi.
''Savunma hakkı kutsaldır, doğru ama siz savunma hakkını yok saydınız'' diyen Tarhan, barolara yapılan baskılarla savunma hakkına saygı duyulmadığının açıkça ortaya konulduğunu belirtti.
Tarhan, ''Metin, şantaj ve dayatma metnidir. Dil üzerinden azınlık yaratma girişimleri gözden kaçırılmamalı. Toplumun zekasıyla alay etmeyin. Sayenizde bizim de savunma hakkı için tercümana ihtiyacımız olacak. Yarın şu da önümüze getirilecek; 'Hakim sanığın dilini anlamıyorsa yargılama sakattır' denilecek. Yarın anadili anlayacak hakim isteği gelecek. Yargıcın Kürtçe, Ermenice, Süryanice, Lazca bilmesi beklenemez. Olay yarın altından kalkılamaz hale gelebilir. Bu ayrışmayı, bölünmeyi talep edenlerin özgürlükçüler olduğu söyleniyor ama bu ayrışmayı talep edenler sadece teröristler'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Ben sizin sorumluluklarınıza hitap etmek istiyorum'' dedi.
''Sizin sorumluluğunuz sadece 24. dönemde milletvekili olma sorumluluğu değildir, milleti beraberce geleceğe taşıma sorumluluğudur'' diyen Vural, bugün burada atılan yanlış bir adımın telafisinin olmayacağını kaydetti.
Vural, ''Namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Ne yapmayı tavsiye edersiniz sayın bakan? Türkçe bu kadar dışlanması gereken bir dil midir? Bu milletin ne günahı var. Günahı Türkçe bilmesi, konuşması mı? Siz kanunla Türkçe'yi dışlıyorsunuz. Yarın bunu Parlamentoya getireceksiniz. Geldi buraya diyelim, yanında tercümanı da mı bulunduracaksınız? 'Bu milletin dilini bölen kanunu geçirttiniz' diye yadedileceksiniz'' ifadesini kullandı.
-''Anadilde savcı, polis vereceksiniz''-
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, ''Biz evham yapmıyoruz. Bugün konuştuğumuz da bir zaman hayaldi ama gerçek oldu. Anadilde savcı, polis vereceksiniz, iddianameyi, tutanakları sanığın anadiline göre yazacaksınız. Vurdukça kazandılar, kazandıkça vurmaya devam ediyorlar'' dedi.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, ''Yarın lanetle anılmak yerine sevgi ve duayla anılmak herkesin isteyeceği bir şeydir'' diye konuştu.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, BDP'li Bozlak'ın komisyonun tek ''muzaffer'' siyasetçisi olduğunu belirterek, ''3 parti de yenilmiştir'' dedi.
-''Herhangi bir etnik gruba atıf var mıdır?''-
Eleştirileri yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Devletin dili Türkçe'dir ve siz Türkçe'den başka bir dil ihdas ediyorsunuz'' denilerek eleştirildiklerini belirterek, Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın, ''Devletin dilinin Türkçe olması demek, bütün resmi işlerin Türkçe görüşülmesi, resmi belgelerin ve yazışmaların Türkçe yapılması demektir. Resmi dilin Türkçe olması, herkesin her zaman Türkçe konuşacağı şekilde anlaşılmaz'' dediğini söyledi.
Tasarıyla, sanığın kendisini daha iyi ifade edebileceğini söylediği dilde savunma yapacağını ifade eden Ergin, ''Etnik imtiyaz denildi. Bu tasarı içinde herhangi bir etnik gruba atıf var mıdır?'' dedi.
Ergin, tasarının Anayasa'ya aykırı olduğunun söylendiğine değinerek, ''Türkçe bilen çocuklar Fransızca eğitim veren okullarda eğitim görüyorlar, o zaman buda mı Anayasa'ya aykırı?'' diye sordu.
Sadullah Ergin, devletin resmi dilinin Türkçe olduğunu kaydetti