Ana-Babalar Dikkat!
Abone olOkuma güçlüğü düzeltilmezse okula ilgi ve sınav becerilerini olumsuz etkiler
Öğrenme insan aklının en önemli vasıflarından birisidir.
Öğrenmeyen veya öğrenemeyen kişilerin hayatının ne kadar problemli
hale geleceğini kolaylıkla tahmin edebiliriz. Kişinin yeni
deneyimler, bilgiler ve becerileri kazanması bilgi ve becerilerinin
öğrenerek geliştirmesi hayatı kolaylaştırırken öğrenme yolunda
yaşadığı zorluklar ise onu önemli yararlardan alıkoymaktadır.
Öğrenme güçlüğü yani ‘’learning disorder’’ dediğimiz bu problemde
daha çok zekânın bazı alanlarında yaşanan aksaklıklar vardır. Çok
farklı zeka fonksiyonları olduğunu biliyoruz bu zeka
fonksiyonlarından bazılarında kişinin kendi kapasitesini
gösterememesi öğrenme güçlüğüne yol açar.
Bu tamamen nörogelişimsel farklılıktır. Nasıl ki her insanın
kişiliği, karakteri, sesi, parmak izi, iris tabakası farklı olmakta
aynı şekilde öğrenme yollarıda farklılıklar arz etmektedir. Bazı
kişiler sözel alanda çok iyi öğrenme becerisi ortaya koyarken
bazıları motor veya performans becerilerinde güzel bir beceri
ortaya koymaktadır. Öğrenme güçlükleri etkileme şekline göre okuma
güçlüğü, yazma güçlüğü, matematik güçlüğü gibi alanlarda olabilir.
Örneğin bir çocuğun çok iyi resim becerisi, uzaysal mekânsal
yeteneği, el göz koordinasyonu olabilirken okuma veya yazma
alanında kendi zekâsını ortaya koymakta zorlanabilmektedir. Bu
nedenle öğrenme güçlükleri özellikle okul becerisini olumsuz yönde
etkileyebilir.
Belirtileri nelerdir?
Yavaş okuma, eksik okuma, okuma çalışmalarını sevmeme, okuduğunu
anlamama, kelimelerin sonunu yanlış tamamlama gibi belirtiler okuma
güçlüğünde sık bir şekilde görülürken, harf karıştırma, harfleri
ezbere yazamama, hatırlamakta güçlük çekme, yazmayı sevmeme, bozuk
yazı eksik yazma durumlarında yazma güçlüğünün belirtisi olabilir.
Aynı zamanda basit matematik işlemleri yapamama, formülleri
ezberleyememe, çarpım tablosunu beklenmedik bir şekilde karıştırma
durumlarıda matematik güçlüğünde görülebilir.
Okul öncesi dönemde öğrenme alanlarında isteksizlik, basit
kavramları öğrenememe, kelimelerin yerini karıştırma, geç konuşma,
dil becerilerinde eksiklikler, farklı öğrenme yolları kullanma,
öğrenme esnasında çabuk sıkılma gibi belirtiler olabilir. Okul
çağında temel bir belirti olmasa da derslere karşı isteksizlik,
çalıştığı halde istediği verimi elde edememe, okuma ya da yazmada
güçlükler, derslere karşı başarısızlık duygusu, özgüven eksikliği
hatta duygusal değişikliklere bile yol açabilmektedir.
Sebepleri nelerdir?
Öğrenme güçlüklerinde sinir sistemi gelişirken farklı bağlantıların
olduğu, olması gereken bağlantıların ise olmadığı gibi görüşler öne
sürülse de kesin bir sebebi ortaya konamamıştır. Ancak sol elini
kullanan kişilerde, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
olanlarda, anne yada babasında bu türlü zorluklar olanlarda daha
sık görülmektedir. Bu sebeple genetik etkenlerin önemi bir çok
çalışmada vurgulanmıştır. Ancak kesin bir sebebi tam olarak ortaya
konamamıştır.
Ne sıklıkla bulunur?
Okuma güçlüğü genel toplumda %4 oranında bulunur. On binlerce çocuk
ve gencin bu türlü bir zorluğu olduğu düşünülmektedir. Bu kişiler
okuma faaliyetlerinde zorlanırlar ve yaşa uygun okuma hızı
gelişmez. Okuduklarını anlamakta da zorlanırlar. Ders
başarısızlığı, öğrenme problemleri, okulu sevmeme, dersleri sevmeme
ve duygusal-davranışsal problemlere yol açabilir.
Bu kişilerin okuma güçlüğü tespit edilip eğitim çalışmaları ile
desteklenmez ise giderek zorluk artabilir. Yazma güçlüğüde % 4
oranında bulunur. Yapılan bir çok araştırmada farklı sonuçlar
bulunmasına rağmen ortalama bütün öğrenme güçlükleri %4-30 arasında
görülmektedir. Hiperaktif çocukların %30-70 kadarında, davranım
bozukluğu olanların %30-40 kadarında öğrenme güçlüğü vardır. Bu
kişilerin özellikle eğitim hayatı yıllar ilerledikçe büyük sorunlar
oluşmaktadır.
Tedavisi nasıldır?
Erken tespit ve müdahalenin çok önemli bir yeri vardır. Sinir
sistemi maturasyonu olmadan yani tam olarak erişkin seviyesine
gelmeden müdahale olursa başarı oranı artmaktadır. Tedavide özel
eğitim çalışmaları uygulanmaktadır. Bu eğitim çalışmalarında
öğrenme alanları desteklenerek güçlükler giderilmektedir.
Ek olarak dikkat eksikliği var ise dikkat eksikliğini gideren ilaç
tedavileri uygulanır. Tanı bir çocuk psikiyatrisi tarafından
konmalı ve tedavi bu kişi tarafından yönlendirilmelidir. Son
zamanlarda oluşturulmuş yapılandırılmış eğitim programı olan OGS
(okumayı güçlendirme seti) okuma güçlüğünde önemli faydalar
sağlamaktadır.
Ogs Sistemi Nasıl Çalışır?
Bu sayede okuma esnasındaki teklemeler ve tutukluklar giderek
azalır. Okuma öğrencinin sevmediği ve zorlandığı bir faaliyet
olmaktan çıkarılabilir. Aynen bir binanın en temel tuğlasından
başlayıp giderek binanın oluşturulması gibi hiç bir boşluk kalmadan
okuma adına altyapı oluşturulur. Bu sistem ile dikkatin devam
etmesi, bir konuya odaklanması, farklı yollar kullanılarak algı
sistemlerinin çalışması ve sonuç olarak öğrenmenin gerçekleşmesi
sağlanmaktadır.
Okumayı güçlendirme seti ile nasıl eğitim
uygulanır?
Okumayı güçlendirme setini ister anne babalar kendileri, ister bir
eğitimci aracılığı ile uygulayabilir. Her gün veya haftanın belli
günleri 30-60 dk bir çalışma sürecinde anne babalar veya
eğitimciler ile öğrencinin çalışması ile giderek okuma
güçlendirilmektedir. Setin içinde programın nasıl uygulanacağına
dair ayrıntılı kullanım kılavuzu bulunmaktadır.
OGS’nin farklılığı nedir? nasıl okumayı
güçlendirmektedir?
Bu sistem çalışmaya başlayan kişilerin görsel dikkatini farklı
şekillerde uyarmakta, görsel algı ve işitsel algının birlikte
kullanılması ile harfler yani semboller daha kolay öğrenilmektedir.
Sistemin temelinde işitsel algı sisteminin görsel algı sistemini
desteklemesi hedeflenmiştir. Klasik olarak öğrenme metotlarından
farklı olarak bu sistemde bir çok algı sistemi kullanılarak öğrenme
kalıcı hale gelmektedir. Sembolleri yani harfleri öğrenemeyen
çocuklar bu sistemle bu sembolleri daha kolay öğrenmekte ve kolay
kolay unutmamaktadırlar.
Okumanın temeli olan sembolik öğrenmede farklı algı sistemleri
aktif olarak kullanılmaktadır. Öğrenmede en temel prensip öğrenci
için doğru yolu bulup o yoldan en kestirme ve kısa sürede öğretmeyi
sağlamaktır. Okumak isteyen öğrenci bir çok sembolü ses
karşılıkları ile birlikte öğrenmek zorundadır. Özellikle Türkçe
gibi çok ekli dillerde öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği yaşayan
öğrenciler bu sembolleri öğrenmekte zorluk çekebilmektedirler.
Özellikle bazı benzer semboller b-d, m-n, i-j, s-z, l-ı bu
öğrencilerde karmaşa oluşturmaktadır.
Hızlı okumak için ne gerekir?
Hızlı okumak için görme alanına giren bu sembollerin hemen
algılanması beyinde doğru bir şekilde kodlanması ve okuma olarak
dışa vurulması gerekmektedir. Giriş-entegrasyon-depolama ve çıkış
aşamaları bu esnada gerçekleşir. Okuma güçlüğü çeken öğrenciler
okumayı sevmezler ve okumak onlar için çok sıkıcı bir
aktivitedir.
Sınıfta sesli okumak onlar için korkutucu bir olaydır,
okuduklarında sık sık hata yaparlar ve benzer sembolleri ayırt
etmekte zorluk çekerler. Bu açıdan bizim sunduğumuz bu sistem
sayesinde öğrencilerin algı sistemleri bol tekrar, farklı duyular
ve orijinallik ön plana çıkarılarak yapılandırılmış bir eğitim seti
ortaya konmuştur. Ogs nin avantajı yapılandırılmış, aktif, sıkıcı
olmayan öğrenme psikolojisine göre hazırlanmış bir sistem
olmasıdır.
Okumayı Güçlendirme Seti ile ilgili diğer bilgiler