Amirler de açığa alındı

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile ilgili olarak, ''25 ay içinde ciddi reform yasaları cıkardık. Böyle olunca birtakım sızlanmalar olabilir ancak bunlar tabidir, zamanla giderilecektir'' dedi. CNN TÜRK televizyonunda canlı yayına katılan Aksu, TCK'nın eleştiri konusu olan maddeleri konusunda da "Arkadaslarımızın üzerinde durduğu konular düzeltilebilecek. Önleyici zabıta hizmetleri ile ilgili olarak bazı endişeler var, bunlar yeni yönetmeliklerle ya da yasal düzenlemelerle düzeltilecek" diye konuştu. AKP iktidarı döneminde TCK, CMUK, istinaf mahkemeleri gibi reform niteliğinde yasaların çıkarıldığına işaret eden Aksu, bunların bir hükümetin bir iktidar döneminde çıkarabileceği yasalar olduğunu, kendilerinin ise bunu 2.5 yıllık bir sürede başardıklarını söyledi. TCK’yı bir reform, adeta "kabuk değişikliği" olarak nitelendiren Aksu, bu nedenle eski alışkanlıkları terk edip yeni uygulamada bazı sıkıntılar olabileceğini ancak bunların giderilebileceğini kaydetti. Aksu, güvenlik güçlerinin tereddüdünün hizmeti daha iyi yapmak için olduğunu, önleyici zabıta hizmetleri, arama, gözaltı gibi konularda bazı tereddütlerinin bulunduğunu dile getirirken, insan odaklı olan TCK’nın ruhundan, özünden bir şey yitirmeden bazı düzenlemeler yapılabileceğini ifade etti. Aksu, emniyet teşkilatının AB sürecine hazır olduğunu kaydederken, AB’ye en hazır kurumun güvenlik güçleri olduğunu söyledi. Uygulamada bir takım hatalar olabileceğini ancak bu hataların bireysel olduğunu belirten Aksu, Kadınlar Günü’nde İstanbul’da yaşanan olayların bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. İstanbul’da Kadınlar Günü öncesinde, Mardin Kızıltepe’de, Van’da yaşanan olayların bu çerçevede ele alınması gerektiğine işaret eden Aksu, bu olayların da üzerine gittiklerini bildirdi. Bakan Aksu, bu tür olaylarda müfettişlerin görevlendirildiğini ve hatası, kusuru tespit edilenlerin cezalandırıldığını belirtirken, sadece polis memurlarının değil, hatası tespit edilen amirlerin de açığa alındığını söyledi. Abdülkadir Aksu, 1 Ocak’tan itibaren Genel Asayiş Projesi’ni uygulamaya soktuklarını, artık nerede bir suç işlense kayıtlara girdiğini ve bu projede toplandığını anlatırken, bu projeden gelen bilgilerin de Suç Analiz Merkezi Projesi’ne veri tabanı oluşturduğunu ifade etti. Aksu, bu proje ile Türkiye’nin suç haritasını çıkardıklarını aktardı. İstanbul’un asayiş sorunlarına da değinen Aksu, çok büyük bir kent olan İstanbul’un genel asayişinde bir gerileme veya artma olmadığını vurguladı. Aksu, terörle, uyuşturucuyla, organize suç örgütleriyle mücadelede çok başarılı olan İstanbul polisinin, asayiş konusunun da üstesinden geleceğini kaydetti. İstanbul’da 2001 yılında 29 bin 200 polis görev yaparken, bu sayının bugün 26 bin 150’ye düştüğüne işaret eden Aksu, AB ülkelerinde 250 kişiye bir, İstanbul’da ise 385 kişiye bir polis düştüğünü dile getirdi. Aksu, AB standartlarına ulaşmak için İstanbul’da 10 bin, Türkiye genelinde ise 35 bin polise ihtiyaç bulunduğunu söyledi. İstanbul’un dünyanın diğer büyük kentlerine göre daha güvenli olduğunu savunan Aksu, dünyadan bazı örnekler de verdi. Interpol rakamlarına göre 2003 yılında, Tokyo’da 229 bin 919, Londra’da 469 bin 922, Berlin’de 244 bin 393, Budapeşte’de 55 bin 926 hırsızlık olayının yaşandığını dile getiren Aksu, bu rakamın İstanbul’da ise 39 bin 118 olduğunu kaydetti. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın, "İstanbul’un asayiş sorununu 1.5 yılda çözeriz" şeklindeki açıklamasının anımsatılması üzerine Aksu, ilk İçişleri Bakanlığı döneminde Ağar’ın İstanbul Emniyet Müdürü olduğunu anımsatarak, "Mehmet espritüel biridir. Espri yaptı diye düşünüyorum" dedi.