Posta Gazetesi'nden Selin Keleş ile Tuhaf Sorular'ın konuğu olan 2014 Türkiye Güzeli Amine Gülşe hayatının bilinmeyenlerini anlattı. Ev sevdiği atasözünün 'Ne mutlu Türküm Diyene' olduğunu söyleyen Gülşe dövmenin kendisi için anlamını söyle açıklıyor: “Atamız konusunda çok duygusalım. ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ de onun sözü. Hayatım boyunca onu ve sözlerini üzerimde ve kalbimde taşıyacağım. Beni Amine yapan bu dövmedir.” . Gülşe Sırtındaki “Ne Mutlu Türküm Diyene!” dövmesini 18 yaşında Marmaris’te yaptırmış. Arsenal'de forma giyen Mesut Özil'le Haziran'da evlenecek olan 25 yaşındaki güzel oyuncu çok inatçı bir kişiliğe sahip ve uykuyu inanılmaz seviyormuş bıraksalar tüm gün uyurmuş. Öte yandan pimpirikli ve aşırı düzenli olan Gülşe için kumandaların yeri bile milimetirk olmalı. Doğal olmayı daha çok tercih eden güzel oyuncu makyajı hiç sevmiyor. İşte Amine Gülşe'nin hiç bilmediğiniz sırları... Sahip olduğunuz en ilginç eşya?: Küçük gümüş takı kutusu. Anlamı çok büyük. Lisedeyken huzur evinde çalışıyordum oradaki bir teyze vermişti. Yeni bir şehre taşınmak zorunda olsanız neresi olurdu?: İzmir, çünkü İzmirliyim. Orada her şey sanki başka güzel. En çok kızdığınız kelime? -‘Kız’ lafını hiç sevmiyorum. Birine ismi ile hitap edecekken cinsiyetiyle yaklaşılması beni kızdırıyor Çocukken en çok ne yapmayı severdiniz? -Aslan adında bir köpeğim vardı, onunla vakit geçirmeyi çok severdim. Büyüyünce ne olmak istiyordunuz? -Hostes. Bunaldığınızda moralinizi yükseltmek için ne dinlersiniz? -Demet Akalın ve Ebru Gündeş Öleceğiniz günü bilseydiniz ne yapardınız? -Hiçbir şey. Allah’ın bana yazdığı bu deyip, hayatımı olduğu gibi dolu dolu yaşardım. Ölümsüzlüğün iksirini bulmuş olsanız... -İçmem, çünkü içersem herkes ölüp gidecek ve ben tek kalacağım. Bu acılara asla dayanamam Hangi filmin içinde yer almak isterdiniz? -‘The Note Book’da oynamak isterdim. Kapı çaldı, açtınız ve kendinizden bir tane daha olduğunu gördünüz. Ne yapardınız? -Çığlık atar ve bayılırdım herhalde hahaha! Kiminle tanışabilmeyi isterdiniz? -Mustafa Kemal Atatürk.