Amerika’yı tuş eden Türk

Abone ol

ABD’de çok sayıda madalya kazanan üniversiteli İsmail'in yaşam hikayesi Amerikalıları büyüledi.

Amerika’daki Türk sporcular denildiğinde akla gelen ilk isimler NBA’de oynayan Hidayet Türkoğlu ile Mehmet Okur oluyor genelde. Oysa spor hayatını ABD’de sürdüren başka başarılı sporcularımız da var. Onlardan biri de milli tekvandocumuz İsmail Top. Rakiplerini mindere sererek altın madalyalar kazanan İsmail, birkaç basketbolcudan başka Türk tanımayan Amerikan spor camiasında güç, disiplin ve ahlâkıyla dikkatleri üzerinde topluyor. ABD’de katıldığı milli ve uluslararası tekvando turnuvalarının neredeyse hiçbirinde ikincilik yaşamayan 23 yaşındaki genç sporcumuz, bir yandan üniversite eğitimini sürdürüyor diğer yandan da okul ve spor dâhil bütün masraflarını alnının teri ile ödüyor. O başarılı bir öğrenci, bir stajyer, altın madalya tutkunu bir sporcu, aranan bir antrenman hocası, hafta sonları ve akşamları da bir Türk kültürü gönüllüsü.

Ardahan doğumlu İsmail Top’un tekvando macerası daha on yaşındayken başlar. Kardeşinin kabiliyetini keşfeden tekvandocu abisi, salona beraberinde onu da götürür. Tekvando kulübünde hocası Harun Demirkaya’nın eğitim rehberliğinde kısa sürede kendisini fark ettirir. Türkiye’de kulüplerarası, İstanbul ve Türkiye şampiyonalarında birçok birincilik elde eder. 2000 yılında da Türk Milli Takımı’na girmeyi başarır. Türkiye’yi üç uluslararası şampiyonada ve bir de dünya şampiyonasında temsil eden Top, İspanya’nın Valencia şehrinde düzenlenen Uluslararası İspanya Tekvando Şampiyonası’nda ve Ankara’da düzenlenen Uluslararası İsmet Iraz Tekvando Turnuvaları’nda birincilik kazanır. Kore ve son olarak İrlanda’da düzenlenen Dünya Gençler Şampiyonası’nda da çeyrek finalist olur. Yurtdışında farklı kültürlerle tanışması İsmail’i gerek spor gerek okul hayatı için yeni ufuk arayışları içine sokar. Sonunda, Gazi Üniversitesi Spor Akademisi’ndeki eğitim hayatını ‘Yeni Dünya’da sürdürmeye karar vererek 2002’de ABD’ye gelir. Halen, Maryland Üniversitesi Robert H. Smith İşletme Bölümü’nde dördüncü sınıf öğrencisi olan İsmail’in okul hayatı da spor hayatı kadar başarılı. Üniversite’nin rektör yardımcısı Jay C. Liwanag, onu bütün Amerikalı öğrencilerine örnek gösterecek kadar sıra dışı buluyor. İsmail, okulda kurduğu Dövüş Sporları Derneği’nde Amerikalı meraklı öğrencilere tekvando yanında ihtiyaçları olan sağlıklı ve disiplinli yaşama felsefesini de öğretiyor.

Bundan önceki okulunda iki sene Türk Öğrenci Derneği’nin başkanlığını yapan İsmail Top, Türk ürünlerinden oluşan sergiler, Türk-Amerikan ilişkileri konulu konferanslar, Türk müziği geceleri, Türkiye’yi tanıtıcı sunumlar ve spor faaliyetleri düzenler. Ayrıca birkaç arkadaşıyla beraber üç yılı aşkın süredir The Student Times adlı bir dergiyi yayınlıyor. Okullarda gösterdiği başarı ve aktif rolünden dolayı ABD’nin en tanınmış organizasyonlarından biri olan Phi Theta Kappa, onu geçen yıl Virginia’nın en başarılı öğrencisi seçmiş. Bu ödül Amerikalı olmayan birine ilk kez verilmiş.

ABD’ye gelişinde hiç İngilizce bilmeyen İsmail, dil eğitimi alırken tekvandoya devam etmenin yollarını araştırır. Önce United Martial Arts Akademisi’nde bir yıl kadar tekvando antrenmanlarına katılır. Üstün teknik ve fizik gücüyle dikkat çekerek ABD’nin en prestijli tekvando kulübü olan World Taekwondo Masters takımına transfer olur. Katıldığı ulusal müsabakaların hemen hepsinde birincilik elde eder. Son olarak, American Athletic Union’ın (AAU) düzenlediği eyalet, ulusal ve takım seçmelerinde hiç yenilgi almadan birinci olarak AAU Milli Takımı’na girer.

İsmail’in takımı için ne kadar önemli olduğu, antrenmanlarını izleyince daha net anlaşılıyor. Yedi yaşındaki küçüklerden Amerikan Milli Takımı oyuncularına kadar herkes onunla üç-beş dakika da olsa karşılaşmak için ve ondan birkaç teknik kapabilmek için sıraya giriyor. Sadece sporcular değil, yakından ilgilenebildiği birkaç sporcunun ailesi de hayranlıklarını gizlemiyor. İsmail’in ve aynı zamanda Amerikan Tekvando Milli Takımının antrenörü Ramy Latchinian, sporcumuzun teknik ve disipliniyle bütün takım için mükemmel bir örnek olduğu görüşünde. Güç ve dayanıklılığıyla tekvandoda isim yapan İsmail’in, gelecekte daha büyük başarılara koşmasının kendisi için sürpriz olmayacağını ifade ediyor. Latchinian’ın özel antrenman yaptığı İsmail’e güveni tam. Öyle ki katılamadığı ulusal turnuvalara takımın başında İsmail’i gönderiyor.

Rakiplerinin uçakla bir hafta önce varıp dinlendiği ve karşılaşma için ısındığı turnuvalara, maddi sıkıntıları sebebiyle ancak gece otobüs yolculuğu yaparak ya da bizzat araba kullanarak gidebiliyor. Bazen ancak üstünü değiştirip müsabakaya yetişiyor. Madalyasını boynuna asmasıyla, işi ve okulu için yeniden yola düşmesi arasında ancak bir iki saat var. Bir yanda, yolculuk, otel ve yemek dahil tüm masrafları devlet ya da sponsor kuruluşlar tarafından ödenen profesyonel Amerikalılar, öte yanda, tüm masraflarını kendisi karşılayan, geceyi yolculukla geçiren, haram bulaşır diye sadece ekmek ve yoğurt yiyen ama her şeye rağmen rakiplerinin karşısına anıt gibi dimdik dikilen bir İsmail.

Karşılaştığı zorluklar maddiyatla sınırlı değil. Bu ülkedeki çoğu Türk genci gibi onun da vize problemleri var. İsmail’in buradaki varlığı tamamıyla yasal ancak ülkede kalabilme ve okuyabilmesi için gerekli olan vizesi onun yurtdışına giriş çıkışları konusunda sıkıntılar doğurabiliyor. Bundan dolayı bazı uluslararası turnuvalara katılamamış. Amerikan vatandaşı olmadığı ve yeşil kartı da bulunmadığı için Amerikan Milli Takımı’na, Türkiye’den uzakta olduğu için de Türk Milli Takımına katılamıyor. İsmail Top’a göre ABD’de spor yapmanın en büyük avantajı sayısız spor tesislerinin olması: “Bizim üniversitelerimizde olmayan tesisler, Amerika’da ortaokul ve liselerde var. Bizim sporcularımıza da böyle geniş imkânlar sağlanabilse, Türkiye’nin sporda şu anda bulunduğu konumdan çok daha iyi bir seviyeye geleceğinden hiç şüphem yok. Buradaki zorlukların başında maddi problemler var. Sadece spor yapacağım demek kolay değil. Ya ailen tarafından ya da başka bir şekilde maddi olarak desteklenmen gerekiyor. ABD’de başarılı sporculara burs verildiği doğru fakat bu sadece birkaç spor alanı ve vatandaşlar için geçerli. Ben şu anda hem okuyor, hem staj yapıyor, hem tekvando müsabakalarına katılıyor, hem de antrenörlük yapıyorum. Bütün bu masrafları karşılayabilmek için bazen birkaç işte birden çalışmak zorunda kalıyorum. Çok yorucu, okulumu etkiliyor fakat ben ciddi bir çaba göstererek ikisinde de başarılı olmaya çalışıyorum.”

Sporun ülkemizi tanıtmada en etkili yollardan biri olduğuna inanan Top, özellikle de uluslararası yarışmalara dikkat çekiyor. Futbolda 2002 Dünya Kupası’ndaki başarıdan sonra herkesin Türkiye’den bahsetmesini de örnek olarak gösteriyor: “Futbola aşina Amerikalıların, özellikle burada yaşayan Korelilerin Türklere karşı davranışları değişti. ABD’de basketbol oynayarak göğsümüzü kabartan Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur, ülkemizin tanıtımına herkesten daha fazla katkıda bulunuyor.” İsmail Top’un geleceğe yönelik hedefleri ise büyük: “Tekvando alanında iki hedefim var. Birincisi Dünya ve olimpiyat şampiyonalarında birincilikler elde etmek. Bunu şu ana kadar yapamamış olmamın en büyük sebebi vize sorunlarımın olması. Bu kısıtlı şartlarda katıldığım turnuvalarda nasıl başarılı olduysam, inşallah ilerde bunları da aşarak asıl istediğime kavuşurum. İkinci amacım, hocalarımın bana harcadığı emeğin bir karşılığı olarak başarılı, disiplinli, sağlıklı ve insanlığa yararlı gençler yetiştirmek.”


Günün Önemli Haberleri