Amerikanın korkunç yüzü

Abone ol

Guantanamo'da yıllarca ABD'lilerce tutulan Kurnaz yaşadığı korkunç işkenceleri anlattı

Terör örgütü El Kaide ve Taliban bağlantıları olduğu iddiasıyla 19 yaşındayken Pakistan’da tutuklanan ve ABD’nin Küba’daki Guantanamo Üssü’nde 5 yıl boyunca yargılanmadan tutulan 24 yaşındaki Murat Kurnaz, yaşadıklarını anlattı.

MURAT Kurnaz, 2001 yılında Pakistan ve Hindistan’da 10 milyon üyesi olan "Jema’at Al Tablighi" adlı barış yanlısı bir cemaatin gezisiyle Almanya’dan Pakistan’a gitti. Kurnaz, başına gelenleri şöyle anlattı:

BENİ SATTILAR Beni Kandahar’da önce gazeteci olmak şüphesiyle tutukladılar. Aslı olmadığını öğrendiklerinde 3000 dolar karşılığında Amerikalılara sattılar. Sonradan Guantanamo’daki sorgularım sırasında, sorgucunun biri bana itiraf etti. Ben onlara "Suçsuzum, siz beni 5000 dolara satın aldınız" demiştim. O da bana "Yok sen o kadar etmemiştin, biz sana 3000 dolar ödedik" demişti.

İŞKENCE SEANSLARI

Burada 3 ay boyunca ağır işkencelere maruz kaldım. Çırılçıplak soyup ellerimi arkadan zincirle bağlayarak tavana astılar. Sonra el ve ayaklarım zincirlerle bağlı, gözlerim, kulaklarım kapalı, yüzümde maskeyle 20 saatlik bir yolculuk. Guantanamo’daki "Camp X Ray" denilen ve kafeslerden oluşan yere geldiğimizde çok şaşırdım. Kafeslerde tuvalet yok. Musluk yok.

ŞOK ODALARI     

3 aydan fazla izole edilmiş, sıcak-soğuk şok odasında kaldım. Odaya girdiğinizde sürekli size sıcak hava basılıyor. Sonra dondurucu soğuk hava basılıyor. Korkunç bir işkence yöntemi. Cereyan vermek, su içersine yatırıp boğmak, açlık, susuzluk, zincirlere bağlanıp asılmak gibi ve akla gelmeyen çeşit çeşit işkenceler var. Diyorlar ki "El-Kaidesin." Yok dediğinde basıyorlar cereyanı, 2-3 saat böyle devam ediyor.

ÖLEN İNSANLAR GÖRDÜM

Bir leğen içinde su getiriyorlar. Saçlarımızdan tutup içine batırıyorlar. Orada birçok insanın öldüğünü kendi gözlerimle gördüm. Çırılçıplak soyuyorlardı, zincirlerle çekip asıyorlardı. Böylece 4-5 gün kaldım. Doktor gelip bakıyor; dayanabilir misin dayanamaz mısın diye. 20 gün boyunca aç kaldık. Günde 3 öğün sadece tost, bir havuç ya da bir elma veriyorlardı.

PSİKOLOJİK İŞKENCE

Tüm bu işkence yöntemlerinin sonuç vermediği hallerde, psikolojik işkencelere başvuruluyor. Kuran’ı yere atıp tekmeliyorlardı. Tuvalete atıyorlardı. Ezan ile müziği aynı anda açıp oynuyorlardı. Dini hakaretler yapıyorlardı. Bir keresinde soğuktan ellerimi, ayaklarımı, vücudumu hissetmiyordum. O anda kafamda bir namlu. Asker bana bağırıyor, seni öldürürüm diye. Ben gülmeye başladım. Tüm mahkumlar gülmeye başladı. Çünkü ben zaten ölmüş gibiydim. Aslında beni vursaydı, iyilik etmiş olacaktı. 

BU KAĞIDI İMZALA

Bir gün bana bir kağıt getirdiler üzerinde birçok şeyi imzalamamı istediler. Misal ben buradan çıktıktan sonra bir daha bu gibi şeyleri yapmayacağıma dair. Kendilerine dedim ki "Ben bu gibi işleri zaten hiç yapmadım, bunu biliyorsunuz! İmzalamıyorum..." "Eğer imzalamıyorsan burada ebediyen kalacaksın" dediler. Pakistan’dan beni nasıl aldılarsa, yine o şekilde teslim ettiler. Ellerim, kollarımın, ayaklarım zincirli. Gözlerim kapalı, yüzümde maske. Gerçi Almanya’ya gelen tek bendim. Benden başka kimse yoktu uçakta. Koltuğa zincirlediler beni, kalkmamam için. Aynı Pakistan’dan Kandahar’a nasıl götürdülerse, Küba’dan Almanya’ya da işte böyle getirdiler; hiçbir fark yok.

Kurnaz, Guantanamo cehennemini anlattı

Murat Kurnaz’ın 19 yaşında başlayan ve yaklaşık 5 yıl süren işkence dolu esaret günleri, geçen ağustos ayında sona erdi. Bir otomotiv firmasında       işçi olarak çalışan baba Metin Kurnaz ile ev kadını Rabia Hanım’ın dört çocuğunun ikincisi  olarak 1982 yılında Bremen’de dünyaya gelen Murat Kurnaz, "Ben Almanya’da  doğan Almanlardan farklı değilim" diyor. Ve hayatına kaldığı yerden başlamak üzere yeniden evlenmek, bir  aile kurmak ve normal hayatına dönmek istiyor. 

Guantanamo görüntülerinin hepsi sahte

Murat Kurnaz, hapisten çıktıktan sonra gazetelerde gördüğü fotoğrafların sahte olduğunu öne sürdü. Kurnaz şunları söyledi: "Çıktıktan sonra Guantanamo ile ilgili birçok resimler, görüntüler gördüm. Bunların hepsi yalan. Bunlar gerçek değil. Çekimler için Amerikalılar 2-3 mahkum seçiyordu. Bunlara döşek, battaniye her şeyi veriyorlardı. Ellerine tespih veriyorlar, takke veriyorlar ve başlıyorlar onları çekmeye. ’Guantanamo Yolu’ belgeseli çok iyi yapılmış. Ama olanların sadece yüzde 20’sini anlatıyor. Bir filmde yıllar içerisinde olmuş olan olayları gerçekleştirebilmek mümkün değil."


Haber: Uğur Dündar/ Mine Özbek
Kaynak:www.hurriyet.com.tr
Günün Önemli Haberleri