Amerikan medyası günah çıkarıyor
Abone olYaşanan dönemi ABD basını için utanç verici olarak değerlendiren gazeteciler, itaat yarışına girdiklerini itiraf ettiler.
Radikal Gazetesi'nin haberine göre, 11 Eylül saldırılarının
ardından yer yer Beyaz Saray yönetiminden çok daha milliyetçi bir
söylem tutturan ve bilgi akışına asla eleştirel yaklaşmayan ABD
medyası, Irak'taki durum ve ortaya çıkan işkence fotoğraflarının
ardından kendini sorgulama sürecine girdi. Kaliforniya'daki Berkley
Üniversitesi'nde düzenlenen 'Savaş ve Medya' konulu konferansta,
ülkenin önde gelen gazetelerinden temsilciler, 11 Eylül ile Irak
savaşına giden süreçte Bush yönetiminin tezlerine nasıl
yaklaştıklarını masaya yatırdı. 'Herkes itaat yarışına girdi' Los
Angeles Times köşe yazarlarından Robert Scheer, "Bu dönem Amerikan
medyası için en utanç verici dönemdir" derken, medyanın, Saddam ile
11 Eylül arasında kurulan ilişkiyi sorgulamada başarısız kaldığını
belirtti. Saddam'ın gerçekte 11 Eylül saldırılarının ardında
olmadığını bilecek kadar 'akıllı' kişilerin medyada bulunduğuna
dikkat çeken Scheer, "Ama herkes, yönetime itaat yarışı içine
girdi" diye konuştu. Konferanstaki eleştiri konularından biri de,
Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğu tezinin, itirazsız
kabul görmesiydi. Gazeteci-yazar Michael Massing'in şubatta kaleme
aldığı ve ABD medyasının, Bush yönetimini eleştirmeye başlamak için
neden Irak savaşı sonunu beklediğini sorgulayan makalesi, gündeme
getirildi. Massing makalesinde, Washington Post, Time gibi önde
gelen medya kuruluşlarında son dönemde Bush yönetimini eleştiren
başlıklara dikkat çekiyor ve "Tüm bunları izleyip okuduğunda insan,
savaştan önce neredeydiniz sorusunu sormadan edemiyor" ifadelerini
kullanıyor. Massing, Bush yönetimine yakın duran sürgündeki Iraklı
lider Ahmet Çelebi'den gelen bilgilerin istihbarat birimlerince
sorgulanmasına rağmen, bunun basında yer bulmadığı, hatta
Çelebi'nin bir haber kaynağı olarak kabul edildiği eleştirisini de
getiriyor. Indiana Üniversitesi gazetecilik bölümü profesörlerinden
David Boeyink de, savaş döneminde, Bush yönetiminin, medyayı
başarılı biçimde kullandığına ve medya yöneticilerinin de buna
'dünden hazır' bir tavır takındığına dikkat çekti.