Amerika yalnızlığı seçti
Abone olUlusal güvenlik stratejisini gözden geçiren Pentagon, tek taraflı ve önleyici saldırı doktrinini değiştiriyor. Yeni stratejide AB ve NATO'dan bağımsız hareket öngörülüyor.
Ulusal savunma stratejisini gözden geçirmekte olan ABD'nin,
Avrupalı ortaklarından "neredeyse hiçbir şey beklemediği'' öne
sürüldü. ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) tek taraflı ve
önleyici saldırı doktrinini içeren stratejik planının, NATO gibi
uluslararası koalisyonlardan da bir uzaklaşmayı temsil ettiği
belirtildi. Uzmanlar ABD'nin NATO da dahil uluslararası
koalisyonlara dayanmak yerine, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in
önerdiği Amerikan liderliğinde "istekliler koalisyonları'' üzerinde
durduğunu belirtiyorlar. Soğuk Savaş dönemindekine benzer stratejik
müttefik ilişkilerinin canlandırılması çabaları çerçevesinde,
ABD'nin ilişkilerini gözden geçirmeyi planladığı ülkeler arasında
Avustralya, Japonya, Singapur, Hindistan, Filipinler ve İsrail'in
yanında Türkiye'nin de adı geçiyor. Virginia merkezli bir düşünce
kuruluşu olan Lexington Vakfı'nın askeri uzmanlarından Loren
Thompson , yeni stratejinin NATO'yu dışarıda bıraktığını belirterek
"Clinton yıllarında NATO'nun diğer üyeleriyle birlikte oluşturulan
savaş koalisyonları stratejimizin merkezindeydi, bugün ise yönetim
Avrupalılardan neredeyse hiçbir şey beklemiyor'' dedi. Ortak yoksa
tek başına Irak işgalinin ikinci yılı geride kalırken Pentagon,
ABD'ye tehdit oluşturan ülkelere karşı önleyici saldırılar
başlatmayı içeren stratejisini resmi hale getiriyor. Stratejik
planın bugünkü haliyle aynı zamanda ABD'nin "aktif caydırıcılığı''
, "olanaklı olursa'' müttefikleriyle birlikte, aksi halde tek
başına gerçekleştireceği belirtiliyor. Her 4 yılda bir değiştirilen
"Ulusal Askeri Strateji'' ve "Ulusal Savunma Stratejisi''
belgelerinin bu konuda daha kesin maddeler içermesi öngörülüyor.
Savunma Bakanı'nın politika üretiminden sorumlu yardımcısı Douglas
Feith, "Başkan ülkeyi korumakla yükümlüdür. Ve anayasamızda,
başkanın, Amerikalı olmayan kimi katılımcıların desteğini alana
kadar ülkeyi korumaması gerektiğini söyleyen bir madde olduğunu
sanmıyorum'' diye konuştu. Bununla birlikte Feith, ABD'nin ilk kez
İngiltere gibi yakın müttefiklerini 4 yıllık politikaları ve
harcama planlarını içeren yeni savunma stratejisi gözden
geçirilirken bazı bölümlerini birlikte değerlendirmek için davet
ettiğini de söyledi. Yenilenen belgelerde, ABD'nin imzalamayı kabul
etmediği bir uluslararası sözleşme ile oluşturulan Uluslararası
Ceza Mahkemesi gibi kimi kuruluşlar hayli sert bir dille karşıya
alınıyor ve "teröristlerin tarafında'' oldukları ifade ediliyor.
Mahkeme korkusu Metinde, "Bir ulus-devlet olarak gücümüz,
uluslararası forumlar, yargı süreçleri ve terorizmi kullanarak bizi
zayıflatmaya çalışanların süregiden tehditleri altındadır'' ifadesi
yer alıyor. Feith, bazı ülkelerin Amerikan dış politikasını
uluslararası mahkemelere davet ederek suçlu durumuna düşürmeye
çalıştıklarını öne sürdü. Soğuk Savaş sürecinde, ABD, Çin ve Sovyet
Bloku karşısında uluslararası bir uzlaşma yaratma çabası
çerçevesinde BM ve NATO'ya dayanıyordu. Yeni strateji ise ABD'nin
bir sonraki çatışmanın nerede ortaya çıkacağını öngörme konusundaki
sorunlarının altını çiziyor ve bu nedenle çıkarların tüm dünyaya
yayıldığı üzerinde duruyor. Kaynak: Yenişafak