Buradan konuyla ilgili ciddi
bilgisi olan tüm ilgililere sormak istiyorum.
- Amerika
Başkanı Obama, Başbakan Erdoğan’ı kapıda bekletirken gerçekten
Dünya Kupası maçını mı seyrediyordu?
Eğer gerçekten doğru ise,
Başbakan’a reva görülen bu tavır canımı acıttı.
Bir Türk olarak, ülkemin
Başbakan’ının böyle bir saygısızlığa muhatap olmasını kabullenmek
istemiyorum.
O Başbakan ki; kendi
Danışmanı tarafından Amerika’ya süpürülüp bir delikten atılması
yerine kullanılması için salık verilmiş bir
Başbakan.
Ne demek oluyor bu
peki?
Son
kullanma tarihi mi geçti benim
Başbakanımın?
“Beklesin, maç bitince görüşürüz” ne demek?
İnşallah doğru
değildir.
İnşallah dezenformasyona yönelik
asparagas bir haberdir.
Ortadoğu’yu kan
gölüne çevirmiş bu Amerika’ya, ”uslu
çocuk” olmuş, sesimizi çıkarmamışız biz.
Bir milyon Müslüman’ın
canını almış, Müslüman kadınların ırzına geçmiş İşgalci Amerika
Askerleri, yine sesimiz çıkmamış.
Temsilciler
Meclisi’nde sözde Ermeni Soykırımı’nı
tanımış, bir iki bağırıp çağırmışız, sonra da “olur böyle
vakalar” deyip sessizliğe bürünmüşüz.
Kuzey Irak’ta Kürtlerle
işbirliği yapmış, Türkiye’yi bölmek yoluyla bir
Kürt Devleti’nin kurulmasının yolunu açan
Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eş
Başkanı olmayı kabul etmiş
Başbakanımız.
Dünya siyasetinde bir
ilktir herhalde.
Ülkesini bölecek bir
planın Eş Başkanlığı’nı yapan ilk Başbakan olmuş, bizim
Başbakanımız.
Ülkede her gün can alan
PKK’nın finansörü olduğu gerçeğini artık herkesin
bilmesine rağmen, Amerika’ya tek bir laf
etmemişiz.
Ülke ekonomisi can çekişirken,
Amerikalı köylünün yetiştirdiği mısırın alkol
artıklarını, GDO’lu diye, elindeki DDGS’i dünyada kimseye
satamazken Amerika, sadece % 4 gümrük
vergisi uygulayarak biz ithal etmişiz.
Üstelik bunu yaparken, ülkede
yağlı tohum işleyen fabrikaların her birisinin kapılarına kilit
vurmasına, binlerce işçi çıkarmalarına göz yummuşuz.
Neden bütün bunlar
peki?
Benim
Başbakanımı, “Ben maç seyrediyorum, verin bir
şeyler içsin, sonra görüşürüz” diyerek
kapıda bekletsin diye mi?
Lütfen, ilgililere sesleniyorum
tekrar.
Birisi çıksın, “bu doğru
değil” desin.