Amerika 36'ıncı paralelde hile yaptı
Abone olKörfez'in ardından 36'ncı paralelin kuzeyi Saddam'ın elinden alındı. O günden bu yana, Kuzey Irak planlı bir şekilde Kürtleşiyor.
Başlıktaki söz, eski YÖK Başkanı, Hacettepe Üniversitesi
kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı'ya ait Star gazetesi tarafından
manşet yapılan bu iddialı söz, Doğrumacı'nın kendisi tarafından
şöyle gerekçelendiriliyor: Harita üzerinde 36'ncı paralel bir hat
olarak değil, zikzaklı şekilde çizildi. Kuzeydeki Türkmen nüfusun
önemli bir kısmı güneyde, güneydeki Kürt nüfus kuzeyde
gösteriliyor.' Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof.
Doğramacı ile bayram tatilinde dinlendiği Kızılcahamam Patalya
Otel'de karşılaştık. Tatilde de olsa beyni gündemden kopmamakta
direnen bir gazeteci için, bugünlerde sohbet edilebilecek 'en doğru
isim'lerden biri Doğramacı. Prof. Doğramacı'yla 'memleketinde
yaşananlar'ı ve 'doğduğu bölgenin gerçekleri'ni konuştuk...
Doğramacı 1915'te, (o dönemki) Irak'ın Musul Vilayeti'ne bağlı
Erbil kentinde doğmuş... Erbilli bir baba ile Kerküklü bir annenin
çocuğu... Bölgeyi en iyi bilen isimlerden biri... 13 yaşına kadar
yaşadığı Türkmen Bölgesi ile olan bağlarını hiç kopartmamış. 'Bugün
bölgede Türkçe eğitim veren 17 okul var' diyor ve devam ediyor: Bu
okullardan ilkini ben açtım. Hala da o okulların öğretmenlerini biz
eğitiyoruz Bilkent Üniversitesi'nde... Ayrıca radyo televizyonları
var. Onların personelini de biz eğitiyoruz Ankara'da. Dün 39
kişilik bir ekibi daha mezun edip uğurladık. Bu 55'inci dönemdi
mezun ettiğimiz... Ve geçmiş... İhsan Doğramacı, o günleri
anlatıyor: İlkokulu Erbil'de okudum. O zaman eğitim dili de
Türkçe'ydi. Sonra Türkçe'yi yasakladılar. Ailem de beni, eğitimime
devam etmem için 1929'da Beyrut'a gönderdi... Bölge gerçekleri
Prof. Doğramacı, Türkiye'nin yıllardır Türkmen soydaşlarını ihmal
ettiğini söylüyor. 'Irak'ın içişlerine karışmama kaygısıyla, o
bölge ve Türkmenler ile yeteri derecede ilgilenilmedi' diyor. İhsan
Doğramacı yine geçmişe dönüyor: Musul Vilayeti, yani Musul, Kerkük,
Erbil, Süleymaniye bölgesi Misak-ı Milli sınırları içinde olmasına
rağmen, Lozan'da buralarla ilgili bir karar verilmemişti. O
dönemlerde Şeyh Sait İsyanı da çıkınca, biz bölgeyi boş bıraktık.
Türkiye ilgilenmeyince İngiltere'nin hakimiyeti çıktı ortaya. O
dönemlerde Irak, İngiliz mandası altındaydı. Doğramacı'nın
anlattıkları, bölgede Türkmenler'e yönelik bir etnik ayrımcılığın,
hatta asimilasyonun sistemli olarak devam ettiğini gösteriyor:
Bakın bugün o bölgede 3 buçuk milyon dolayında Türkmen yaşıyor.
Bazıları bu sayıyı çok daha az olduğunu savunuyorlar. Resmi
kayıtlarda da Türkmen nüfus düşük gösteriliyor. Çünkü orada,
Türkmenler'e tam bir asimilasyon uygulanıyor. Üzerlerinde çok büyük
bir baskı var. Eğer Türkmen olduklarını söylerlerse zulüm
görüyorlar, arazilerini bile Kürt ya da Araplar'a satmak zorunda
bırakılıyorlar. Sayın Doğramacı, peki bunun sebebi ne? Bütün
endişe, Türkmenler'in adı üzerinde- Türk olmalarından. Türkiye'ye
yakınlığı olan, Türkiye ile bağları olan bir toplum istenmiyor,
onların güçlenmesinden kaygı duyuluyor ve bu nedenle baskı altında
tutuluyorlar. Demografik yapıdaki gizli oyun Prof. Doğramacı'nın
anlattığı bir 'harita oyunu', bölgede yaşanan çok ciddi ve
tehlikeli bir gelişmeye işaret ediyor. Doğramacı'nın bahsettiği,
Körfez Savaşı sonrası sahneye koyulan bir 'gizli oyun'... 36'ncı
paralelin kuzeyi Saddam'ın elinden alındıktan sonra, o bölgenin
Kürtleştirilmesine başlanıldı. Harita üzerinde, 36'ncı paralelde
bir zikzak yapıldı. Mesela kuzeyde kalan, halis Türkmen olan
Tilafer şehiri, 36'nın güneyinde gibi gösteriliyor. Buna karşılık
aslında güneyde olan Kürt kenti Süleymaniye, haritada kuzeye
yerleştirildi. Böylece kağıt üzerinde, Kuzey'de Kürt nüfus ağırlığı
oluşturuldu. Doğramacı'ya göre bu 'gizli harita oyunu', Irak
bölünürse Kuzey'de bağımsız bir Kürt devleti kurulması planının alt
yapısı niteliğinde. Prof. İhsan Doğramacı, Türkiye'nin hedeflemesi
gereken çözümü de şöyle anlatıyor: Irak'ın toprak bütünlüğü bizim
için çok önemli. Türkmenler'e uygulanan baskı kalkmalı ve
soydaşlarımız dillerini, kültürlerini koruyarak, Irak'ın bütünlüğü
içinde bir varlık olmaya devam etmeliler. Bölgenin petrol
kaynakları, merkezi yönetimin elinde olmalı. Bu petrolden Irak'ın
bütünü faydalanmalı. Hocam, ABD'nin bölge petrolleri üzerinde uzun
vadeli hesapları olduğu konuşuluyor?.. ABD gidip, oradaki petrolün
üzerine yerleşmeye kalkarsa dünyada kıyamet kopar. 1-2 yıldan sonra
o bölge petrolleri üzerinde hak iddia etmek gibi bir yola girerse
akılsızlık eder, dünya kamuoyunu karşısında bulur... Ya Türkiye'nin
hassasiyeti?.. Petrolle ilgili hesaplar yanlış. Soydaşlarımızın
hakları korunmalı. Orası, toprak bütünlüğü sağlanmış Irak'ın içinde
bir Türkmen bölgesi olarak kalsın, Türkiye bölgenin yeniden inşaası
ve ticaret sayesinde zaten büyük bir kazanç elde eder... Prof.
Doğramacı ile karlı çam ormanlarının içinde, mükemmel bir
'yenilenme merkezi' olan Kızılcahamam Patalya'da sohbet ettik.
Tatile küçük bir mola verdik. Ülke gündeminin ilk sırasındaki konu
ve bölgeyi, 'o toprakların insanı'yla konuşma fırsatı bulduk...
Kaynak : Star