Ameliyatla biri kadın biri erkek oldu
Abone olZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü doktorlarının, birer gün arayla yaptıkları cinsiyet ameliyatlarınd...
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik
Cerrahi Bölümü doktorlarının, birer gün arayla yaptıkları cinsiyet
ameliyatlarında, kadın hasta erkek, erkek hasta da kadın oldu.
Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik
Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Ana Bilim Dalı doktorları Batı
Karadeniz Bölgesi’nde bir ilki gerçekleştirdi. Yaklaşık 6 ay önce
kendilerine gelen iki hastaya cinsiyet değiştirme operasyonu
yaptı.
35 yaşındaki R.Ç., başarılı bir operasyonla kadın oldu. 30
yaşındaki S.G. vücudundan alınan doku ile yapılan ameliyatla erkek
oldu. Birer gün arayla yapılan ameliyatlar sonrası iki hasta da
sağlığına kavuştu.
“AİLEM HEP DESTEK OLDU”
Hastaların kimliklerinin belli olmaması için yüzleri maske ve bone
ile gizlendi. Ailesinin her zaman desteğini aldığını ifade eden 35
yaşındaki R.Ç, kadın olma duygusunun ilkokuldan bu yana geldiğini
ifade etti. Eski hayatına kaldığı yerden devam edeceğini ifade eden
R.Ç., “Ailemin desteği her zaman için olmuştur. Hep yanımda
oldular. Operasyonu 5-6 senedir beklemekteyim. Tedaviler,
psikoterapiler, mahkeme süreci yaşadım. Kendimi kadın olarak
hissetmem doğuştan gelen bir şey. İlkokul birinci sınıftan ve daha
da geçmişe dayanıyor. Bu sürece kadar geldi. Sonra da ameliyat
oldum. Burayı araştırdım. Araştırma sonucunda buldum. Buradaki
hocalarım başından beri bana destek oldular. Çok memnunum, herkes
gönül rahatlığı ile gelebilir. Çevremde bu olayı herkes biliyor.
Ameliyat olacağımı da biliyorlardı. Nihayetinde de oldum. Sürekli
arkadaşlarım beni arayıp soruyor. Eski hayatıma devam edeceğim”
dedi.
“ÇOK TEPKİ GÖRDÜM, HAYATIMA YENİ SAYFA AÇACAĞIM”
30 yaşındaki S.G. ise cinsiyet ameliyatı ile erkek oldu. Başarılı
geçen operasyonun ardından odasına çıkartılan S.G., hiç kimsenin
kendisine destek olmadığını hatta insanların tepkisiyle
karşılaştığını dile getirdi. S.G., cesaret edemeyenlere de şöyle
seslendi:
“Destek diye bir şey yok. Benim bulunduğum ortam insanların tepkisi
var. Bu süreç biraz zor oldu. Hem de çok zor oldu. Çok zorluklarla
karşılaştım. İnsanların tepkisi ile karşılaştım. Kimse şu konuda
sen insan demiyor. Hep ters bakıyorlar. Bulunduğunuz ortam küçük
bir yerse çok tepki görüyor. Tam olarak 5 sene oluyor. İlk önce
internetten araştırdım. Sonra buraya başvurdum. Psikiyatri bölümüne
başvurdum. Sonra bazı tedaviler yaptılar. Üç yıl psikiyatri de
kaldım. Sonra İstanbul’a gittim. Orada tahliller yaptırdım. Sonra
burada hocalarımızla her şey, mahkeme kararı da bittikten sonra
geldim, buraya başvurdum. Hocalarımız da ameliyatı yapacaklarını
söylediler. Ben her riski aldım. Hocalarımıza başvurdum.
Olmayacaksa olmaz dedim. Hocalarımız da anlayışla karşıladılar.
Ameliyattan sonra hayatım çok değişecek. İlk önce iş yerimi
değiştireceğim. Küçük bir okulda çalışıyordum. Bulunduğum ortamdan
uzaklaşmayı düşünüyorum. İnsanlardan uzaklaşmayı düşünüyorum. Şu
anda yeni bir hayata bembeyaz bir sayfa ile başlayacağım. Bir
erkeğin yapmak istediği, önce iş sonra evlilik, sonra güzel bir
yuva, bu şekilde hayatı sürdürmek istiyorum. Bence cesaretlerini
yitirmesinler. Ben her şeye rağmen yılmadım vazgeçmedim. İntihara
da kalkıştım”.
Hastaların cinsel yaşamlarına ise 6 ay sonra kavuşacakları
belirtildi.
“KADINA DÖNÜŞTÜRME AMELİYATLARI BİRAZ DAHA KOLAY”
Erkeğe dönüştürme ameliyatlarında hastaların bacak kemiği, ön kol
kemiği yada leğen kemiğinin kullanıldığını ifade eden Prof. Dr.
Eksal Kargı, kadına dönüştürme ameliyatlarının ise biraz daha kolay
olduğunu vurguladı. Birer gün arayla iki ayrı hastaya farklı
tekniklerle cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptıklarını dile getiren
Kargı, şöyle devam etti:
“Cinsiyet değiştirme ameliyatı kadından erkeğe erkekten kadına
dönüşüm için oldukça nadir yapılan zor ameliyatlardan bir
tanesidir. Ameliyatın gerçekleşmesi için hastane, mahkeme
raporları, sağlık kurulu raporları gerekir. Bu raporlar
tamamlandıktan sonra belli bir süre beklenir. Erkeğe dönüştürme
ameliyatları kadına dönüştürme ameliyatlarından biraz zor
ameliyattır. Bu ameliyatlarda bacak kemiği yada ön kol kemikleri
yada leğen kemiği alınmaktadır. Leğen kemiği tekniği bizim de
geliştirdiğimiz tekniktir. Dolayısıyla da hastamızda bu tekniği
gerçekleştirdik. Hastamızda bazı modifikasyonlar yaptık. Bu teknik
bize has bir tekniktir. Erkekten kadına dönüştürme ameliyatı diğer
ameliyata göre biraz daha basittir. Bu ameliyatı biz dünyada var
olan bir tekniği kendimize göre geliştirdik. Bu iki teknikle
gerçekten modifiye ettiğimiz kendimize has olan tekniklerdir.
Sünnetsiz hastalarda geliştirilen bir ameliyat tekniğidir. Bu
tekniği sünnetli hastalar için geliştirdik. Bu iki teknikte
gerçekten modifiye ettiğimiz kendimize has olan tekniklerdir.
Bunları vurgulamak isterim. Erkeğe dönüştürürken sadece penisi
yapmak değil, idrar yolunu oluşturmak. Kadındaki klitoris bölgesini
erkekteki zevk noktası olarak değerlendirmek gibi bir sürü detayı
da bu ameliyatta planlamış bulunmaktayız. Kadındaki bölgeyi
erkekteki zevk noktası olarak değerlendirmek bir sürü detayı da bu
ameliyatta planlamış durumdayız.”
“BİZİM İÇİN ÖVÜNÇ KAYNAĞI”
Prof. Dr. Eksal Kargı, kendilerine gelen başvuruları bundan sonra
belirli bir prosedür çerçevesinde yapmaya hazır olduklarını
belirterek, “Bu iki ameliyat ta bölgemizde Batı Karadeniz’de ilk
yapılan ameliyatlardır. Üniversite hastanelerinde bile iki
ameliyatın yapılmış olması çok nadirdir. Bizim için övünç
kaynağıdır. Bunları da vurgulamak isterim. Özellikle uluslararası
düzeyde yurt dışından hasta taleplerimiz var. Bunları da ifade
etmek istiyorum. Türkiye’de epey bir rağbet var. Bunları biz
frenliyorduk. Ama bundan sonra belli bir prosedür çerçevesinde bu
ameliyatları yapmak üzere ekibimizle hazırız” dedi.
“PENİSİN SERTLİĞİ İÇİN KEMİK DOKUSU KULLANIYORUZ”
Hastaların son durumu ve ameliyat sürelerini aktaran Yrd. Doç. Dr.
Tahsin Görgülü ise şöyle dedi:
“Bu hastalarımız bize çok yakın zamanlarda başvurdukları için
neredeyse bir gün arayla bu ameliyatları yaptık. Erkekten kadına
dönüştürme işlemi biraz daha kısa sürmekle beraber kadından erkeğe
dönüştürme işlemi bir penis dokusu oluşturmak gerektiğinden dolayı
daha uzun sürmektedir. Bu işlem yaklaşık 5 saatimizi almaktadır.
Penisin sertliğini oluşturmak için kemik dokusu kullanmaktayız.
Birkaç aşamada tamamen hazırlanmış bir penis dokusu oluşacak. Onun
ötesinde bu hastaların başka ameliyatlara da gereksinimleri var.
Örneğin kadından erkeğe dönüştürme işleminde memelerin alınması
gibi, kadına ait iç organların bir yumurtalığın, rahmin alınması
prosedürü daha önceden yapıldı. Biz son aşamada değişim işlemini
yaptık. Bu aşamadan sonra da erkekten kadına dönüşecek hastamızın
da meme implantı, yüz ve burun gibi daha feminel özellikleri ortaya
koyacak ameliyatları yapmayı planlamaktayız”.
“CİNSEL HAYATLARI OLACAK, ÇOCUKLARI OLMAYACAK”
Hastaların cinsiyet ameliyatı öncesinde hormon tedavisi, psikolojik
tedavi gibi süreçlerden geçtiğini de aktaran Görgülü, süreci şöyle
anlattı:
“Hastalarımızın her ikisi de bir yıldan daha fazla hormon tedavisi
almaktalar. Bu yüzden şu anda hem kadından erkek olacak hastamızın
kılları ve sakalı çıkmış durumda, ses tonu gayet tok. Diğer
taraftan erkekten kadın olacak hastamızın da yine sesi incelmiş
durumdadır. Neredeyse vücudunda hiç tüyü yok. Yüzü de bir miktar
feminem bir hal almıştır. Bunların hepsi aldıkları hormonal
etkilerden dolayıdır. Takriben 6 ay sonra aktif bir cinsel
hayatları olacak. Bu hastaların cinsel haz alabilecekleri şekilde
bu ameliyatları tasarladık. Yani normal bir şekilde cinsel haz
alacaklar. Tabii ki çocukları olmayacak. Herhangi bir testis ve
yumurtalık gibi organları olmadığı için çocukları olmayacak. Ama
normal bir cinsel hayatları olacak. Bunun dışında Türkiye’de bu
şekilde birçok hasta var. Şu anda iki üç başvuru beklemede
tutuyoruz. Bize başvurduktan sonra bu hastaları ameliyat
ediyoruz.”
Dr. Ramazan Güler ise “Çok temkinli davranıyoruz. Hastaların hiçbir
sorunla karşılaşmadan taburcu olabilmeleri için çalışıyoruz. Sabah
pansumanları yapıldı. Herhangi bir enfeksiyon yok. Hastalar gayet
iyidir” dedi.
Dr. Abdülkerim Olgun ise “Ülkemizde özellikle bu operasyona aday
olan hastalarımıza vereceğimiz mesaj şudur. Kesinlikle
korkmasınlar, operasyon sonrası dönemimiz çok kısadır. İki üç gün
içerisinde hastalarımız kendi öz bakımlarını yerine getirebilecek
seviyeye ulaşıyorlar. Ağrı kontrolümüz özellikle operasyondan
sonraki ilk gün uyguladığımız özel ağrı kesici yöntemlerle
aşılabilmektedir. Hocalarımızın da bahsettiği gibi cinsel
yaşamlarına 6 ayda kavuşabiliyorlar” diye konuştu.
(İHA)