Ameliyathaneye baskın

Hürriyet Gazetesi'nden Nurettin Kurt'un haberine göre, Karaciğer hastası Nevzat Gürbüztürk, para karşılığı karaciğer buldu. Doktorlar da nakil yapmayı kabul etti. Alıcı ve verici hastalar, nakil için ameliyata alındı. Karaciğeri verecek kişinin ağabeyi ameliyatı basınca, hasta kurtarılamadı. Savcılık ameliyatı yapan iki profesör hakkında ‘irtikap’ karaciğerinin bir bölümünü satan kişi ve yakınları hakkında ise ‘organ ticareti yapmak’ suçlarından dava açtı. Ankara İbni Sina Hastanesi’nde yapılan bir karaciğer nakli ameliyatı akıllara durgunluk veren bir şekilde sonuçlanamadı. Karaciğer hastası olan Nevzat Gürbüztürk, organ nakli için uzun süredir uygun karaciğer bekliyordu. Durumu bilen akrabaları Serdar Karaboğaz ile irtibata geçerek karaciğerinin bir bölümünü vermesini talep ettiler. Geçim sıkıntısı çeken Karaboğaz, 4.5 milyar lira tutarındaki Bağ-Kur borcunun ödenmesi ve bir tarla karşılığında karaciğerini vermeyi kabul etti. Hasta yakınları verici bulduklarını bildirerek organ naklinin bir an önce yapılması için, İbni Sina Hastanesi Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Seyit Mehmet Sadık Ersöz ile Prof. M. Erdal Anadol’a konuyu aktardılar. Ameliyatı yapacak olan iki profesör altı milyar TL. bıçak parası talep ettiler. Hasta yakınları bu parayı da ödediler. HASTA ÖLÜNCE Hasta Gürbüztürk ile verici Serdar Karaboğaz, 10 Kasım 2003 tarihinde İbni Sina Hastanesi’nde ameliyata alındı. Her iki hastanın da karınları açıldı. Ancak tam naklin gerçekleştirileceği sırada, vericinin ağabeyi Çetin Karaboğaz ameliyathaneyi bastı. Kardeşinin öleceğini iddia edip, organ ticareti yapmakla suçladığı hasta yakınlarını ve doktorları tehdit etti. Ameliyathanede olay çıktı. Hastanedeki bu gelişmenin ardından iki doktor ameliyatı iptal etti. Ameliyat masasındaki hastaların karınları tekrar dikildi. Başka uygun organ bulunamayan hasta Nevzat Gürbüztürk yaşamını yitirdi. Ne olduysa Gürbüztürk’ün ölümünden sonra oldu. Hasta yakınları ölümünden sorumlu tuttukları Karaboğaz Ailesi hakkında savcılığa şikayette bulundu. Cumhuriyet Savcısı Ayhan Şan, adı geçen kişilerin ifadesine başvurdu. Savcı Şan, ameliyat için adı geçen iki profesörün ‘bıçak parası’ adı altında rüşvet aldıklarını da öne sürdü. Ayrıca İbni Sina Hastanesi Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Seyit Mehmet Sadık Ersöz ile Prof. M. Erdal Anadol hakkında ‘menfaat karşılığı çıkar sağladıkları’ gerekçesiyle ‘irtikap’ suçundan altı yıldan az olmamak koşuluyla hapis cezası ve ömür boyu memuriyetten men edilmesi istemiyle ağır ceza mahkemesine dava açtı. Savcı Şan, karaciğerini para karşılığı satan verici Karaboğaz, eşi Aysun Karaboğaz ve organ satışı için aracılık yapan Necla Yurtbaşı hakkında ise ‘organ ticareti yapmak’ suçundan iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Doktorları tehdit eden Çetin Karaboğaz hakkında ise ‘tehdit’ davası açıldı. Savcı Şan, hastanın ölümünde kusurlu olup olmadıklarının araştırılması için iki profesör hakkında ayrı bir soruşturma açarak dosyayı Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’na gönderdi.