Bir zaman sonra özenle baktığı ve "Kaplum" adını verdiği kaplumbağasının kaybolmasına çok üzülen Artut, "Ben nereye gidersem peşimden gelir, benden hiç ayrılmaz. Küçükken bir gün bahçede olmadığını fark ettim. Toprağa girmiş bilmiyordum." dedi. "Günlerce ağladım" diyen Artut "Çok üzüldüm. Aradan bir ya da iki yıl geçmişti, bahçe işleri ile uğraşırken birde baktım yanıma gelmiş. O zaman nasıl sevindim anlatamam" ifadelerini kullandı.Kaplumbağayı kibrit kutusunun içerisinde memleketi Suluova'ya getirdiğini ve 15 yıldır özenle baktığını belirten Artut, "Çocuklar onunla oynarlarken buldum. Bir yere bırakmaya kıyamadım. 'Ormana götür bırak' dediler ama bırakmak istemedim." diye konuştu. 15 yıldır kaplumbağa baktığını söyleyen Artut "Kaplumbağa çok yaşıyor diyorlar. Küçük bir bahçem var, yediriyorum içiyorum. Bahçeme ise onun yiyebileceği bitkiler ekiyorum." şeklinde konuştu.Annesinin kaplumbağayı sobanın başında terlik içerisinde üç yıl baktığını söyleyen kızı Aynur Kara ise, "Bizler ailecek hayvanları çok seviyoruz. Bizlerin de hayvan sevgisi annemden geliyor, annem bu kaplumbağayı üç yıl terliğin içerisinde besledi. Annem nereye giderse peşinden gelir, kaybolduğunda da kargalar yedi diye günlerce üzüldü." dedi.Sözlerinin sonunda Kara "Soğanların içerisinden çıkıp yanına gelince çok sevindi. Her kış geldiğinde toprağa gömülür ve mevsim boyunca toprakta kalır. Çıkınca da bir güzel yıkar bakımını annemle birlikte yaparız. Bahçemizde şuan iki tanede kirpimiz var. Onlar akşam çıkar, erkek kardeşim ise her gün düzenli olarak beslediği 15 köpeği var. Hayranları özellikle sokak hayvanlarını severim koruyalım" ifadelerini kullandı.