Amarikanın Polat Alemdarı

Abone ol

Amerikalıların Polat Alemdar'ı da Jack Bauer. Çok tartışılan '24' dizisi Kurtlar Vadisi'nin bir kopyası.

Milliyet yazarı Can Dündar Kurtlar Vadisi ile Amerika'da ve Türkiye'de CNBC-e tarafından yayınlanan '24' dizisinin kahramanlarını karşılaştırdı. Dündan özelliklerini sıraladı.

Yazı: Cacn Dündar
Kaynak: www.milliyet.com.tr

-Amerikalılar "Kurtlar Vadisi"ne tepki gösterdiğinde Türkler "Ama sizinkiler de yapıyor" demişti.
Kastedilen "24"tü.
Ben diziyi hiç kaçırmayanlardanım.
24, geçen sene yeni bölümlerinde "Türkleri terörist gibi gösterdiği için" Türkiye'de yayından kaldırılmıştı. Hatta bu yüzden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, diziyi ABD'li meslektaşına şikâyet etmişti.
Neyse ki CNBC-e buna kulak asmayıp "birkaç tercüme müdahalesiyle" pazar gecesi diziyi yeniden yayına koydu.
Peki iki ülkeyi polemiğe sokan iki dizi arasında benzerlik var mı?
Bence var.
"Kurtlar"ı biliyorsunuz; bilmeyenler için kısaca "24"ten bahsedeyim.
Dizi, Amerikan anti-terör biriminin (CTU) teröristlerle yürüttüğü mücadeleyi konu alıyor. Kahramanımız Jack Bauer, daha önceki serüvenlerinde teröristlerin yerleştirdiği nükleer bombalarla, biyolojik silahlarla uğraşmıştı. Bu bölümde de yine "Ortadoğu kökenli" bir terör örgütünün rehin aldığı ABD Savunma Bakanı ile kızını kurtarmaya çalışıyor.
***
Benzerlik şurada:
Nasıl Kurtlar Vadisi'nin tüm Amerikalıları "sadist" ise, 24'ün tüm Ortadoğuluları da "terörist"...
Dizide Bakan'ı kaçıran örgütün lideri Sherek, İstanbul'daki bombalama eylemlerini de düzenlemiş. Sherek'e ABD'de yaşayan Müslüman bir aile yardımcı oluyor. Ailenin oğlu "Behruz", "dünyanın kaderini değiştirecek bir eylem" için örgüte kuryelik yapıyor.
Örgüt, Türkiye'deki bir sunucudan gönderdiği virüsle, interneti çökertecek bir saldırıya girişiyor. Saldırıda "bir Ortadoğu dili"nden kodlar kullanılıyor. (Yüksel Aytuğ'un dünkü yazısından öğrendiğimize göre dizinin orijinalinde "bu dilin Arapça, Türkçe ya da İbraniceye benzediği" belirtildiği halde, bizim yayında bu ifade "düzeltilmiş")
Elbette Kurtlar'ın karikatür tiplemelerine karşın burada daha derin işlenmiş karakterler ve bir saniyeyi boşa harcamayan müthiş bir olay akışı var. 24, mesajını Kurtlar kadar kaba saba bir tondan değil, daha ince diyaloglarla veriyor. Ama mesaj aynı mesaj... Kaçırılan Bakan'ın barışsever oğluna söylediği gibi:
"Amerika tehdit altında... Barış gösterilerinin, kafa karıştıran belgesellerin sırası değil. Güvenliğimiz her şeyin üstünde..."
***
Gelelim kahramanlarımıza...
Polat Alemdar'ın nemrutluğuna karşın, Jack Bauer sıcak, duygulu bir adam. Polat gibi "aseksüel" de değil; ilişkileri var; seviyor, hüzünleniyor, acı çekiyor.
Ama bunun ötesinde aynılar:
İkisi de kontrgerilla eğitimi almış.
İkisi de gözü pek, attığını vuran, iyi dövüşen adamlar...
İkisi de otoritenin aczine, yöneticilerinin pasifliğine, güvenlik birimleri arasındaki eşgüdümsüzlüğe öfkelenip inisiyatif alıyor ve tek başına mücadeleye girişiyor. Gereğinde müthiş acımasız olabiliyorlar.
Polat, askerin başına çuval geçirilmesine tepkisiz kalanlara kızıp Kuzey Irak'ı basıyordu.
Bauer, ABD tehdit altındayken eldeki tek zanlının aciz amirlerce "hukuka uygun" sorgulanmasına kızıyor. Sorgu odasını basıp zanlının bacağına sıkıyor kurşunu, alıyor bilgiyi... Seyirciye şahinliği onaylatıp "Bu bela anca böyle, yargısız infazla defedilir" dedirtiyor.
***
Ciddiye almazsanız, Alemdar'la Bauer'in çekişmesi "Dünyayı Kurtaran Adam" tadında, eğlenceli bir düello...
Ama ciddiye alındığını görünce ürperiyor insan...

Günün Önemli Haberleri